Eğer Serdar Tatlı, "Ben adilim" diyorsa...

A -
A +

MHK Başkanı Serdar Tatlı geçen sezon ne yapmıştı?

1) Beşiktaş tepki gösterince Halil Umut Meler'i iki hafta üst üste siyah beyazlıların maçına tayin etmişti.

31. haftada Beşiktaş-F.Bahçe derbisini Halil Umut Meler yönetmişti, 32. haftadaki Kasımpaşa-Beşiktaş maçına da aynı hakem atanmıştı.

2) 36. haftadaki G.Saray-Trabzon maçını Mete Kalkavan yönetmişti. 37. haftadaki Antalya-G.Saray maçına da Mete Kalkavan çıkmıştı.

Şimdi geçen hafta F.Bahçe-Sivas maçını Halis Özkahya yönetti.

F.Bahçe yazılı bir açıklama ile hakemler için tepkisini dile getirdi.

Aynı TFF, aynı MHK Başkanı işbaşında.

Bu hafta Başakşehir-F.Bahçe maçına neden Halis Özkahya'yı tekrar tayin etmediniz? O zaman, siz adil değilsiniz!

Halis Özkahya'dan memnun kalmadılar, tekrar maçlarına veremediniz.

Acaba bu yıl sizin üzerinizde F.Bahçe baskısı biraz fazla mı olacak?

Sayın Tatlı; öyle "adilim" demekle bu işler olmuyor!

Bir tayin yapınca, onun önüne, arkasına iyi bakacaksınız! Şimdi üç büyük kulüp arasında adil bir uygulama oldu mu?

Bunların hepsi birkaç ay içinde gözümüzün önünde cereyan etmedi mi?

Hep yazarım, söylerim!

Bir MHK'nın performansını ve adaletini yaptığı FIFA listeleriyle, yaptığı klasmanlarla ölçeceksiniz!

Hesapta scout'lar var. Seyrediyorlar! MHK genç hakemleri tarıyor.

Geçen haftaki faciayı herkes gördü.

Adana-Menemen maçındaki hakem Alper Akarsu, ayağı kırılan genç Berkan'a yapılan o sert hareketi süzemedi.

Sahada hakem dışında kırılan ayağın herkes farkındaydı.

Ambulans sahaya girdi, oyun üç dakika durdu.

Bazıları, "Bu harekete nasıl sarı kart olur" dedi?

O sarı kart da faul yapan oyuncuya çıkmadı!

Futbol Federasyonu ayağı kırılan oyuncu için "geçmiş olsun" mesajı yayınlamış.

Mesajda "sakatlık yaşayan ve hastaneye kaldırılan" diyor. 

TFF, MHK'ya da şu soruyu sorun; "Bu hakem, kaç maçla bu klasmana kadar yükseldi? Bu hızlı yükseliş normal mi?"

Alınan "ahlar" galiba tutuyor!

Bazı kulüpler inanılmaz transferler yapıyor.

Kadro derinliği, kadro mühendisliği müthiş...

Yok yok… Statlar, tesisler...

En süper teknik adamlar! 

Bu kulüplerin arkalarında kapı gibi de Federasyon var. O koca koca "Kurullar" o rapor yazacak TFF temsilcileri en çok da malûm kulüplerden çekiniyor.  

Garibim hakemlerin bir kısmı "dik durayım" diyor ama başları belaya giriyor.

Kimi hakemler de kontrolü kaybediyor, darmadağın oluyor.

4. hafta sonunda puan cetveline şöyle bir bakınca ligin dibi çok şeyi anlatıyor.

Galiba üzerlerinde "çok ah ve beddua" var!

59 yaşından sonra olmaz!

Federasyon, A Millî Takım için Alman Stefan Kuntz ile görüşüyor.

Alman Ümit Millî Takımı'nda başarılı olmuş...

Ama 59 yaşına kadar kulüp bazında ortada hiçbir şey yok! Mesela Alman Millî Takımı, Löw'den sonra niye Kuntz'u düşünmemiş!

Türkiye'den bir kulüp Kuntz'a talip olsa belki biraz anlarım. Almanya'daki gurbetçileri ye da gençleri taramıştır, portföyü zengindir diyebilirsiniz. 

Memleket çok yakın tarihte Hiddink'i, Lucescu'yu kabul etmemiş!

Kuntz kabul görmez!

Ümit Millî Takım'a getirin; saygı duyarım. Ama A Millî Takım'da olmaz!

Hani iletişimden zarar gelmezdi!

Çok beylik bir fikir ve lâftır!

"Hakemler konuşsun, MHK konuşsun, eğitimci konuşsun. İletişimden zarar gelmez!"

İşte Jaap Uilenberg konuştu! Ne oldu?

İkna olan oldu mu? Uilenberg bir daha konuşur mu?

TFF, bundan sonra kimsenin konuşmasına izin verir mi?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.