“Nihat Abi”olarak gelmişti, ne yazık ki;öyle gidemedi

A -
A +

1) Kimse masal anlatmasın. Nihat Özdemir’i istifaya “8 Mart’ta attığı imza” götürmüştür.

2) Asla kendi iradesiyle istifa etmemiştir, mesajı geç de olsa almıştır.

3) İlginçtir; Nihat Özdemir’i istifaya götüren isimler Servet Yardımcı, Ferhat Gündoğdu, Ahmet Şahin, Abdurrahman Arıcı hiçbir şey olmamış gibi yerlerinde oturmaya devam ediyorlar.

4) En geç 16 Haziran’dan sonra Türk futbolundan çok isim silinip gidecektir.

5) Nihat Özdemir’in arkasından “Nihat Abi” diyen kalmamıştır. Selim Soydan hariç!

6) Türk futboluna, bu ölçekte hiçbir TFF başkanı zarar vermemiştir. Hiçbir konuda hiçbir çözüm üretememiştir.

7) 20 kulübe eşit mesafede durmamıştır. İki üç kulübe teslim olmuştur!

8) Yaptığı tahribat ve bıraktığı enkaz çok ağırdır.

9) Kulüp başkanlarından helallik istemiş... Futbol ailesinin temiz kalmış hakemleri haklarını helal edecekler mi? Yüzlerine bakabilecek mi?

SİSTEMİN İÇİNDE KALAN HAKEMLERİN RUH HÂLİ!

İçeride kalan 15 hakemin duygularını çok iyi anlıyorum.

1) İçlerinde her hafta maç almanın keyfini yaşayanlar var.

2) 8 Mart’taki listede kalanlar; bunun tarih boyunca unutulmayacağını biliyorlar.

3) Mehmet Baykan, Alkın Kalkavan, Nihat Özdemir, Erhan Kamışlı’nın istifaları stres yaptırdı.

4) Servet Yardımcı’nın devam ediyor olması; biraz rahatlattı.

5) İçlerinde sözde MHK’nın istifasından korkacak olanlar var, sevinecek olanlar var.

6) Klasman dışı kalan arkadaşlarına “hesapta” üzülenler var, “samimi” olarak üzülenler de var.

7) Bir kulübün başkanı havalimanında bir hakemi uzaktan görüyor. İsmini çıkaramıyor. Hâlbuki maçlarına çok çıkmış. Yanındakine soruyor; “Bu içeride kalan hakemlerden mi, dışarıdakilerden mi?” Dışarıdakilerden denilince; “Sağlam çocuk yani” diyor.

8) Henüz dört hafta geçti ne kadar yıprandılar. Bazılarının hakemlik ömürleri bitme noktasına geldi.

9) Zorbay Küçük, Trabzon-Beşiktaş maçında en az beş yıllık bir yıpranma yaşadı.

10) Halil Umut Meler’in ofsayttan dönen o çaldığı penaltı düdüğü ona olan inancı azalttı.

11) Kürşad Filiz, dört maçta 7 VAR müdahalesi yaşadı.

12) Sarper Barış Saka en kolay maçı ne hâle getirdi!..

13) Erkan Özdamar; operasyonu yapan “malum kulüp başkanları” taa 3. Lig’de yönettiğin bir maçın dedikodusunu yapıyorlar, haberin olsun.

14) Alper Çetin, Bülent Birincioğlu, TFF’ye yapılan itirazlarda dava dilekçelerine konu oldunuz.

Klasmanlarda adlarınız yazılı olmadığı için...

İYİ GÜNLERE 2037'DE DÖNERİZ

Türk hakemliği; 2005 - 2006’lardan itibaren yükselişe geçmişti.
Yerel taraftar rekabetiyle bakarsanız; bunu fark edemezsiniz.
8 Mart günü yapılan operasyon Türk hakemliğinin en az 15 yıl geriye götürmüştür.
7 Mart 2022 tarihindeki noktaya tekrar gelebilmemiz 2040’lı yılları bulabilir.
Ülke bugün bunun farkında değil. Bu söylediğimi bugün görebilen insan sayısı az. Avrupa’dan konuya bakanlara isterseniz bir sorun

MEKTUP; YENİLİR, YUTULUR DEĞİL!

Uilenberg’in mektubu; öyle yenilir yutulur bir “sesleniş” değil!
Bir Hollandalıya silah dayasanız, o mektubu yazdıramazsınız.
O mektup; kamuoyuna aynı zamanda UEFA koridorlarından yazılmış bir mektuptur.
Satır aralarında çok ciddi ithamlar var.
Uilenberg, Türkiye’de olan biteni iyi biliyor. Ve bunlar UEFA ve FIFA hakem yönetimi tarafından da not ediliyor.
Adamın 8 Mart’tan bu yana TFF’ye yaptığı çağrılara kulak asan olmamış.
Hukuki süreç de tamamlanınca mektubu kaleme almış.

BİRKAÇ NOTUM DAHA VAR!

> Yeni TFF Başkan Vekili Servet Yardımcı’ya hakem camiasını birleştirme çağrısında bulunmuştum. 32. haftanın tayinleri ile cevap verilmiş oldu.

> Geçen hafta TGRT Haber’de sormuştum; “Ali Şansalan niye hiç Rize maçına çıkamıyor?” Bu hafta Rize maçı verilmiş.

> Hafta tamamlanınca; üç kulüp kural hatası başvurusunda bulundu.

> MHK Başkanı, “6.417 hakem var” demişti. Hata yapanlar maçtan maça koşuyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.