Kadınların nefret ettiği cümleler;

A -
A +

-Kim soktu bunları senin kafana?...
...
-Bu kıyafet seni daha da kilolu göstermiş!...
...
-Sana kendimi affettireceğim...
...
-Giymediğin ayakkabıları neden birine vermiyorsun?...
...
-Nee! Yine mi annenler geldi?...
...
-Sana değil onlara güvenmiyorum...
...
-Akşama kadar evdesin ne iş yaptın da yoruldun?...
...
-Sıkma canını, hallederiz...
...
-Çok duygusal davranıyorsun!...
...
-Tıpkı annem gibi konuştun!

Öğrendim ki; “-Bazı özlemler var; onları elde etmek için onlardan vazgeçmen gereken...”

Huzur…

Biz dünyalıların ne garip bir durumu var!...
Burada kısa bir süre için bulunuyoruz...
Niçin geldiğimizi bilmiyoruz, sezer gibi oluyoruz zaman zaman...
Ama, çok derinlere gitmeden, günlük hayat bakımından başkaları için var olduğumuzu biliyoruz...
Önce, bütün mutluluğumuzu gülümsemelerine ve rahatlarına bağladığımız kimseler için...
Sonra da, yakından tanımadığımız ama kaderlerine sevgiyle bağlı olduğumuz bütün insanlar için...
İç ve dış hayatımın, ölü ve diri bütün insanların emeğine bağlı olduğunu...
Aldığım ve hâlâ almakta olduğum şeyleri aynı ölçüde var gücümle vermeye çalışmam gerektiğini her gün durmadan düşünüyorum...
Azla yetinmek gereğini duyuyorum ve çok kez başkalarına gereğinden fazla iş yüklediğimi düşünüp üzülüyorum...
Ayrıca şuna da inanıyorum ki, sade ve kendi hâlinde bir yaşayış, beden ve kafa bakımından herkes için daha iyidir...
(...Albert Einstein)

Bizim pano

Lig fikstürünün yayınlandığı günün ertesindeki sayfa toplantısında gündem toplantısı yapılıyor... Murat’ın teklifi;
“-İkinci yarı fikstürünü de verebiliriz...”
∆∆∆
Serdar asansöre binmiş, inerken yorum yapıyor;
“-Herhâlde asansörü tamir etmişler... Ne kadar sessiz iniyor...”
Düğmeye bu konuşmadan 10 dakika sonra basmış...
∆∆∆
Serdar cep telefonunu çaldırmış, arkadaşlar tavsiyede bulunuyor;
“IMEI numarasını almış mıydın, polise bildirelim...”
Serdar’ca bir cevap;
“-Almıştım ama, telefonun rehberine kaydetmiştim...”

Seçmeler...
“-Mutluluk kesinlikle Çin malı, yoksa bu kadar çabuk bozulamaz...”
...
“-Dünyanın en soğuk yeri, iki dostun iki yabancıya dönüşmeye başladığı yerdir...”
...
“-Şunu da bil ki; her başarısız erkeğin aklında bir kadın vardır...”
...
“-Derler ki aşk, birine seni yok etme gücünü verip, bunu kullanmayacağı konusunda ona güvenmektir...”
...
“-Bir de bu sabah telefona kızıp sevgilimi duvara fırlattım...”
...
“-O güzel insanlar o güzel yastıklarına kafalarını koyup uyudular...”
...
“-Hayatımıza giren bazı insanların iade fişi olsa keşke...”
...
“-Avrupalı dünyayı kare sanarken, Osmanlı dünya haritası çiziyordu...”
...
“-Gözyaşlarını kendi elleriyle silen birinin içindeki hüznü kimse mutlulukla dolduramaz...”
...
“-Kafası geçmişte kalanın sadece bedeni geleceğe gider...”
...
-Daha kötü ne olabilir ki diye düşünmeyeceğim artık. Kesin oluyor..

 

Ana Kumanda
(...KANALTÜRK – Magazin)
ŞAHAN GÖKBAKAR: Hıncal Abi ‘Filmi anlamadım’ deyince yemek ısmarlayıp anlattım...
SUNUCU: Sonra ne dedi?...
ŞAHAN GÖKBAKAR: “İyiymiş” diye yazdı... Ben her anlamayana yemek ısmarlayamam ki...
∆∆∆
(...BEYAZ TV – Beyaz Futbol)
AHMET ÇAKAR: Matadorlar İspanya’nın en çekici erkekleridir... Belleri ince, omuzları geniş olur.
RASİM OZAN: Benden matador olmaz mı yani?...
AHMET ÇAKAR: Senden boğa olur...
RASİM OZAN: Ahmet, biraz düzgün konuş...
AHMET ÇAKAR: Kızma yahu, benden de dana olur...


KRAMPON
HAYATINDAN endişe edilirken; Fanatik’in “F.Bahçe Hatem Ben Afra’yı bitiriyor” başlığı hızır gibi yetişti...
(…omer.ce)
∆∆∆
SICAK yaz akşamlarının olmazsa olmaz haberi olan “Sofiane Feghouli, yarın İstanbul’da olacak” haberi bu akşam da sitedeki yerini aldı...
(…krampon)
∆∆∆
TOLGAY Aslan ile 5 yıllık yeni sözleşme yapan Beşiktaş serbest kalma bedelini 150 M avro olarak belirledi.
(…jurnal)


Temel’in yeri...
Dursun arabasıyla caddede bir aşağı bir yukarı tur atıyormuş... Polis Temel, Dursun’u çevirip “Ehliyetin var mı” diye sormuş...
Dursun, üstünü aradıktan sonra ‘Yok’ demiş...
-Ruhsat?...
Yine arandıktan sonra ‘Yok’ demiş...
“-Üzerinde resmin olan bir vesika yok mu?...”
Dursun bir el aynası çıkarmış, Temel’e vermiş... Temel aynaya bakmış:
“-Yahu, sabahtan beri meslektaş olduğumuzu niye söylemiyorsun?...”

 

Kadınların nefret ettiği cümleler;

 

 

 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.