Üç yıl geriden geliyorsunuz!

3 tam sezon bitti. 4. sezonun 3. haftasındayız...
Beşiktaş-Antalyaspor maçı, memlekette yorumculuk yapan beyefendiler için test bakımından müthiş bir ölçü oldu.
Beyler ne diyor?
“Bence Antalyaspor’un ilk golü net ofsayt. Bu, ofsaydın babasıdır, ben kural falan bilmem. Bu kural inandırıcı değil, varsa dünya futbolunda derhâl değişmeli. Adriano ne yapsın eğilsin mi?”
“Oyunun, futbolun ruhuna aykırı” diyenler var!
Beyler, bu kural ya da yorum ne derseniz deyin, bu sezon tam dördüncü yılı oluyor, uygulanıyor.
Uilenberg’in sapsarı olan saçları ağardı bunu anlatırken... Sekme, kurtarma, bilerek oynama, bilmeyerek oynama, bilinçli oynama...
Adriano bilerek ve isteyerek kafa ile topa vuruyor.
Net ve kemiksiz, gol temiz.
Bizdeki uzmanlar (!) hızlarını alamadılar; “Rosetti’ye, Collina’ya Adriano’nun pozisyonunu yollasınlar, böyle bir şey yok” diyorlar...
Bakın, “Teknik Panel” adı altında futbolun akil adamlarından oluşan heyet bir araya gelirler. Buraya Platini, Hagi, Van Basten, Beckenbauer gibi önemli yıldızlar çağrılıyor. Bu tip tartışmalı oyun kuralları tek tek revize ediliyor.
Bu hakem yorumları hakkında sadece Collina, Rosetti, Busacca karar vermiyor. Saatlerce tartışıyorlar, herkesin fikirleri tek tek alınıyor.
Sizler Çeşme’de, Bodrum’da plaj futbolu, plaj voleybolu oynarken, bronzlaşırken; Cüneyt Çakır 45 gün Moskova’da kampta kaldı. Hakemler her yıl Riva’da, Sapanca’da haftalarca eğitim alıyorlar.
Ne yazık ki; Türkiye’den bir tane eski futbolcuya, antrenöre görüşünü sormuyorlar. Bizimkilerin kariyerleri buna yetmiyor. Şöhretleri Edirne’ye kadar!
Haa bu işi o kadar dert edindiyseniz; IFAB’a bu ofsayt yorumunun değişmesi için iki satır bir teklif mektubu yazın.
Siz buna da tenezzül etmezsiniz.

Bu nasıl olur da ofsayt olamaz!
Adriano-Doukara pozisyonunun ofsayt olmamasındaki mantık şu.
Neden oyunun ruhuna aykırı değil izah etmeye çalışalım!
Oyuncuya gelen ya da oyuncudan seken veya oyuncu tarafından kaleye atılan bir şutun kurtarılması değil, oyuncunun bilinçli olarak topa yönelik hamlesi söz konusudur. (Bilerek oynama)
Bu itibarla bu top defansın geri pasıyla aynı kategoride değerlendirilmekte ve hücum oyuncusu cezalandırılmamaktadır.
Maksat hücum futboluna prim tanımak değil mi?
Oyuncunun bilerek oynaması daha kaliteli olsa idi; mesela Adriano topu kafa ile doğru uzaklaştırsa idi biz bu pozisyonu tartışmayacaktık bile.
Defansın bilerek topla oynamasında, topun kötü oynanmış olması kuralın dikkate almadığı bir husustur ve kriter değildir.
Ama olsun!
Türkiye bu hafta bir kural daha öğrendi.
Bence bu da bir kazançtır!
Hep diyorsunuz ya; “Bu hakemler Avrupa’da başka, Türkiye’de başka maç yönetiyor!”
Ne olur; biraz kendinizi güncelleyin, kendinize de yatırım yapın.
Ya da her hakem kararına bilip bilmeden acele ile balıklama atlamayın.
Bak kafayı betona fena çaktınız!

Buna VAR karışmaz!
Beşiktaş-Antalyaspor maçında kulübedeki bir görevli saha içindeki topa müdahalede bulundu. Hakem taç çizgisi üzerinden Beşiktaş aleyhine “direkt serbest vuruşla” başlatması gerekirken, “hakem atışıyla” başlattı. Kural hatası.
Bu asla VAR’a girmez. Protokole göre oyunun yanlış başlaması hâllerinde; gol, penaltı veya bariz gol şansı ile neticelenirse VAR ancak o zaman devreye girer.
Hakem, yardımcı hakem ve 4. hakem atladı. Demek ki; kural sınavları kaldırılmamalıydı.
Haa bunu gözlemcilere sorsanız, yüzde 75’i doğru cevap veremez.

Beyler maçı VAR yönetmiyor!
Hakem ile VAR arasındaki konuşmalar kaydediliyor.
Ve MHK bunları maçtan ihtiyaç duyarsa dinleyebiliyor.
Bizde hakemin ya da yardımcı hakemin yaptığı bütün hatalar VAR’a fatura edilmeye başladı. Bu çok doğru değil.
Sadece protokolün ona verdiği yetkiler çerçevesinde “clear and obvious” yani yoruma açık olmayan netlikteki pozisyonlarda VAR devreye giriyor.
VAR ekran başında hakemlik yapmıyor. Nihai kararı verecek olan ve maçın patronu her zaman hakemdir.