Kimse kimseyi kandırmasın!

A -
A +

Eğer yeni MHK; “eski tas eski hamam devam” ederse, şunu anlarız;
“Sabri Çelik, Cüneyt Çakır dışındakilere yine maç vermeme ya da oyalama karşılığında bu beş haftalık bu görevi kabul etmiştir.”
Çünkü biz 16 hafta oyalanan bir kamuoyu gördük!
Maalesef Riva’da bunun bir iki tane “profesörü” var. Suçu siyasete, oraya, buraya yıkan. Hiçbir dahlim yok diyen…
- Neymiş efendim; bazı hakemlerin tahtaları kapalıymış.
- Ligin ikinci yarısında maç yönetmeye başlayacaklar.
- Bu hafta VAR olacaklar, 1. Lig’de çıkacaklar.
- Hakemlikleri devam ediyor. Seminere çağrıldılar.
- Tahtaları açıldı… Gibi, gibi...
Ve geldik 8 Mart’ı yaşadık gördük. 26 Mart’a bütün memleket şahit. Sonrası istifalar vs...
Sayın Sabri Çelik, bu 20 kulüp ve 30 hakem eşit mi değil mi? Bunun takipçisi olacağız.
- A hakemi maç alıyor, B hakemi alamıyorsa...
- A kulübüne hata yapan hakemin ertesi hafta maçı oluyorsa, B kulübüne hata yapan haftalarca dinleniyorsa...
Size kimse güven duymaz!
Giden MHK’nın üyeleri “gözlemcilik yapacak”, yumuşak geçiş diye diğer listede kalan hakemlere “göstermelik maçlar” verirseniz; o zaman giden MHK niye gitti, siz niye geldiniz ki?

Yeni MHK ile ilgili tespitlerim!

1) Tecrübeli bir ekip, içlerinde empati yapabilecek insanlar var.
2) Hiçbir kulübe ya da kişiye boyun eğeceklerini sanmıyorum.
3) Önlerinde kısa bir süre var. Planlama, proje yapma imkânları yok.
4) Ağır bir tahribat yaşayan hakem camiasında barışı sağlarlarsa, ömürleri uzar.
5) Son altı ayda olan biteni gördüler. Her şeyin daha dumanı üzerinde tütüyor.

Tahkim’in gerekçeleri

Tahkim Kurulunun gerekçesi yayınlandı. Özeti şu;
1) Bütün hakemler için uygulanması gerekenler, bazıları için uygulanmış.
2) Bir hakem ya üst klasmana çıkar ya da alt klasmana düşer. Hakem hiçbir yerde yoksa bu bir ihlâl.
3) Hakemlerde yaş sınırı dikkate alınmamış.
4) Klasmanlarda yüzde 20 değişim sınırı dikkate alınmamış.
Ve en önemlisi Tahkim Kurulu diyor ki; “TFF ve MHK makul ve geçerli, tespite elverişli bir açıklama yapamamıştır. Objektif esaslara bağlı hiçbir gerekçe ortaya konulamamıştır.”
Ne yazık ki; memleket böyle bir MHK gördü.

Tartışma daha da büyür!

Sayın Sabri Çelik ve kurulu bugün çok güçlüsünüz.
Bunun farkında mısınız? Size kimse karışamaz, dokunamaz.
17 Haziran akşamı bu TFF’nin esamesi okunmayacak.
Cesur tayinler yapın, radikal kararlar alın.
Riva’ya ve kulüplere ipleri kaptıran son MHK’nın fotoğrafı önünüzde.
Ya TFF yönetimi; o da kalmadı.
Tahkim’e gitmeyenlere maç vermezseniz; çok büyük bir çelişkiye düşersiniz. O zaman klasmanlarda adı olmayan Alper Çetin ve Bülent Birincioğlu atamaları çok daha güçlü bir şekilde tartışmalı hâle gelir.

8 Mart’tan sonra!

8 Mart’ı planlayanlar ve uygulayanlar acaba bu kadarını hesap edebilmişler miydi? Yoksa maksatları zaten kaos muydu?
1) Hakem ve kural hataları katlanarak devam etti.
2) Futbol Federasyonu, paramparça oldu.
3) Yayın ihalesi zarar gördü.
4) İsyan ederek, yazılı açıklama yapmayan kulüp kalmadı.
5) Cüneyt Çakır’ın Dünya Kupası’na gidememe ihtimali vicdanları rahatsız etti.
6) Bazı hakemlerin adı çıktı. Aşırı yıprandılar, ömürleri kısaldı.
7) Sadece hakemler değil, kulüpler de ikiye bölündü.
8) Aklıselim hiçbir kimse 8 Mart’ı kabullenemedi.

Doğrusu şudur!

Türk hakemliği; 27 Ekim - 17 Nisan tarihleri arasında ağır bir travma yaşamıştır.
Bu süre zarfında hakemler arasında adil bir değerlendirme yapılamamıştır.
Bu durumu; bütün eski TFF ve MHK Başkanları kabul etmektedir.
Hukuk zaten gerekeni yaptı. Notlar ve maç sayıları adil değildir. Güvenilir değildir.
Temmuz ayında klasman yapılamaz. Ya da çok sınırlı tutulmalıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.