"Bunlar varken kimse size yakın olmaz"

A -
A +
"İçinizi hırs, kin, hased gibi kötü huylardan temizleyiniz. Bunlardan biri varken kimse size yakın olmaz. Böyle olunca Allahü teâlânın sevgisi kalbinizde meydana gelmez."

Hased, çekememek, kin beslemek, kibir, riyâ, şöhret ve benzeri nefsin kötülükleri büsbütün gitmedikçe, tâm takvâ hâsıl olamaz. Allahü teâlâyı sevmek, başka şeyleri sevmekten daha çok olmadıkça, hatta kalbde Allahü teâlâdan başka şeylerin sevgisi yok olmadıkça, kâmil îmân ve tâm takvâ elde edilemez.

Hıkd, kin tutmak, kalbinden düşmanlık beslemek, başkasından nefret etmektir. Böyle olan kimse, kendisi ile aynı derecede olan veya daha üstün olan kimseye kızar. Bir şey yapmak elinden gelmediği için, ona karşı kibirlenir. Onun haklı sözlerini, nasîhatlerini kabul etmez.

Hased, kıskınçlık demektir. Başkasında bulunan ni'metlerin ondan ayrılarak kendisine gelmesini ister. Onun haklı olan sözlerini ve nasîhatlerini reddeder. Ondan bir şey sorup öğrenmek istemez. Kendinden yüksek olduğunu bildiği hâlde, ona karşı kibirlenir.

Adâlet iyi huyundan mahrum olan kötü bir kimse, bulunduğu yerlere adâleti öven levhalar asar, adâlet üzerinde konuşur. Gösteriş olarak, âdillerle düşer kalkar. Halbuki bunların içleri, zulüm, kin, intikam ile doludur. Adâlet ise, huyları ve hareketleri dîne ve akla uygun olmak demektir. İmâm-ı Gazâlî hazretleri, Mişkât-ül-envâr kitâbında diyor ki: "Kalb meleklere mahsûs bir evdir. Gadab, şehvet, hased, kibir gibi kötü sıfatlar, uluyan köpek gibidirler. Köpeklerin bulunduğu yere rahmet melekleri girmez. Hadîs-i şerîfte; (Köpek ve resim bulunan eve melekler girmez) buyuruldu. Bu hadîs-i şerîfteki evin kalb olduğunu ve köpeğin de, kötü huylar demek olduğunu söylemiyorum. Açık mânâlarına inanmakla berâber, yukarıdaki mânâları da ilâve ediyorum."
İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: "Kalbe âit bilgileri, ahlâk ilmini öğrenmek, her erkeğe ve kadına farz-ı ayındır. Meselâ hıkd yanî kin bağlamak, hased, başkasında bulunan ni'metin onda olmayıp, kendinde olmasını istemektir. Kibir, kendini büyük bilmek, üstün görmektir. Sû'i zan etmek, iyi insânı fenâ bilmek gibi şeylerin harâm olduğunu öğrenmek, her mü'mine farz-ı ayındır. Görülüyor ki, îmânı, yani Ehl-i sünnet i'tikâdını kısaca öğrenmek ve iyi ve kötü huyları öğrenmek, farz-ı ayındır. Yani, herkesin öğrenmesi farzdır."

Netice olarak, kalbinde kin, hased, kibir gibi kötü huylar bulunan bir kimse, başkalarını sevemez ve başkaları da böyle olan kimseyi sevemez ve yanına yaklaşamaz.

Ebü'l-Fadl Ahmedî hazretlerinin buyurduğu gibi: "İçinizi hırs, kin, hased gibi kötü huylardan temizleyiniz. Bunlardan biri varken kimse size yakın olmaz. Böyle olunca Allahü teâlânın sevgisi kalbinizde meydana gelmez."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.