Baskının en tehlikelisi!

A -
A +

Hakemler üzerinde; kamuoyu baskısı her zaman olmuştur, olacaktır.

Hakemler üzerinde; büyük kulüplerin baskısı her zaman olmuştur, olacaktır. 

Medya baskısı, seyirci baskısı eksik olmaz!

Ancaaak; Federasyon yöneticisi baskısı en tehlikelisidir.

Hele de bu hakeme ve hakemlere hissettirilirse...

Hakemin klasmanı, alacağı para, maaşı, FIFA listesi hepsi Riva’dan geçiyor.

Lütfen bunu yapmayın!

Durumdan vazife çıkaran hakemlere rastlar olduk.

Bakın, bu o kadar tehlikelidir ki; iş tam tersine de döner!

Kimi hakem de “adım çıkmasın” diye tam tersi düdükler çalmaya başlar.

Bana yakışmayan ve sevmediğim bir ifade ile “30 yıldır bu işin kitabını yazmış biri olarak” henüz üçüncü haftada herkesi uyarıyorum! 

Hakem kardeşim; işi bilen, herkes her şeyi görüyor. Adın çıkarsa onu silemezsin, hayatın boyunca damgalı dolaşırsın.

MHK’nın yaptığı klasmanlar çöktü!

MHK’nın yaptığı klasmanlar, üç hafta dolmadan çöktü.

1) Henüz ikinci haftada 1. Lig’e bir alt ligden dört yardımcı hakem tayin ettiler. 

2. Lig hakemine 1. Lig’de görev verecektiniz; bir ay önce yaptığınız klasmanda neden 1. Lig’e almadınız? Bu çocuklar çok mu torpilli! (İsimlerini kenara not ettim.) Klasman yaparken unuttunuz mu? Her şeyi gördüm de; ikinci haftada klasmanları birbirine karıştıran MHK görmemiştim!

2) Hakemliğini bitirip VAR kadrosuna aldıkları Mustafa Öğretmenoğlu’na bu hafta Süper Lig’de hakem olarak görev verdiler. 

Mustafa Öğretmenoğlu’na Süper Lig’de maç verecektiniz, onu neden VAR kadrosuna ayırdınız?  

Bu kurul; nasıl atandı?

Hakem Ali Koç’un tayini üzerine İstanbul İl Hakem Kurulu, görevden alınmıştı.

Arkasından, İstanbul’da bir Hakem Derneği seçimi yapıldı.

MHK, Bekir Göktaş’ı İstanbul İl Hakem Kurulu Başkanı olarak atadı.

Kurulu üç hafta açıklanamadı.

“Güvenlik soruşturması” dendi, “Mehmet Baykan’ın olimpiyatlardan dönmesi bekleniyor” dendi. 

İlginçtir; atanan kurul, İstanbul’da dernek seçimine girip kaybeden yönetim kurulundan oluştu. Yani hakemlerin istemediği isimlerden...

Bunu Serdar Tatlı, yaptı demiyorum. Olmaması için direnmiş de olabilir.

Atanan kurul için güvenlik soruşturması yapılmadı. Yapılsa, içlerinde geçmesi mümkün olmayan isim ya da isimler var.

Ben bugünden buraya not düşeyim; en büyük sıkıntıyı İstanbul ASKF yaşayacaktır.  

Hiç bu kadar dip yapmamıştık!

Avrupa’daki bütün hakem otoriterleri, hakem dünyası kabul etti ki; EURO 2020 finali Cüneyt Çakır’ın hakkıydı. Hakemlerimizin hakkı kaldığı yerden yenmeye devam ediyor.

UEFA Konferans ligi kuruldu, buna rağmen ülkemize çok az maç geldi.

Bu sezon şu ana kadar 7 hakemimize, 11 maç verildi.

Esamesi okunmayan ülkelerin aldığı maç sayılarına bakalım;

- İskoçya’nın 7 hakemine 14 maç.

- Romanya’nın 7 hakemine 12 maç.

- Yunanistan’ın 7 hakemine 12 maç. 

- Bulgaristan’ın 6 hakemine 10 maç.  

- Finlandiya’nın 6 hakemine 9 maç. 

- İsrail’in 6 hakemine 8 maç.

- Slovenya’nın 4 hakemine 8 maç.

- Letonya’nın 3 hakemine 7 maç.

Avrupa’da hakemlerine en az maç verilen ülkelerden biri olduk. 

Federasyon’un UEFA’da ağırlığı her geçen gün azalıyor.

Evet; bunu İstanbul’daki Şampiyonlar Ligi kura çekimi sonrasında yazıyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.