İkisinin de işine geldi!
Müsabaka başladığı anda aralarında 13 puan fark vardı (45/32). Ancak lig öyle bir hâl aldı ki; memleket bu maçtan medet umuyordu.
1) Bu hafta Trabzon, iki stoperinden de mahrum!
2) Her hafta maçın adamı Uğurcan oluyor!
3) Haftalardır kazanıyor olsalar da rakipleri daha iyi futbol oynuyor.
4) Hele Başakşehir, Trabzon'a rakip olabilecek en güçlü ekip.
Lige tat katmak isteyenler; maçtan önce bütün bunlara sığınmışlardı.
Fırtına çok cesur başladı!
Abdullah Avcı, ideal iki stoperinin olmamasına rağmen Berat ve Siopis'e de ihtiyaç duymayacak kadar cesur bir kadro sahaya sürmüştü. Bunda puan farkının da payı olsa gerek!
Başakşehir de 5 hücumcu ile (Visca, Aleksic, Berkay, Gulbrandsen, Okaka) başladı. Bu seyirciye keyif, maça tempo ve heyecan kattı.
İki teknik adamın da hakkını teslim edelim. Aklından beraberlik geçen yoktu. İlk yarıda kalecilere iş düşmese de pozisyonu az olan bir devre olsa da tempo hiç düşmedi. Sadece kalelere atılan şut sayısı azdı!
Dorukhan'ı klasik yerinden daha önde gördük. Hamsik'ten yine çok klas paslar vardı. Cornelius'a attığı bir pas vardı ki; gecenin hareketi idi. Sanki topu kargo ile gönderiyor.
Bakasetas'ta bir düşüş var. Ömür kanatta iyi gözükmedi.
Teknik adamların maçı oldu!
İki teknik adam da birbirini ezbere biliyor! Bu durum; maça çok yansıdı. Hamleler bile karşılıklıydı. Çıkan oyuncuların yerlerine girenler bile o mevkilerin oyuncusuydu. Başlangıç şablonunu bozan yoktu. Bazen 0-0'lar da çok kıymetlidir.
* * *
Siopis ile Hasan Ali arasındaki pozisyona gelecek olursak; bir kere VAR karışmaz. Eller doğal konumunda ancak top çok uzaktan geliyor. Hasan Ali istese elini kaçırabilirdi.
Maçın adamı: Hamsik