Olacağı buydu!

Santrforun Robinho olursa, takımın bu kadar da yaşlı olursa, orjinal stoperlerin de yoksa; bu puan kayıpları çok da sürpriz değil!

Maç; sadece Başakşehir ile Göztepe arasında oynanmıyordu.    
Beşiktaş'ın da gözü Fatih Terim Stadı'ndaydı.
Akhisar'ı, Erzurum'u, Bursa'yı da ilgilendiriyordu.
Hatta F.Bahçe'yi, Sivas'ı da...
Üç puana şiddetle ihtiyaç duyan iki takım karşı karşıyaydı...
Göztepe son dört maçını da 1-0 kaybetmişti.
Başakşehir son dört karşılaşmada yedi puan kaybetmişti.
Beraberlik ikisi için de mağlubiyetle eş değerdi
Maç; bu psikolojiyle başladı.
Stoperde ilk defa birlikte oynayan Mahmut-Serdar yapımı bir hata, Göztepe'yi öne geçirdi.
Geriye düşen Başakşehir topa yüzde 70 sahip olmaya başladı.
Göztepe bunaldı. Ağlarına giden iki top ofsayt çıktı.
Aslında baskı kurmak, Başakşehir'i biraz kandırdı gibi... Netice vermedi.
Başakşehir geçmişte hamle oyuncularını iyi kullanıyordu.
Kerim Frei, Mustafa, Bajic, Napoleoni hatta Demba Ba gibi...
Ligin ikinci yarısında bunu hiç göremiyoruz.
Ne zaman Epureanu sakatlandı; Başakşehir'in sistemi ritmi, kimyası bozuldu.
Abdullah Hoca, bu krize bir çözüm bulamadı.
Robinho'nun santrfor oynadığı bir takım şampiyon olamaz. Bu bir iki maçta denenebilir. Ama haftalarca gitmez. Nitekim gitmedi.
Göztepe haddini bilerek oynadı.
Konsantrasyonları çok yüksekti.
Rakiplerinden daha sakin kaldılar.
Göztepe'yi bu ateş hattına kalecisi ya da savunması getirmemişti.
Aslında önde oynayan oyuncuları bu lige yetmiyordu.
Ama dün akşam ilkbaharla beraber yaşlı ve yorgun düşen Başakşehir'e fazla bile geldiler.
Titi'nin liderliğinde ligin zirvesine müthiş bir kement attılar.

MAÇIN ADAMI: Titi