Memleketin böyle bir problemi var!.

A -
A +

Şenol Güneş, 1 Haziran 1952 doğumlu.    Millî Takım’daki 4 yıllık resmî sözleşmesi, 1 Haziran 2019 günü 67 yaşını doldurduğu gün başlıyor.
Millî takımdan 2002’de ayrıldığında 50 yaşındaydı.
Altmış yedi yaşını tamamladığında da tam 17 yıllık aradan sonra geri dönmüş olacak.
Şenol Güneş, bu görevi kariyer ve performansı ile hak etmiştir. Ancak bu durum memleket için çok iç açıcı değil!
Demek ki; biz 82 milyonluk genç nüfusu olan bir ülke olarak değer üretemiyoruz.
Bakın bundan 17 yıl önce Klopp, Guardiola, Simeone, Conte ve Mourinho gibi teknik adamlardan hiçbiri piyasada yoktu. Şu anda Avrupa Liglerinde başa oynayan kulüplerde görev yapan teknik adamları şöyle bir taradım. Ellili yaşları aşmış çok az teknik adam var.
Bu ne demek?
On yedi yıl önce bu teknik direktörler ya futbolcuydu ya yardımcı hocaydı ya da altyapılarda idiler.
Biz böyle 65-70’li yaşları zorlayan değerlerimizi maalesef yeşil çimlerin üzerinden alamıyoruz. Başka görev ve misyonlar veremiyoruz.
Bu, ülke için bir sıkıntıdır.
Tabii bir de kafama şurası takıldı;
Şenol Güneş, Riva’dakileri en fazla eleştiren teknik adamdı.
“Oranın havası çok kirli” diyordu.
Şimdi onlarla mesai yapacak.

Şubat ayı, Riva’nın    altını üstüne getirdi
Şubat ayı için hep “boyu kısadır” derler ama Riva’nın altını üstüne getirdi.
Bunların hepsi 17 gün içinde oldu!
11 Şubat - Federasyon, Lucescu ile sözleşmeyi feshetti.
11 Şubat - Barış Şimşek hakemliği bıraktı ve VAR Koordinatörü oldu.
12 Şubat - MHK Başkanı Yusuf Namoğlu istifa etti.
15 Şubat - Sabri Çelik MHK’sı açıklandı.
25 Şubat - Uilenberg ve Oğuz Sarvan, hakem eğitimi için işbaşı yaptılar.
28 Şubat - Millî takım, Şenol Güneş ile dört senelik anlaşma yaptı.
28 Şubat - TFF Başkanı Yıldırım Demirören istifa etti.

MHK işin farkında!
Galiba giden MHK planladı, yeni MHK uyguluyor. Antalya’da Hakem Gelişim Kampı vardı. 2.  ve 3. Liglerde görev yapan 8 hakem, 16 yardımcı hakem çağrıldı. Burada sıkı bir eğitim döneminden geçirildiler. Yukarı kadrolara çok acilen hakem lazım!
Ama arkalarında “ricacıların” olmadığı...
Kamptan bana gelen haberler çok iyi.
Bu genç hakemler, eğitimcileri, MHK’yı ve VAR Koordinatörü Barış Şimşek’ten etkilenmişler. Yani göstermelik bir uygulama olmamış!

Çok güzel hareketler bunlar!
Salı gecesi TGRT Haber’de sevgili Sabri Ugan tam “Programı kapatıyoruz” derken araya girdim; “Başakşehir-F.Bahçe maçının hakemi kim olur, söyleyeyim mi?” dedim.
“Ali Palabıyık olur” demiştim, tutmadı.
MHK, 25. hafta hakem tayinlerinde “ezber bozan” işler yapmış.
1) Ali Palabıyık’ı Beşiktaş-Konya maçına atamışlar.
23 Eylül 2017’deki F.Bahçe-Beşiktaş maçından bu yana siyah-beyazlı takımın maçlarından uzak tutuluyordu. (527 gün sonra)
Ali Palabıyık, Beşiktaş’ın hem de iç saha maçına verilmiş.
MHK adına cesur bir hamle...
2) Abdulkadir Bitigen, hakemlik kariyerindeki toplam Süper Lig maç sayısı kadar son üç haftada maç aldı. Üçte üç...
3) Yine Koray Gençerler, iki haftada iki maç...
İlk üç haftadaki bu tip uygulamalar takdir edilmeli.

Eleştirilecek    tarafları yok mu?
MHK’nın bu haftaki hakem tayinlerinde eleştirilecek tarafları yok mu?
Olmaz olur mu?
1) Alper Ulusoy’un maçı yok, Halis Özkâhya’nın maçı var.
Bu iki isim, eğitimden sadece üç saat sonra Ümraniye-Trabzon kupa maçında hakem ve VAR olarak MHK’yı üzmüşlerdi. Birine maç var, diğerine yok.
2) Mustafa Öğretmenoğlu’nun maçı yok, Yaşar Kemal Uğurlu’nun maçı var.
Yaşar Kemal Uğurlu’nun Hatay-G.Saray maçındaki performansıyla cezası eğer bittiyse Mustafa Öğretmenoğlu’nun Göztepe-Trabzon maçındaki varsa bir kart hatası niye daha cezası bitmemiş?
3) Karabük maçlarına B hakemi atamak iyi fikir. Ancak bu hafta Karabük maçına A hakemi, Balıkesir-Adana maçına B hakemi atanmış.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.