Sizce bu tesadüf olabilir mi?

Sayın Ahmet Nur Çebi, hakemlerle ilgili çok kaçamak cevaplar verdi.
Operasyonu yapanların içinde kendisinin asla olmadığını söyledi.
Ama genç ve yeni hakemlerden yana olduğunu tekrarladı. Herkesi istifaya çağırırken, TFF Başkanı’nın tecrübeli birisi olmasını istedi.
Peki, şu sizce tesadüf olabilir mi?
4 Şubat’tan bu yana... Tam 14 haftadır; Beşiktaş maçlarına “8 Mart’ta sistemin dışında kalan hakemlerden” bir tanesi bile atanmamış!
Beşiktaş’a son 14 hafta verilen hakemlerin maç dağılımı şöyle;
Volkan Bayarslan (2). Sarper Barış Saka (2)
Yasin Kol              (2). Arda Kardeşler      (2)
Erkan Özdamar    (2).  Ali Şansalan         (1)
Atilla Karaoğlan    (1). Zorbay Küçük        (1)
Ümit Öztürk          (1).
VAR tayinlerine bakarsanız; onlar da hakeza! Hep sistemin içinde kalan hakemler atanmış. 37. haftada VAR’da görev alan Fırat Aydınus hariç.

İşlerine gelmez!

8 Mart’ta dışarıda kalan hakemlerin “suçlu” olduklarına... Bazı çevreler; hem inanmışlar, hem de inandırılmışlar. Geçen hafta bu arkadaşlardan biri ile karşılaştık. Acıdım. Kendisi temiz olsa da gözlüğü kirli.
Tıpa tıp aynı dili kullanan toplam beş altı kişi var. Bunların kaynakları da biliniyor.
Ellerinde somut hiçbir belge, kayıt, delil yok.
Bende çok başka belgeler var. Ama talep eden TFF ya da MHK yok!
Bakın; ben tam 25 senedir bu hakem camiasının ciğerini tanırım, bilirim. Bunu herkes de iyi bilir.

TFF Başkanı her şeye karışmaz!

1) Kurullara asla karışmaz. (MHK, PFDK, Temsilciler Kurulu vs.)
2) TFF bünyesindeki hiçbir kişi ile ticari ortaklık yapamaz.
3) Hakem tayinlerini internetten kamuoyu ile beraber öğrenir.
4) İrfan Can ya da Larin’in alacağı ceza ile ilgilenmez.
5) FIFA hakem listelerine karışmaz.

SORU…

Süper Lig hakemleri arasında renk körü olan var mı?
Bunu araştırmak; neden TFF ya da MHK’nın işine gelmez?

Parmak izleri var!

“Hakem tayinlerinde Abdurrahman Arıcı’nın gölgesi var!”
Böyle düşünen çok insan var. Ben pek itibar etmiyordum.
Benim bildiğim Sabri Çelik, Muhittin Boşat ve Murat Ilgaz “dernek işlerinden” pek hoşlanmazlar. Arıcı’dan da çok hazzetmezler.
Fakat tayinleri tekrar gözden geçirdim. Haklılık payı yok değil.
8 Mart’ı yapanların parmak izleri bu son haftanın tayinlerinde çok belirgin var.

Ceza mı ödül mü?

Geçen hafta 1. Lig tertemiz bitti ve hakemler hiç konuşulmadı ise bunda Tahkim’in akladığı hakemlerin büyük payı var.
En kritik maçlara atanmışlardı.
Ödül mü? Bu hafta hiçbirinin maçı yok!

Bu işler öyle sandığınız kadar kolay değil!

Bırakın derbi yönetmeyi; Süper Lig’de bir maçı bile salimen tamamlamak kolay değildir.
Bazıları hakemlerin tamamını atıp, “yerlerine gençleri getirmek doğrusu” gibi yorumlar yapıyor. Sakıncalarını sıralayalım.
1) Kadrosunu U19 ya da U21’e teslim eden kulübümüz var mı? Ligde böyle kadrolarla tutunulabilir mi?
2) Bu işte ayıklamayı kulüpler yapınca şampiyonluklar çok el değiştirir. Çok tehlikeli mesajlar verilmiş olur.
3) En son iki genç FIFA kokartlı hakemimizin çıktıkları derbilerde hâllerini gördük. Biri önce kural hatası yaptı, sonra İsviçre’de sıfır çekti. Diğeri derbide dijital para reklamına bulaştı.
Hakem, kendisini korumasını bilecek.