"MHK hayırlı olsun" demekte zorlanıyorum!

A -
A +

Hakem dünyası oldukça enteresan ve unutulmayacak bir haftayı geride bıraktı!

Akla hayale gelmedik şeyler duyduk ve şahit olduk.

Hakem âleminde; MHK demek, “hükümet kabinesi” demektir.

Serdar Tatlı’nın istifasıyla tam bir haftadır radyo ve televizyonlarda birçok soruya muhatap oldum. 

Yeni MHK için “hayırlı olsun” demekte çok zorlanıyorum.

MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu’nun 2000’in başlarında kısa bir hakemlik dönemini biliyorum.

Kendisiyle ilk defa ve yüz yüze 2012 yılında tanıştım. 

Kara Kuvvetleri Komutanlığında Personel Tayin Daire Başkanı ve albay rütbesinde olduğunu öğrenmiştim. 

Şubat 2019’da ilk defa MHK üyesi olduğunda da MHK binasının açılışında ikinci defa karşılaşmış ve sohbet etmiştik. Emekli olduğunu özel bir eğitim kurumunda yönetici olduğunu söylemişti.

Bende uyandırdığı kanaat; olumlu idi. İyi bir CEO, genel sekreter, yönetici olabilir diye düşünmüştüm. Personel subayları bu işleri iyi becerir. Ve bu kanaatimi paylaşmıştım. 

Ancak dün duyduklarımız ve anlatılanlar bende ciddi endişelere sebep oldu.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nde 2012 yılında çok ama çok kritik bir görevde, hele de sıradan olmayan bir makamda oturan birisi için ben dâhil herkes endişe duymakta haklı.

Daha açık söyleyelim; FETÖ şüphesi yapışmıştır.

MHK Başkanlığı makamı; “şüphe” kaldırmaz!

Bu Federasyon, şüpheyle 100’den fazla adamı kapıya koydu. Muhatap bile olmadı!

Kurulu nasıl buldum?

Yeni MHK’daki bir iki kişi hariç hepsini yıllardır tanır ve bilirim.

Çok zayıf bir kurul olmuş.

Dedikleri sistem değişikliği, yeni yapılanma bu ekiple olmaz!

Tercihler; kamuoyunda hayal kırıklığına sebep olmuştur.

Güçlü MHK kimsenin işine gelmez!

Serdar Tatlı’nın istifa ettiği andan itibaren; her platformda MHK Başkanlığı için Ufuk Özerten ve Kemal Dinçer isimlerini açık açık dillendirdim.

Mevcut ortam bir başka ismi ya da modeli kaldırmaz, kaldıramaz.

Çünkü “kulüpler” kontrolü kaybetmiş!

Türk hakemliğini iyi günler beklemiyor!

Hayal kurmayın!

Kulüpler yabancı eğitimci ya da yabancı bir kişi tarafından hakemliğin yeniden yapılandırılmasını talep ediyor. Süslü, cazip ve heyecan uyandıran bir talep!

1) Gelen yabancı uzman, “Bu pozisyon sarı mı kırmızı mı, bariz gol şansı mı değil mi, penaltı mı değil mi” bunlara asla karışmaz.

Zaten bizim ülkede karışan bir yabancının sonu olur! Ertesi gün kovulması istenir.

2) Bizim kulüplerin derdi; hakemliğin yeniden yapılanması, sistem değişikliği asla değil! Dertleri lehlerine çalınan düdük sayısının artması!

3) Diyelim ki; yılda çok tartışmalı 50 tane hakem kararı oluyor. Bu kararların tam tersi verilmiş olsa; tartışmalar biter mi? 

UEFA not ediyor olmalı!

UEFA Hakem Konvansiyonu Hakemlik Yapısı ve Organizasyonu 1. maddesi der ki;

“Hakem Kurulu, ulusal federasyon yapısının ayrılmaz bir parçası olmalı ve liglerden, kulüplerden ve hükümetten bağımsız olarak ulusal federasyon bölgesinde hakemlikle ilgili tüm konulardan münhasıran sorumlu olmalıdır.”

Bizde bir haftadır olan biten ortada!

UEFA bunları not ediyor olmalı!

Nisan ayında Avrupa’nın 12 ‘baba’ kulübü, başka bir lig organizasyonu için bir araya gelmişlerdi. Milyar avrolar önlerine konmuştu.

UEFA’nın gösterdiği duruşu ve sonra atılan geri adımları unutmayalım.

Hızla eskiye döndük!

2022 FIFA hakem listesi açıklanacak!

Kulağımıza gelenlere bir bakın!

- Ali Palabıyık çıktı, Ali Şansalan girdi.

- Trabzon-F.Bahçe maçından sonra liste tekrar güncellendi.

- Ali Palabıyık’ın Avrupa’dan alacağı maçlara TFF, mani oldu. “Maç vermeyin” dedi. 

Merhum Hasan Doğan’dan önce bazı kulüp başkanları FIFA hakem listesini yapardı. Ve bunu açık açık da ifade ederlerdi.

Kulüpler FIFA hakem listesini, klasmanları, tayinleri yapmaya başlarlarsa ki, emareleri çok arttı, bu çok vahim bir durum!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.