ÖĞRENDİM Kİ;

A -
A +
ÖĞRENDİM Kİ;
 
"-Kalbi durduğunda değil, hayali olmadığında ölüyor insan..."
 
 
 
KRAMPON
 
ALİ ŞEN Lig TV ile yazın Bodrum’da, kışın Uludağ'da röportajlar gerçekleştirmek üzere 2 yıllık anlaşma imzaladı...
 
ERSUN Yanal’la 2+1 yıllık sözleşme yenilemeyi düşünen Trabzonspor, disiplin kuruluna sevk edildi.
 
TAKIMDA en çok demeç veren futbolcu olan Gökhan Gönül, Beşiktaş’ta başkanlığa kadar yükselmeyi düşünüyor.
 
 
Ana Kumanda
 
(...BEYAZ TV – Derin Futbol)
 
SİNAN ENGİN: Bir kadın bir dert, iki kadın dört derttir hocam...
AHMET ÇAKAR: Evet sümasyon sinerjisi denir buna... Aynı şekilde bir hakem bir dert, iki hakem dört dert...
 
***
 
ERTEM ŞENER: Trabzonspor’un problemi ne hocam?...
AHMET ÇAKAR: Trabzon’un mutfağı bu kadar... Elinizde un, süt, yumurta, sirke yoksa helva yapamazsınız...
 
 
Bizim pano
 
HABER: Elektrik kesintilerine jeneratörlü çözüm...
SERDAR: Zaten dünyanın elektrik faturası geliyor, bir jeneratörün fişini takarsak iyice göçeriz...
***
HABER: Türkiye’yi AİHM’de mahkûm ettiren “Vicdani Retçi”nin itirafları...
EMİN: Ne biçim ismi var bu adamın, Vicdani ne demek?...
***
HABER: Vergi Daireleri MTV (Motorlu Taşıtlar Vergisi) için hafta sonu da mesaide...
MURAT: Vergi daireleriyle müzik kanalının ne ilgisi var?...
 
 
 
Temel bir gün...
 
Bir gün Fadime kocası Temel’e sormuş “Ben ölsem sen ne yaparsın” diye...
“O an ben de ölürüm” demiş Temel.
“Neden” diye mutlu bir ifadeyle sormuş Fadime...
Temel cevaplamış:
“-Öyle büyük bir sevinci kalbimin kaldırabileceğini zannetmiyorum!..”
 
 
 
 
Hiçlik!..
 
Baştan beri sadece hayalci olmayı istedim...
Yaşamaktan bahsedenleri yarım kulak dinledim...
Olduğum yerde olmayana, asla olamadığım şeye ait oldum hep...
Ne kadar değersiz olursa olsun, ben olmamak kaydıyla her şeyi şiirsel buldum...
Ben, bir tek hiçliği sevdim...
Düşünü bile kuramayacaklarımı arzuladım sadece...
Hayat akıp gittiğini hissettirmeksizin, bana şöyle bir değip geçsin istedim...
Aşktan tek dileğim, uzak bir düş olarak kalmasıydı...
Tamamen gerçek dışı olan gönlümdeki manzaralarda bile hep uzaklar cazip geldi...
Gittikçe silinerek neredeyse ufka dek uzanan su kemerlerinde, manzaranın geri kalanında olmayan bir düş dinginliği vardı...
İşte bu dinginliğin hatırına sevdim onları...
 
(...Fernando Pessoa)
 
 
 
 
İtirafım var
 
(...isim: muzaffer kurt ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi bir)
 
Arkadaşıla bindiğim minibüsün üçlü koltuğunda bir de yaşlıca amca oturmaktadır...
Şoförümüz birkaç çukura girip, birkaç da fren yapınca benim çene durmadı tabii...
Şoför duymayacak şekilde söyleniyorum;
“-Yavaş, yavaş... Ehliyeti kasaptan mı aldın?...”
 “-Abi bu adam var ya; kesin daha önce cenaze arabası kullanıyormuş...”
“-Bütün taşlarımız döküldü bee...”
Yanımızdaki amcanın şu sözleri rezilliğin belgesi oluyor;
“-Çocuklar bu şoför 12 yaşından beri araba kullanıyor... 15 yıldır bu hatta minibüs şoförü... Ayrıca benim de oğlum... Dikkatli konuşun...”
 
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)
 
 
 
 
 
Marpuç!
 
“-Bunlar yine iyi günlerimiz. TDK toplanıp "Ice Bucket Challenge için Türkçe bir isim bulalım" derse işte o zaman biteriz...”
...
“-Victor Hugo, Sefiller'i yazdıktan sonra arkadaşları "Bize fakir edebiyatı yapma be!" demedi mi acaba?...”
...
“-Havaların ısınmasını ilk 3 gün ben de destekledim. Ama sonra Balkanlardan gelen marjinal sıcaklar da dahil olunca başladım buharlaşmaya...”
...
“-Arkadaşlar şimdi hep birlikte İzmir'e doğru "Üüüüüüüüüüüüf" der misiniz?... Belki biraz eser ya... Hadi o zaman 3 deyince; 1-2-3...”
...
“-Ülkedeki tüm kadınlar birleşip "Arabada son ses müzik dinleyerek gezen erkekler valla çekici gelmiyor bize" açıklaması yapsın lütfen!...”
...
“-Sinan Akçıl'ın şarkısında, "Attığın taş kafama değil, bak nereme geldi" dediği yer kesin kulak. Kendini duyuyor olsa şarkıcı olmazdı çünkü...”
...
“-Aşk acısı mı? Sen hiç tüm perdeleri yıkanmış bir evde, tek erkek çocuk oldun mu? Hiç 'Senin boyun uzun' cümlesinden nefret ettin mi?...”
...
“-Taksim'de sel, Kadıköy'de yangın var. Bir şehrin 2 yakası bu kadar mı inatlaşır birbiriyle arkadaş?...”
...
“-Az önce 10 kişilik bir grup önümü kesip, 'Bayramda neden Alaçatı'da değilsin' diye beni dövdü. Gitmeyeni dövüyorlar olayı doğruymuş...”
...
“-Tetristeki uzun çubuk gibi, Ankaralıların metroyu beklediği gibi, atama bekleyen öğretmenler gibi, bekliyorum seni, gittiğinden beri...”
 
 
 
 
 
Anonim Evlilik Kuralları
 
X  Aşkla evlilik, zeytinyağı ile su gibidir... Birbiriyle hiç bağdaşmaz...
...
X Evlilik iki insanın birbirlerine tahammül edebilmesi sanatıdır...
...
X Bugün ne giysem sorusunun yerini bugün ne pişirsem sorusunun almasıdır.
...
X Haklı olduğunuzda bile özür dilemek zorunda olduğunuz kurum...
...
X  Evlenmek davaya benzer... Taraflardan biri mutlaka memnun değildir...
...
X  Evlilikte mutluluk gece yarısından sonra eşler uyuyunca başlar...
...
X Birisini, kendisine bir ömür boyu katlanacak kadar çok sevmektir...
 
 
TERS AÇI
ÖĞRENDİM Kİ;
-O eskidendi!..
 
(...Hasan Dinç’ten)
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.