Bu sorulara verilecek cevabınız var mı?

Geçen hafta bugün TFF sitesinden, bizim bu köşeyi yalanlamaya ve karalamaya çalışıldı!    Hafta boyunca sevgili Cemal Ersen, Tahir Kum ve Murat Fevzi Tanırlı sağ olsunlar bizi de referans göstererek çok güzel yazılar kaleme aldılar.
Bilmeyenler için, konu şuydu;
Oğuz Sarvan'ın seminere önce davet edilip, sonra davetin iptal edilmesi mevzusuydu.
TFF sitesinde kaleme alınan ve yayınlanan açıklama tam bir iletişim faciasıdır.
Kısa kısa cevap verme ihtiyacı doğdu. Bilmiyorum ki, düzeltmeye nereden başlasam...
1) Açıklamada, seminere sadece son iki dönem MHK Başkanı davet edilmiştir denilerek Zekeriya Alp ve Yusuf Namoğlu isimleri zikredilmiş.
Son iki MHK Başkanı Zekeriya Alp ve Sabri Çelik'tir.
2) Sayın Serdar Tatlı, Oğuz Sarvan'ı seminere davet etmediğinizi ifade ediyorsunuz. Diyelim ki; bu doğru. O zaman davet etmedi iseniz, niye telefon açıp daveti iptal etme ihtiyacı duydunuz?
3) MHK açıklamasında, "Kurulumuz, başvuruda bulunanlara, rutin olarak seminer tarihi bilgilendirmesi yapmıştır" deniliyor.
Hemen iki satır altında da, "Sayın Sarvan'a herhangi bir resmî seminer davetinde bulunulmamıştır" deniliyor.
Birinci cümle, ikinci cümleyi yalanlıyor.

Ders niteliğinde bir cevap!
Herkes bilir ki; Oğuz Sarvan, kendisini anlatmayı ve savunmayı hiç sevmez.
Ancak geçen hafta kaleme aldığı birkaç satır, hukuk ve iletişim fakültelerinde derslerde okutulacak kadar örnek bir açıklamaydı;
"Bugün Türkiye Futbol Federasyonu'nun resmî internet sitesinde, Merkez Hakem Kurulu adına yapılan şahsımla ilgili, çelişkili, yalan, yanlış ve eksik bilgilendirmelerle dolu açıklamayı üzülerek okumuş bulunuyorum.
Her cümlesini kanıtlarla çürütme hakkımı saklı tutarak, kamuoyunun yapılan bu yalan, yanlış ve eksik bilgilendirmelerden oluşan açıklamaya itibar etmemesini rica ediyorum."
Bir konu; ancak bu kadar net ifade edilebilirdi…

İşte "bu açıklama" yılın yalanı olmaya aday!
Federasyon’a, MHK'ya, hakemlere hep bardağın dolu tarafından bakan, pozitif düşünen bir gazeteci olduğuma kamuoyu şahittir.
Süper Lig'deki düdük çalan hakemler, 31 Temmuz Cumartesi günü Riva'da kampa girmiş ve 2 Ağustos Pazartesi günü kamptan ayrılmışlardır.
Bu süre tam 48 saattir.
Bu zaman dilimine atletik test ve seminer hepsi dâhildir.
Geçen hafta biz de bunu eleştirerek, "Hakemler tatilde" demiştik!
"Kamp yapmadan lige başlayacaklar, böylesi de hiç olmamıştı" diyerek kamuoyunun dikkatini çekmiştik.
TFF, resmî internet sitesinden bize cevap yetiştirmeye çalıştı;
"Hakemlerin tatilde olduğunu iddia eden Ömer Faruk Ünal’a hatırlatmak isteriz ki, hakemlerimiz 2021-2022 sezonu hazırlıklarını 31 Temmuz’dan, kampın sona erdiği bugüne kadar Riva Hasan Doğan Millî Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde sürdürmüştür.
Yalan, yanlış ve eksik bilgilendirmelerden oluşan yazı ve haberlere kamuoyunun itibar etmemesini rica ediyoruz."
Yani Süper Lig hakemleri pazartesi kamptan ayrılmamışlar; cuma gününe kadar oradaymışlar!
Vah vah! Türk futbolunu yönetenler kurumsal olarak yalan yanlış bilgi veremezler!
Bizi, herkesi geçtik; hakemlerin size inancı ve güveni kalmış mıdır?

Biz de ikna olduk!
1) TFF Başkanı, hakem seminerinde, "Türk hakemliğinin geleceği için istikrardan yana olmaya devam edeceğiz" dedi.
MHK'da hakemleri tayin edenler yani PMİK değişti. (Profesyonel Müsabaka İcra Kurulu) İki yılda ikinci MHK iş başında.
2) MHK Başkanı, aynı seminerde "Çok başarılı bir sezon geçirdik" dedi.
Hakem klasmanlarında yapısal değişikliklere gidildi. Klasmanlar bölündü, PMİK değişti.

Yapboz tahtası!
22 hakem, kendisini Süper Lig hakemi sanıyordu. Bir sabah kalktılar ki; 1. Lig hakemi olmuşlar!
Bir MHK geldi, Süper Lig kadrosunu 47'ye çıkardı!
Bu MHK geldi, 25'e düşürdü.
Normalde böyle radikal değişiklikler -tabiî hukukun ve adaletin olduğu yerlerde- üç dört sezona yayılır. Geçişler kademeli olur.
Ama Riva'da yarın ne olacağını kimse bilemez, kestiremez!