Yanlış bilgilerden yanlış yorum çıkar!

Fikret Orman, mevcutlar içinde en kıdemlisi. 

Hem Beşiktaş hem de Kulüpler Birliği Başkanı. 

Basın toplantısında ne diyor? 

"VAR'ın Türkiye'de uygulanmadığı tek kulüp Beşiktaş. Böyle bir şey olabilir mi? Oluyor." 

Bakın Sayın Başkan, 8 haftada Beşiktaş maçlarında "sesli-sessiz" toplam 15'ten fazla "VAR incelemesi" olmuş.

Sadece ilk hafta Akhisar maçında 4 inceleme var.

Babel'in Bursa'ya attığı gole VAR onay verdi. Bursalı oyuncunun sol ayağı öndeydi.

Kaleci Utku, F.Bahçe derbisinde bariz gol şansından atılabilirdi, atılmadı.

Lens, Kayseri maçında atılmadı, Konya maçında puan kazandıran oyuncu oldu.

Medel'in, Caner'in, Gökhan Gönül'ün oyunda kaldığı maçlar var...

Örnekler çoğaltılabilir. Bunlara benzer örnekler her kulüp için de sayılabilir...

Başkan, başka sebeplerden TFF'ye öfken var. Ancak hırsını hakemlerden çıkarıyorsun.

 

 

Memleketimiz olmuş; "Dünya Hakem Eğitim Merkezi." 
Hakem konusunda, VAR hakkında herkes bilgi ve birikim sahibi.
Ve insanlarda akıl almaz derecede bu konular üzerine bir yorum yapma, fikir üretme, değerlendirme yapma arzusu var. Doğru bilgilere sahip olsanız, tabii ki yapacaksınız.
Arabanızın elektrik aksamı bozulsa, kaportacı elini sürmez.
Ortodonti tedavisi yapan bir diş doktoru, kerpeteni asla eline almaz.
Mahalle kasabınız, mezbahadaki kasabın işini yapamaz.
Bakın, bu hakem konuşanların önemli bir çoğunluğu maça gitmez.
Kulüplerden içeri giremezler. 
Sermaye artırımından anlamazlar. 
Avrupa liglerinden bir tane maç seyretmezler. Disiplin talimatları, oyun kuralları onlar için sıkıcı konulardır. 
Bahis oynarlar, maçları hep yan gözle izlerler, anlayamadıkları pozisyonları oraya buraya sorarlar.
Ama konu hakem olunca, VAR olunca her biri uzman kesiliyor.
İlginçtir; bazen hakemlere bir kural veya VAR ile ilgili bir şey soruyorum.
Çok dikkatle dinlerler, kelimeleri seçerek izah etmeye çalışırlar. Hatalı konuşmamak, yanlış anlaşılmamak için... Talimatı ve ilgili maddeyi söylerler.  Ama ya ekrandakiler, radyoya bağlananlar, kalem oynatanlar hepsi her şeyi yemiş, yutmuş modundalar. 
IFAB'da VAR'ın protokolünü kaleme alanlar inanın bizdekiler kadar fikir yürütemezler.

 

 

Başakşehir Başkanı Sayın Göksel Gümüşdağ, F.Bahçe maçı sonrası sıcağı sıcağına, "Yardımcı hakem Serkan Çimen’i Allah’a havale ediyoruz. Soyunma odasında Elia ağlıyordu. Hak ettiği bir gol verilmedi. Sosyal medyada herkes mutabık" dedi.
1) Maçı seyrederken dedim; "İhale yardımcı hakeme kalır." Nitekim haklı çıktım, en kolayı, en güçsüzü yardımcı hakemdi. Teknolojiden ya da başkasından hesap soran çıkmadı.
2) Şunu da öğrendik ki; oyun kurallarında ölçü "sosyal medya" imiş. Oyun kuralları, UEFA, FIFA, VAR protokolü, talimatlar bunların hiçbir anlamı yok?
3) Hakemler için bu kadar katı ve sert olan başkan, artık kontrolünü kaybeden malum futbolcusunu taşımaya devam edecek mi, ne yapacak, ne söyleyecek? Merakla bekliyoruz.

 

 

Onu ziyaret etmek için Madrid'e, Barcelona'ya özel turlar vardı.
Onu parlatma yarışı vardı... Ay çok zeki, ay çok sempatik, çok büyük yetenek!..
Ülkemizi dünyada temsil ediyordu, tek uluslararası markamızdı.
Olaylar, yumruklar, itme-kakma, küfürler...
Bunların hepsini sildik, hepsini geçtik. Hesapta beyaz sayfa açmıştık.
8 maçlık cezasının bittiği haftaydı. Hanımı da 8 aylık hamileydi.
Gittiği eğlence merkezinde bir şarkıcının eşine sarktı.
Şarkıcının eşine, "Çok güzelsin bekâr olsaM" mı yoksa "bekâr olsaN" mı dedi?
Kavga ettiği şarkıcının burnunda 15 kırık var.
Benim mevcut magazin kültürüm, bu olayı çözmeye yetmedi. Hastaneye silahla nasıl girdi ve niye gitti?
Dizisini yapacak olsanız; senaristlerin bile böyle karmaşık bir olayı hayal etmeye güçleri yetmez! Zaten yapımcılar da konuyu fazla abartılı bulur! 
Çoğu televizyon da "Türk aile yapısına çok ters bir konu" der ve kabul etmezler.
Bu kişinin avukatlığını yapanlar, destek olanlar, sponsor olanlar da durumlarını gözden geçirmeliler ve acilen yüzleşmeliler.