Seven sevilir, unutmayan unutulmaz

A -
A +

Dünyada, kim kimi severse, ahirette onun yanında haşrolacaktır. Bir kimse, Resûlullah efendimize kıyâmeti sorunca; -Kıyâmet için ne hazırlık yaptın? buyurdu. -Allahın ve Resûlünün sevgisini hazırladım deyince Peygamber efendimiz; -Sevdiklerinle berâber olursun buyurdu. Allahü teâlâyı ve Onun Peygamberini sevmek demek, emirlerini yapmak, yasaklarından sakınmak, bunlara karşı edepli, saygılı olmak demektir. Sâlihleri severek onlardan fâidelenmek için, onların yaptıklarını yapmak lâzım değildir. Çünkü, onların yaptıklarını yaparsa, o da, onlardan olur. Peygamber efendimiz bir gün; -Bir cemâati seven kimse, onların arasında haşrolunur buyurunca Ebû Zer Gıfârî hazretleri; -Yâ Resûlallah! Bir kimse, bir cemâati sevse, fakat onların yaptıklarını yapmasa, nasıl olur? diye arzetti. Peygamber efendimiz; -Yâ Ebâ Zer! Sevdiklerinle berâber olursun buyurdular. Hasan-ı Basrî hazretleri; "Sen iyilere, ancak onların iyi amellerini yapmakla kavuşabilirsin! Yehûdîler ve Hıristiyanlar, Peygamberlerini seviyorlar ise de, onlar gibi olmadıkları için, onların yanına gidemiyeceklerdir" buyurmuştur. İmâm-ı Gazâlî hazretleri de; "Salihlerin iyi amellerinden birkaçını veyâ hepsini yapmadıkça, yalnız sevmekle, onların yanına kavuşulamaz" buyururuyor. Abdullah-ı Ensârî hazretleri anlatır: "Birisi, rüyâsında Peygamber efendimizi görür. Evliyâdan bir grup ile bir yerde oturuyorlar. Herkes, Resûlullah efendimizi dinliyor. Birden semânın kapıları açılır. Elinde ibrik ve leğen ile bir melek gelir. Melek, ibrik ve leğen ile herkesin önünde durur, orada bulunanlar ellerini yıkarlar. Rüyâyı gören kimse en sonda bulunur. Sıra ona gelince; -Leğeni kaldırın. O, bu tâifeden değildir diye bir ses işitilir. Melek de leğeni alıp götürür. O kimse, Peygamber efendimize dönerek; -Yâ Resûlallah! Ben bunlardan değilim ama, biliyorsunuz ki, sizi ve bunları çok seven birisiyim der. Peygamber efendimiz de; -Bunlara muhabbet eden bunlardandır buyurur. Bunun üzerine melek, leğenle ibriği getirir, o kimse de elini yıkar. Peygamber efendimiz o kimseye dönüp tebessüm ederler ve; -Bize muhabbet ettikçe bizimlesin buyururlar. O kimse bu rüyâdan sonra Allahü teâlânın sevdiklerinden biri olur." "Kişi, sevdiği ile beraberdir" Doğru yolda gidenleri sevmek, onlarla tanışmak, görüşmek, onlar gibi olmaya özenmek, o büyüklerin sözlerini işitmek ve kitaplarını okumak, Allahü teâlânın ni'metlerinin en büyüklerindendir ve O'nun ihsânlarının en kıymetlilerindendir. Peygamber efendimiz, (Elmer'ü me'a men ehabbe) buyurdu. Yani, kişi, dünyâda ve âhırette sevdiği ile berâber olur. Bunun için din büyüklerini seven kimse, onlarla berâber olur. Herkes neyi severse onun zikrini çok eder. Allah'ı seven Allah'ı, Resûlullah'ı seven O'nu, evliyâyı seven evliyâyı çok zikreder, anar. Yâni hiç hatırından çıkarmaz. Nitekim çocuklarını, hanımını, tarlasını, bağını, bahçesini, parasını sevenin bunları hiç gönlünden çıkarmadığı gibi... Herkes kalbini yoklarsa kimi çok sevdiğini anlar. Herkes sevdiği ne emrettiyse onu cânı gibi yerine getirir. Bâzısını yapar, bâzısını yapmazsa sevgisi az, hiç tutmazsa sevmediği anlaşılır. Süfyân bin Uyeyne hazretleri: "Allahü teâlâyı seven, Allahü teâlânın sevdiklerini de sever. Allahü teâlânın sevdiklerini seven, Allahü teâlânın rızâsı için sever" buyurmaktadır. İmam-ı Rabbânî hazretleri de buyuruyor ki: "Sevgi, sevgilinin dostlarını sevmeyi, düşmanlarına düşmanlık etmeyi gerektirir. Bu sevgi ve düşmanlık, âşıkların elinde ve iradesinde değildir. Seviyorum diyen bir kimse, sevgilisinin düşmanlarından uzaklaşmadıkça sözünün eri sayılmaz. Buna yalancı denir. Sevgi, sevgilinin her şeyini sevmeyi gerektirir. Büyükler, "Sevdiğin zatı inciten kimseye gücenmez isen, köpek senden daha iyidir" demişlerdir. Allahü teâlânın düşmanlarını sevmek, insanı Allah'tan uzaklaştırır. Onun düşmanlarından uzaklaşmadıkça, sevgiliye dost olunmaz." Bir cemâati seven kimse, ya onların bütün amellerini ve ahlâkını edinmiştir veya hiçbirini edinmemiştir. Yâhut da, birkaçını yapmıştır. Hepsini yapabilen, onlardan olur ve onlarla olur. Onlara olan sevgisi, onu da tam onlar gibi yapmıştır. Sevdiklerine hiç uymayan, onlara hiç benzemeyen kimse, onlardan hiç olamaz. Sevgisi, sözde kalır. Yalnız sözde kalan sevmeye, sevmek denilmez. Sevdiklerinin birkaç ameline uyan kimse ise, imânda uymamış ise, onlardan olamaz. Onları seviyorum demesi hiç doğru olmaz. Onun kalbinde, onlara sevgi değil, düşmanlık vardır. Muhabbet edene muhabbet edilir Kişi, sevdikleri gibi inanıp, tâat ve ibâdetlerde, onlara tâm uymazsa, beğenmediği için uymamış ise, seviyorum demesinin yine fâidesi olmaz. Onlarla birlikte olamaz. Gücü yetmediği, nefsine hâkim olmadığı için, hepsine uyamamış ise, onlarla birlikte olmasına mâni olmaz. Muhabbet edene muhabbet edilir. Seven sevilir. Unutmayan unutulmaz. Ve Peygamber efendimizin buyurduğu gibi: (Kişi, dünyada kimi severse, ahirette onun yanında olur.)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.