Ayaküstü...

A -
A +

“-Ben öyle görüntülere bakamıyorum, haber izleyemiyoruuuuum!..”
Bu tarzda bir yapıya sahipseniz, henüz 2-3 yaşlarındaki Arakanlı çocuğa, bir askerin (af buyurun hayvanın) şok tabancası ile yaptığı işkencenin videosunu izlememelisiniz.
Bir insan iseniz, kahrolursunuz.
Bir çocuk iseniz, korkudan ödünüz kopar.
Bir baba iseniz, ciğeriniz yanar.
Ama bir anne iseniz, gözyaşları ile Allah’a, o adamın daha beter hâle gelmesi için dua ve niyazda bulunursunuz. Aklınıza her  geldiğinde... Zaten aklınızdan çıkmaz!
Halep’te bombalanan evin enkazında, ayağı sıkışmış on aylık bebeğin videosu da size göre değil. Ay hele sizin de o boylarda çocuğunuz varsa yerine koyar koyar darlanır ve çılgına dönersiniz.
Kahvaltı yapamaz, yemeden içmeden kesilirsiniz. Sakın ha!
Kıyıya cesedi vuran Aylan bebek eskidi bile.
Haa bir de bombardımandan kurtarılıp           ambulansta yaşadıklarının şokunu bir yana itip, kanlanan elini silme telaşı ve fakat koltuğa silince kızarlar mı gibi bir masumiyeti o an bile yansıtan Ümran’ın videosu da..
Kimseyi yadırgamıyorum...
Ne böyle bir hakkım ne de haddim yok elbette.
Bir anne olarak bu yaşananların ağırlığı ve sarsıcılığı bunları yazmaya itti beni.
Dua etmekten başka yapacak bir şeyim yok.
Ama inşallah ümit ediyorum ki, o günahsız çocuklar zerre acı çekmeden ruhunu teslim ediyorlar. Görüntüleri bize bir ibret.
Allahü teala ‘ihmal’ etmez ‘imhal’ edermiş.
Kimsenin yaptığı yanına kalmaz.
Az buçuk tarih bilgime dayanarak söylüyorum ki, dinimize, tarihimize, vatanımıza sahip çıkmazsak, ihaneti bırakın, ihmal ve isyan edersek, korkarım bizim ve bizim evlatlarımızın videolarını da izleyecek başkaları. Kâh ağlayıp dua ederek, kâh umarsızca ve belki çerez eşliğinde merhametsizce...
Tarihte hep öyle olmuştur.
Nitekim, bir hadis-i şerifte;
“-Siz nasıl iseniz, öyle idare edilirsiniz” buyurmuştur Resulullah ‘sallallahü aleyhi vesellem’ efendimiz.
Dinimizin, vatanımızın kıymetini bilelim ki, o kıymet nisbetinde idarecilerimiz çoğalsın.
Çünkü değil devlet idarecileri, evladını karşılıksız sevdiğini iddia eden her anne baba bile layık olduğu kadar değer verir, ona göre muamele eder her evladına.
    (...Sıla Münir’den)

Öğrendim ki;

“-Bugünün kıymetini bilirsen, yarını satın almış oluyorsun...”

Bizim pano

Cüneyt Abi pasaportunun tarihini uzatacak, Vatan’daki emniyet binasına gitmiş...
Gerekli evrakları uzattıktan sonra görevli polis memuru, 2 tane daha fotoğraf olması gerektiğini söylemiş...
Problemi en pratik nasıl çözeriz diye bir müddet düşündükten sonra polise şöyle demiş;
“-Tamam memur bey... Bizim oradaki korsan taksiyi ararım hemen getirir...”

Türklere özgü!..

“-Misafirlikte saatlerce konuşulsa da o kapı eşiğindeki eşsiz, heyecanlı muhabbet...”
...
“-Çocuğunu kaybettiğinde hüngür hüngür ağlayıp bulduğunda ise tokadı patlatmak...”
...
“-Ne demiş bir Çin atasözü: Türklere adres sormayın bilmeseler bile tarif ederler...”
“-Aynı filme giden insanların filmden çıktıktan sonra filmi birbirlerine anlatması...”
...
“-Islak mendille önce elini, sonra yüzünü, sonra masayı, sonra da ayakkabılarını silmek...”
...
“-Dünya Kupası’nda, Avrupa ile Afrika maçları arasında oynanan maçlarda, Afrika takımlarını tutmak...”
    (...SahMeran_)

TERS AÇI

Ayaküstü...

-Hakaret!.. (...M. Hakan Özelmacıklı’dan)

Hayat!..

-Dünya senin kendine saygınla ilgilenmez. Dünyanın ilgisini asıl çeken şey, senin kendini iyi hissetmek için ne yaptığın olacaktır...
-Öğretmeninizin gerçekten sert biri olup olmadığına karar vermek için, bir patronla tanışana kadar bekleyin...
-Çakılıp kaldığınızda bu ailenizin suçu değildir. Hata yaptığınızda sızlanmak yerine, onlardan ders alın...
-Okullarda sınıfta kalan öğrenciye defalarca yeni fırsatlar verilir dersini geçmesi için. Ancak gerçek hayatta durum böyle değildir...
-Hayat sömestirler hâlinde yaşanamaz. Bütün yaz boyunca tatil yapamazsınız ve çok az işveren size kendinizi bulmak için yardım etmeye hevesli olacaktır. Bu yüzden zamanınızı iyi kullanın...
-Televizyon gerçek hayat değildir... Gerçek hayatta insanlar kafelerden kalkıp işlerine gitmek zorundadırlar...    (...Bill Gates)

KRAMPON

BEŞİKTAŞ kalecisi Fabri: “Her golü değil sadece jeneriklik golleri yiyorum...”
...
CANAN Karatay uyarıyor: “Önümüzdeki yıl istediğiniz kadar tatlı yemenize izin veriyorum.”
...
BEŞİKTAŞ, saha içinde ve saha dışında futbolcularını korumak için özel bir Rus mafyası ile anlaştığını borsaya bildirdi.

Ana Kumanda

(...SHOW TV – Evleneceksen Gel)
SEDA SAYAN: Kemal Amca nasıl bir gelin adayı istersin?..
KEMAL AMCA: Buradaki dostlar bana neyi uygun görürse, o olsun...
HHH
UĞUR ARSLAN: Bir oğlu var ablanın, sizce mahzuru var mı?..
EVLENECEK AMCA: Kız olsa olurdu, oğlanlar çok vefasız oluyor...
HHH
UĞUR ARSLAN: Hobilerini soruyor amca, nelerden hoşlanırsın?..
EVLENECEK AMCA: İşte sevgi saygı gibi şeyler...

İtirafım var

(...isim: mustafa ...şehir: bursa ...yaş: yirmi iki)
Küçükken izlediğim Türkçe dublaj Cesur Yürek filminden dolayı İngiltere’nin köylerinde de Türkçe konuşulduğunu zannediyordum...
Arkadaş ortamında en rezil olduğum an da bunu dile getirdiğim andır...
“İngiltere’nin köylerinde Türkçe mi konuşuluyor” diye sorunca bütün arkadaşlarım kahkahaya boğuldu...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

 

 

 

 

 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.