Yeni Erkek Kuralları

A -
A +

-Biz erkekler zihin okumayı pek beceremeyiz.
-Ne istediğiniz konusunda açık ve net olun... İmalar ya da güçlü ipuçları ile uğraştırmayın...
-Bir tartışmada 6 ay önce söylenenler dikkate alınmak için delil olarak kullanılamaz...
-Bütün erkekler 16 renk görürler. Şeftali, örnek olarak, bir meyvedir, ya da elma. Ama cam göbeği tam olarak nedir bilmeyiz.
-Eğer mesele ne diye sorduğumuzda “Hiçbir şey” diye cevaplıyorsanız, gerçekten bir şey yok diye davranırız... Yalan söylediğinizi biliyoruz; ama tartışmaya değmez.
-Cevap vermek istemediğiniz bir soruyu bize soruyorsanız, duymayı istemediğiniz bir cevap bekleyin...
-Bir yerlere gitmemiz gerekiyorsa, kesinlikle giydiğiniz her şey güzeldir... Gerçekten...
-Yeterince kıyafetiniz var. Yeterince fazla ayakkabınız ya da çantanız var...
-Dış görünüşümüz formda ve şekillidir... Hem yuvarlak da bir şekildir sonuçta...
-Evet, çoğumuz biliyoruz, bu gece kanepede yatmak gerekebilir; fakat biliyor musunuz biz erkekler kanepeyi severiz. Aynı kamp yapmak gibi...

Öğrendim ki; “-Hata; aşkta kör, evlilikte dört gözlüdür...”

Gündemin kırıntıları

-Osmanlıya ihanetin bedeli ağırdır. 
Ödenmeden iflah olunmaz.
...
-Geçmişte Sultan Kılıçarslanlar ile uğraşanlar,
Bugün de Erdoğan ile uğraşıyorlar.
...
-İnsanlar ölüyor. Kılı kıpırdayan az. 
Bu durumda insanlık ölmüş çok mu?..
...
-Bir “Evet” çok oyunu bozar...
(...Mustafa Koç-Okur/Yazar)

Ana Kumanda

(...TV 8 – Magazin)
SUNUCU: Annenizin işinden dolayı daha çok anneanneyle büyüdünüz değil mi?..
NİLGÜN BELGÜN’ÜN KIZI: Evet, o da annem gibiydi... Birkaç yıl önce kaybettik...
NİLGÜN BELGÜN: Çok değerli bir kadındı... Kulakları çınlasın...

KRAMPON

AZİZ Yıldırım; “Fener’de transfer bitmez. Bakın Vela, Forlan, Reyes, Fabiano. Bunlar bitmedi”...
...
LİGDE hedefi kalmayan G.Saray’ın golcüleri önümüzdeki sezon için, gollerden sonra takla atma çalışmalarına başladılar.
...
‘MESSİ’NİN son şovu’ videosunu seyredip aynını evde yapmaya kalkan gence, bel fıtığı teşhisi kondu...

Ego!..

Egonun ölümü senin ölümün değildir...
Egonun ölümü gerçekte senin yaşama ihtimalindir...
Ego sadece senin etrafındaki ölü bir kabuktur, o kırılıp atılmalıdır...
O varlığa tabii bir şekilde erişir; tıpkı bir seyyahın elbiselerinin, bedeninin üzerine tozları toplaması gibidir.
Ve o bu tozdan kurtulmak için yıkanmak zorundadır.
Biz zaman içerisinde ilerlerken tecrübelerimizin, sahip olduğumuz bilginin, yaşamış olduğumuz hayatın, geçmişin tozunu toplarız...
Bu toz egoya dönüşür...
O birikir ve kırılıp atılması gereken etrafındaki bir kabuğa dönüşür...
Kişi her gün, aslında her an yıkanmak zorundadır...
Böylelikle bu kabuk asla bir hapishaneye dönüşmez...
(...Osho)

Bizim pano

Serdar “Ben onu hiç görmedim” diyen kardeşine, bir akrabalarını anlatıyor;
“-Oğlum bizim pederin düğününe gelmişti galiba...”

Temel bir gün...

Çaycı, meslektaşına rica etmiş;
-Yarın evde işim var... Yerime sen bakar mısın?..
“-Bakarım da ben senin müşterilerini tanımam ki kardeşim, ne isterler filan...”
-Merak etme, hiç zor değil. Özelliği olan sadece iki müşterim vardır, Temel’le Dursun... İkisi de sağır ve dilsizdir... Baş parmaklarını aşağı doğru gösterirlerse çay verirsin, yukarı doğru gösterirlerse kahve tamam mı?.. Başka bir zorluk çıkarsa bana telefon edersin...”
Ertesi gün, arkadaşı çaycıyı telefonla aramış;
“-Alo, abi sorma başım dertte... Seninkiler geldi... Başparmaklarını aşağı gösterdiler, çay verdim; yukarı gösterdiler, kahve verdim... Fakat şimdi ikisinin de ağzı bir karış açık, duvara dayalı, öylece duruyorlar, ne iş?..”
“-Haa, onlar keyfi yerine gelince şarkı söylemeye başlarlar...”

Bekir abiniz!

“-Komedyenler niçin banka ve GSM operatör reklamlarında oynuyor? Hem güldürelim, hem soyalım...”
...
“-Playstation 4’ü tüplü televizyona takacak kadar ne yaşadın be kardeşim?..”
...
“-Alâaddin’in sihirli lambasını buldum, benden önce bulan borç takıp gitmiş, o kadar talihsizim...”
...
“-Muslera takım otobüsünün önüne atlayan bir taraftarı da kurtardı...”
...
“-Futbolu sevmemizin tek sebebi; bu işte umudun hiç bitmiyor...”
...
“-Ülkede felaketleri bekleyip ona göre Tweeti atıp prim yapmayı bekleyen çok acayip bir kitlemiz var...”
...
“-Çocukken kimse benimle oynamazdı; şimdi ise herkes oyun isteği yolluyor kendimi çok geliştirdim büyük oyuncu oldum...”

 

İtirafım var

 

(...isim: eda ...şehir: istanbul ...yaş: yirmi beş)

“-Aşağıya gelince çağrı atarım, sen inersin...”
“-İşin bitince çağrı at, ben almaya gelirim...”
Bunlar günlük hayatta hepimizin kullandığı cümleler...
Ama sevdiği kıza aşkını ilan ettikten sonra, “Eğer sen de beni seviyorsan 2, sevmiyorsan 3 kere çağrı at” diyenine rastlamış mıydınız hiç?..
Arkadaşımın telefonunda bu mesajı görmesem ben de inanmazdım...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

Yeni Erkek Kuralları

 

 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.