Kadınlar için harika gün

A -
A +

- Tartıya çıkıp yarım kilo verdiğini görmek...
...
- Kocanın yılda bir gün hazırladığı kahvaltının o güne denk gelmesi... 
...
- Evde yalnız kalmak ve kafa dengi arkadaşla telefonda dedikodu...
...
- Telefonda duyulan şaşırtıcı konunun devamı için parkta buluşma... 
...
- Parktaki buluşmada karar verilen alışverişe çıkmak...
...
- Alınanları ve faturalarını uygun zamanda kocaya göstermek için saklama... 
...
- Birkaç saat güzellik uykusu...
...
- Gündüz çok iş yaptığından şikâyet edip, yapımı kolay bir yemek için mutfağa girme... 
...
- Kocayı ayakta duracak hâli kalmamış bir şekilde karşılama...
...
- Alınan ve saklanan şeylere bir kez daha bakma... 
...
- Alınan ve saklanan şeylerin doğru olduğuna sevinerek uyuma...

Öğrendim ki; “-İnsanın küçüklüğü; savunduğu yanlışın büyüklüğünden belli olur...” 

Temel’in yeri...
Dursun’un babası ölmüş, Temel’e demişler ki;
“-Sen arkadaşısın, git alıştıra alıştıra söyle...” 
Gitmiş Temel;
“-Dursun baban elmeş...” 
-Ne?...
“-Baban elmüş...” 
-Ne diyon be?...
“-Baban ölmüş...” 
-Deli misin oğlum sen, doğru düzgün söylesene...
“-Alıştıra alıştıra söyleyeyim dedim...” 
-Yürü git len...
“-Alıştın mı?..”

Bizim pano
SERDAR:
“-İskoç soğukları geldi valla...” 
...
FATİH:
“-Bir mercimek boyu yol gidemedik...” 
...
FARUK:
“-Ayrandan ağzı yanan sütü üfleyerek içer...” 
...
MURAT:
“-Bu laptopun maymuncuğu yok mu?..” 
...
BÜNYAMİN:
“-Eee... Anasını dövmeyen kızını döver...”

Empati…
 

Hâlden anlama becerisini kaybetmek, şu hayatta alabileceğimiz en uzun süreli ve en derin yara olabilir... Görünmeyen bir düşmanın sessiz kılıcı gibidir... Kalbimizi deşer ve yalnızca gücümüzü çalmakla kalmayıp irademizi de alıp götürür... Düşünün bir, kendimizi başkasının yerine koyamadığımız zaman ne hâle düşeriz?... Etrafımızdaki kişilerin neşelerini ve acılarını anlayamazsak, hayatı toplumla paylaşamazsak nasıl olur da mutlu oluruz?... (...R.A. Salvatore)

 

...gündemin kırıntıları...
İyi öğretmen ve iyi imam yetiştiremediği müddetçe Türkiye’nin işi zor. 
Hâlimiz ortada.
∆∆∆
Bir daha görüldü ki.
Sevmesen de, atı dereyi geçerken değiştirmeyeceksin.
∆∆∆
“Sen insan biriktirmeye bak. 
Para, harcamak içindir” dedi.
∆∆∆
Topraktan geldik.
Mühim olan çamurlaşmadan gitmek.
∆∆∆
Mahkeme kadının;
belediye başkanın mülkü değildir.


KRAMPON
ARDA Turan, “Kimse bizim adamlığımızı sorgulamasın, herkesten hesap soracağım… Güzel kızlar dm…”
∆∆∆
“İZLANDA’nın nüfusu 332 bin, Türkiye’deki lisanslı futbolcu sayısı 650 bin” sorusuna Yıldırım Demirören cevap verdi; “İzlanda’ya göçü hızlandırmak için gerekli girişimlerde bulunacağız…”
∆∆∆
YILDIRIM Demirören, “Spor basınına da yabancı gazeteci uygulamasının yapılmasından yanayız…”

Ana Kumanda...
(...TV 8 / Türkiye – İzlanda / Yılmaz Vural İncileri)
“-Millî Takım en güzel reklamlarda oynuyor...”
∆∆∆
“-Millî takımın başına illa yabancı hoca gelecekse benim alman pasaportum da var...”
∆∆∆
-Bravo Burak bravo... Yine kendini güzel attın…
∆∆∆
“-Çok yavaş oynuyoruz. Böyle sabaha kadar oyna çözemezsin...”
∆∆∆
“-Nesini yorumlayayım maçın?..  Lige bakıyorsun simsiyah. Sanki Afrika ligi gibi…”
∆∆∆
“-Şimdi ağzımdan bir şey çıkacak...” 

Kadınlar için harika gün

 

 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.