Bekârlık gibisi yok!

* Klozetin kapağını istediğiniz pozisyonda bırakabilirsiniz...
* “O” tişörtün neden “bu” pantolonla giydiğini açıklamak zorunda değilsindir...
* Bir kadını, ayakkabı denerken beklemenin zorluğundan habersizsinizdir...
* Bekâr bir erkeğe fikri sorulduğunda rahatlıkla “Evet şişko görünüyorsun” diyebilirsiniz...
* Süpermarket harcamalarında en az 200 TL kârda olursunuz...
* Evde canının istediği her şeyi, canının istediği her yere bırakabilirsiniz...
* Araba kullanırken fazladan bir yol muavini kafasını şişirip durmaz...

Öğrendim ki; “-Şöhretin çukuru; yükselerek batmakmış...”

İtirafım var

(...isim: esengül ...şehir: İstanbul ...yaş: yirmi dört)
Çok yıllar önce annem bakkala sıvı yağ almaya yollamıştı...
Güle oynaya gelirken şişeyi düşürdüm ve yağın bir kısmı yola döküldü...
Annem fark etmesin diye çeşmeye gidip üstünü su ile tamamlamıştım...
Fark etmedi mi, fark etmemiş gibi mi yaptı bilmiyorum; bir şey demedi...
Canım annem, seni çok seviyorum...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

Temel’in yeri...

Temel, çalan zil sesine koşup kapıyı açtığında eski dostu Dursun ve kocaman bir köpekle karşılaşmış...
Tereddütsüz “Buyur” ederek onları salona almış...
İki samimi dost daha oturmadan, köpek bir masa lambası ile kıymetli birkaç bibloyu devirmiş...
Sonra da en rahat koltuklardan birine yerleşip, koltuğun ahşap kollarını yalayıp kemirmeye başlamış...
Temel, köpeğin yaptıklarını içi cız ederek seyretmiş...
Çaylar içilip Dursun gitmek üzere ayağa kalkınca, köpek yüzünden içten içe sinir krizleri geçirdiğini belli etmemeye çalışan Temel demiş ki;
“-Dursun köpeği unutuyorsun...”
“Hay Allah” demiş Dursun, biraz da şaşkınlıkla;
“-Ula ben onu senin köpeğin zannetmiş, için için de nasıl kızmıştım bu sokak köpeğini nasıl bu kadar şımartmışsın diye...”

Bizim pano

Genç arkadaşlarımızdan biri, ciddi bir beraberlik için daha önce bir kez daha görüştüğü kızla buluşacaktır...
Buluşma saatine biraz zaman vardır ve o saate kadar bir şeyler yemeye karar verir...
Ekmek arası döner ve ayran alıp, arabaya döner...
Yediklerinin çöplerini, atmak için poşete doldurur ve en yakın çöp konteynerine atıp arabaya biner...
Aynaya bakıp son kontrollerini yaparken; kıza vermek için daha önce hediye aldığı kolye ve küpeleri de çöp poşetine koyduğunu hatırlar...
Telaşla çöpü karıştırırken söz konusu kız son buluşmanın ilk selamını verir...

Özgürlük…
“-Bizi bir araya getiren şey acı çekmemiz, sevgi değil...
Sevgi akla boyun eğmez, zorlandığında da nefrete dönüşür...
Bizi birleştiren bağ seçilebilir bir şey değil.
Biz kardeşiz. Paylaştığımız şeylerde kardeşiz.
Hepimizin tek başına çekmek zorunda olduğu acıda, açlıkta, yoksullukta, umutta biliyoruz kardeşliğimizi...
Biliyoruz, çünkü onu öğrenmek zorunda kaldık...
Bize birbirimizden başka kimsenin yardım etmeyeceğini, eğer elimizi uzatmazsak hiçbir elin bizi kurtaramayacağını biliyoruz…
Uzattığınız el boş, tıpkı benimki gibi...
Hiçbir şeyiniz yok. Hiçbir şeye sahip değilsiniz.
Hiçbir şey sizin malınız değil...
Özgürsünüz…
Sahip olduğunuz tek şey ne olduğunuz ve ne verdiğinizdir…”
(…Ursula K. Guin)

KRAMPON

AZİZ Yıldırım, bir haftadır neden kimseyi dövmediğini anlattı; “Kol bozuk…”
…
ÖMER Üründül: “3 kırmızı kartı 2 penaltıyı görmedi, ama maçı iyi idare etti…”
…
F.BAHÇE squat ekibi, önümüzdeki sezondan itibaren stajyer futbolcu dönemini başlatmaya karar verdi.
…
RIDVAN Dilmen, “Quaresma’nın ricasına rağmen verdi faulü…”

Tuzaktan Kumanda

(…BEYAZ TV-Beyaz Futbol)
RASİM OZAN: Nasıl yani UEFA’da da mı mafya var hocam?..
AHMET ÇAKAR: Uuuvvvv...
RASİM OZAN: İngiltere’de de mi mafya var?..
AHMET ÇAKAR: Uuuvvv...
RASİM OZAN: Bundan medya mı sorumlu?..
AHMET ÇAKAR: Uuuvvv... 
RASİM OZAN: !..
AHMET ÇAKAR: Bakın hâlâ ‘uuuvvv’luyorum...