Kadına ofsayt tarifi
21 Ekim 2014 01:00
Ucuzluktaki süper çantayı almak için mağazaya girdiniz...
Sadece bir tane kalmış, o da kasanın (kale) hemen yanında...
Ama bu çantanın tek taliplisi siz değilsiniz!..
Çantayı gözüne kestiren diğer bir müşteri (rakip oyuncu) de sizin hemen yanınızda bitiveriyor...
İkiniz de durumun farkındasınız ve hızla kasaya (kaleye) yöneliyorsunuz...
Tam o esnada; biraz önce bluz aldığınız başka bir mağazada ödemeyi yaptıktan hemen sonra çalan cebinizi cevaplamak için cüzdanınızı çantanıza koymadan arkadaşınıza verdiğinizi ve onda unuttuğunuzu fark ediyorsunuz...
Bir yandan kasaya doğru koşarken diğer yandan da elinizi havaya kaldırarak arkanızda kalan arkadaşınızdan cüzdanı (topu) istiyorsunuz...
Öyle bir durumdasınız ki, rakibinizin gerisinde kalırsanız kasaya daha uzak kalacağınız için avantajınızı kaybedeceksiniz ama eğer arkaya geçmezsiniz arkadaşınızdan uzak kalıyorsunuz ve arkadaşınız da o kalabalıkta size cüzdanınızı fırlatamıyor, her şey bir an meselesi...
Bu durumda yapmanız gereken rakibinizin arkasına geçip cüzdanı (topu) almanız ve cüzdanı ele geçirdikten sonra rakibinizi geçmeye çalışmanız...
İşte ofsayt bu... Top sana atıldığı anda kaleye rakibinden daha yakın olamazsın...
Anladınız mı?..
Öğrendim ki;
"-Çalışmaya para verilir, başarının bedeli yoktur..."
Saygı...
Öğrendim ki;
"-Çalışmaya para verilir, başarının bedeli yoktur..."
Saygı...
Her yıldızın kendi yörüngesi vardır ve onunla en yakın komşusu arasında yalnız güçlü bir çekim değil, erişilmez bir uzaklık da bulunur...
...
Çekimin gücü uzaklığa oranla artarsa, iki yıldız kucaklaşamayıp çarpışır ve yok olurlar...
...
Bizim de onlar gibi yörüngelerimiz var ve acıklı bir çarpışmayı önleyebilmek için, aramıza erişilmez bir uzaklık koymamız gerekir...
...
Saygılı davranmanın tüm sırrı birbirinden yeterince uzak durabilmektedir; saygının bulunmadığı toplumda yaşam ne çekilebilir, ne de sürdürülebilir... (...Bernard Shaw)
Temel bir gün...
DURSUN: Kadınları anlamak çok zor dostum...
TEMEL: Hiç de değil... Kadını anlamak için tanımak lazım...
DURSUN: Ne konuda konuşacaksın ki?...
TEMEL: Tabii ki güzelliklerinden bahsedeceksin...
DURSUN: Ya güzel değilseler?...
TEMEL: Kolay... O zaman başka kadınların çirkinliğinden bahsedeceksin...
TERS?AÇI
"-İstasyon!.."
(...Burak Pertesoy'dan)
Zalımın oğlu!
"-Çölün ortasında su olsan içilmezsin be zalımın oğlu...
...
"-Adamlar ilk çağlarda üşenmemiş çiviyle duvara yazı yazmışlar, sen dokunmatik ekranda mesaj atmaya üşeniyorsun zalımın oğlu..."
...
"-Burnum akıyor dedin de, kolumuzu mu uzatmadık zalımın oğlu..."
...
"-Uykudan yeni uyanıp gözlerimi tam açamadan her şeyi çift gördüğümde bile sen bir taneydin be zalımın oğlu..."
...
"-Ben börek açarım, o göbeğini açar. Karar senin zalımın oğlu..."
...
"-Operatörüm kadar mesaj atsaydın, şimdiye evliydik zalımın oğlu..."
...
"-Profesyonel makineyle fotoğrafım yok diye mi sevmedin beni zalımın oğlu?..."
...
"-Fotokopi makinesi olsam bu kadar çektirmezdin be zalımın oğlu..."
...
"-Ben zayıfladım sanarken genişleyen kot gibisin zalımın oğlu..."
Bizim pano
FATİH: Oğlum dur bakalım... Sen daha dün köyden geldin...
TALİP: Bırak hadi yaa!... Benim 1999 yılında 2004 model arabam vardı...
KRAMPON
KRAMPON
BEŞİKTAŞ taraftarları, Demba Ba'nın oyununu izledikten sonra Hugo Almeida'ya tazminat davası açmaya hazırlanıyor...
...
EPL'NİN 8. hafta tüm maçlarını izleyen Türk taraftarlar, çaylarına süt katmaya başladı...
...
SİVAS maçı sonrası "Ankara'nın BA'ları" manşetini atan gazeteci kayıplara karıştı...
Ana Kumanda
(...NTV / Yüzde Yüz Futbol)
GÜNTEKİN ONAY: Türk futbolunda kalite arttı, Demba Ba'nın gelişi, Snaijder'in formu...
RIDVAN DİLMEN: Nerede oynadı bu Snaijder?...
GÜNTEKİN ONAY: Ajax'ta oynadı, İnter'de oynadı...
RIDVAN DİLMEN: Fena değilmiş...
İtirafım var
(...isim: mehmet ...şehir: ankara yaş: yirmi)
Düğün dolayısıyla evde oturuyoruz, akşam salona gideceğiz.
Akrabalar da salon önüne gelmişler ve gelin bizi alın daha çok var, dediler.
Dayım ise "Erken de olsa salona girin oturun... Hem davulcuya para da vermezsiniz" diyerek akrabaları ikna etmeyi başardı...