Ayaküstü...

A -
A +

-Ne zaman adam oluruz sorusuna, “Birilerinin sözlerini din kuralları gibi algılayıp, başkalarını susturmak amacıyla sopa gibi kullanmadığımız zaman” dedi.
“Artist” diye ilave ederek.
...
-Türkiye Suriye’ye girdi.
İçimizdeki İrlandalıları acayip gerdi.
“Türkiye Suriye’de ne kadar kalacak?” diye hem soruyor hem de kıvranıp duruyorlar.
El cevap: Komşularımız Amerika ve Rusya memleketlerine dönene kadar.
...
Bir şehit cenazelerindeki ailelere bakıyorum.
Bir 25 Temmuz’da şehit ve gazi olanların ailelerine. Bir de TV’lerde her akşam edebiyat yapan, her şeyi bilen (!), fırsattan istifade halka ve halkın değerlerine saldıran densizlere.
Cephede çok savaş kazanıp masada kaybettik. Ancak şehit ve gazilerimizin kazanımlarını TV’lerde kaybetmek istemiyoruz.
Düşün yakamızdan.
Sizin dininiz/dinsizliğiniz, bozuk ve sapık fikirleriniz size.
Bizim dinimiz, bizim yolumuz bize.
...
Sadece Batılı değerlerle Türk insanını anlayamazsınız.
Bu yüzden Türkiye’deki bütün sosyoloji ve psikoloji kitapları yeniden yazılmalıdır.
Bakınız 15 Temmuz.
(...Mustafa Koç/Okur-Yazar)

Öğrendim ki; “-Şaşırdığımız şeyler azaldıkça, olgunluğumuz artıyor...”

Bizim pano

Serdar’la kardeşi yabancı bir film izlemek için plan yapmış...
Cipsleri kolaları almışlar, filmi bulmuşlar, ama İngilizce...
Programını indirmişler, Türkçe alt yazı olarak izlemeye başlamışlar...
Fehim cips yerken biraz gürültü yapmış, Serdar’ın dilinden şu müthiş kelimeler dökülmüş;
“-Gürültü yapma yaa... Duyduklarımdan bir şey anlamıyorum...”

KRAMPON

TOİTE; “Drogba ile görüştüm, Hamit’in 3 senedir 3 kez top oynamadığı yer dedim, sakatım dedim, git alırlar dedi...”
...
FUTBOL Federasyonu’nun her hafta aldığı yeni tedbirler üzerine tribünler yine tıklım tıklım boş kaldı…
...
HAKİM Ziyech: “Ajax ile anlaştım, Twente ile de anlaştık ama Türkiye’deki gazeteler transferimi şu an için tıkamış durumda...”

Ana Kumanda

(...BEYAZ TV / Beyaz Futbol)
RASİM OZAN: Hocam madde madde söyle de insanlar töhmet altında kalmasın?..
AHMET ÇAKAR: İlk ikisini söylemeyeceğim... Üçüncüsü sürpriz...
Xxx
(...FLASH / Haber)
TELEFONDAKİ ADAM: Sizin yüzünüzden millet iyice birbirinden soğuyor...
YALÇIN ÇAKIR: Bizimle ne alakası var beyefendi?..
TELEFONDAKİ ADAM: Bana öyle beyefendi falan diye konuşma... Efendi ol biraz...
Xxx
(...ATV – Evlen Benimle)
ESRA EROL: Asım Amca başka ne gibi özellikleriniz var?..
ASIM AMCA: Valla kızım pazara kendim çıkıyorum...

Sosyal kız...

“-21’ime girdim ama 20’lik dişim hâlâ çıkmadı... Sanırım 19’umda takılı kaldım...”
...
“-Ya sen doktorsun gündüz kuşağındaki kadın programına çıkmak için mi o kadar yıl tıp okudun...”
...
“-Devlet Bahçeli’nin periyodik, senkronize el kol hareketleri; 333...”
...
“-Müge Anlı’nın yüzünden annem aradığında telefonu duymazsam eğer hemen kaçtığımı düşünüyor... Ben öyle biri değilim gerçekten mağdur oluyorum...”
...
“-Kızlar telefonda 5 saat dertleştikten sonra, aynı konuyu detaylı konuşmak için ertesi gün buluşurlar...”
...
“-Bir kıza edebileceğim en büyük beddua: Aldığın elbisenin aynısını bir teyzenin üstünde göresin”...
...
“-Evlerine yemeğe gittiğim aile ‘Sen de bu evin kızı sayılırsın, kendi evin gibi rahat et’ dediler... Anladım sofrayı bana toplatacaklar bunlar...”
...
“-Arkadaşlarınızla eğlendiğiniz fotoları görüp depresyona girdiğim için instagram hesabımı kapattım, yazma...”
...
“-Yabancılardan acaba bizim Arka Sokaklar’ı filan izleyip, arkadaşlarına ‘Ben yabancı dizi izliyorum’ diye hava atıyorlar mıdır?..

İtirafım var

(...isim: yusuf...şehir: istanbul ...yaş: yirmi dört)
Şirketimize eleman alımı için bir gazeteye ilan vermeye gönderildim...
Gelen elemanları değerlendirdim ve bize uygun olan kişiyle mülakatı yaptım...
En iyisini seçmişim ki; benim yerime onu aldılar...
Şimdi her gün gazete ilanlarına bakıyorum, yeni bir iş için...
Xxx
Cep telefonu kayıptır... Aranır aranır bulunmaz...
Ev telefonundan aranıp yeri tespit edildikten sonra telefon cebe konulur ve salona geçilir...
2 dakika sonra tekrar çıkarıldığında ciddi ciddi “Aaa kim aramış acaba’’ demek sanırım küçük çaplı bir rezilliktir...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

Temel bir gün...

Doktor Temel, arkadaşı Dursun’a hastane hatıralarını anlatıyormuş;
“-Bir adam ilginç bir intihar girişiminde bulunmuştu…
-Nasıl ilginç?..
“-Bir deniz kıyısında, yüksek bir yamacın tepesine çıkıp, boynuna bir ip bağlamış…”
-Kendini asarak mı ölmüş?..
“-Yok, ipi de büyük bir kayaya bağlamış… Sonra zehir içip, kendini de ateşe vermiş…”
-Eee?... Böyle mi ölmüş?..
“-Bitmedi, uçurumdan atlarken de tabancayla kafasına ateş etmiş…”
-Ne hazin bir son!..”
“-Ölmemiş, kurşun  onu ıskalayıp ipi kesmiş… Böylece adam suya düştüğünde asılı kalmamış…”
-Ölmüş o zaman?..
“-Değil, soğuk su yanan elbiselerini söndürmekle kalmamış, onu şoka sokarak içtiği zehri kusturmuş…”
-Kurtulduğunu söyleme!..
“-Kurtulmuş. En son sudan bir balıkçı tarafından kurtarılıp, hastaneye getirilmiş…”
-Sen de müdahale ederek kurtardın tabii?..
“-Yok… Yanlış müdahaleden öldü...”

Ayaküstü...

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.