"Ben, Ömersiz ömür istemem!.."

A -
A +

İhtiyâr kadın şöyle dua etti: "Yâ ilâhel âlemîn! Ben o hastalığı Ömer bin Hattâb'ın yardımı ile çekerdim. Ömer gitti. Benim rûhumu al ki, ben, Ömersiz ömür istemem!"

Bu dünyada insana verilen ömür sınırlıdır ve bu ömür bir fırsattır. Bu fırsatı ganimet bilmelidir. İnsana ömür olarak verilen zaman çok kıymetlidir. Bu kıymetli zamanları faydasız şeylere harcetmemeli, Allahü teâlânın râzı olduğu, beğendiği şeyleri yapmakla geçirmelidir. Bunun için her insân, başına gelecekleri düşünmelidir. Zira ömür tükenmekte ve yarına çıkacağımız belli değildir. Peygamber efendimiz;

(Dünya sizin için yaratıldı. Siz de âhıret için yaratıldınız! Âhırette ise, Cennetten ve Cehennem ateşinden başka yer yoktur) buyurmuştur.

Abdurrahmân bin Avf  hazretleri, şâhit olduğu bir hâdiseyi şöyle anlatır:

"Hazret-i Ömer, halife iken her gece ikimiz şehri dolaşırdık. Bir sokağın başına vardığımızda bana;

-Sen burada bekle der, ben de muhâlefet etmeyip orada beklerdim. Kendisi bir eve girer, bir müddet sonra gelirdi. Niçin o eve girdiğini de sormaya cesaret edemezdim. Vefât ettiği gece oraya gidip, o eve girdim. Evde ihtiyâr bir kadın gördüm ve kadıncağız kendi kendine;

-Acabâ ne oldu ki, Ömer bin Hattâb bu gece gelmedi, diyordu. Ben kadıncağıza;

-Ey hâtun! Ömer bin Hattâb bu dünyadan âhırete göç etti dedim. Kadıncağız bunu işitince, bir âh çekip, bayıldı. Sonra kendine gelince;

-Ey Allahım! Bana yardımda bulunan Ömer bin Hattâb'ı affet dedi. Ona;

-Ömer bin Hattâb, sana ne gibi yardım ederdi, dedim.

-Gündüz  üzerimi kirletirdim. Onu çıkartır, kirlenmiş elbisemi yıkar, beni temizlerdi. Bana yiyecekten ne gerek ise, getirirdi, dedi. Kendisine;

-Ey hâtun! Ben de Ömer bin Hattâb'ın arkadaşıyım. Eğer o gitti ise ben hayattayım. Ben de Ömer bin Hattâb'ın yaptığı işleri yaparım, dedim. Beni yanına çağırıp;

-Ömer bin Hattâb'ın yerini kim tutabilir! Eğer Ömer bin Hattâb'ın arkadaşı isen, bana duâ eyle, yardım et, dedi ve;

-Yâ ilâhel âlemîn! Ben o hastalığı Ömer bin Hattâb'ın yardımı ile çekerdim. Ömer bin Hattâb gitti. Benim rûhumu al ki, ben, Ömersiz ömür istemem, diye duâ etti. O sâat duâsı kabûl olup, dünyadan göç etti. Ben de ardından ağladım. Sonra techîz ve tekfînini yapıp, defin eyledim..."

Netice olarak her insanın, etrafında gördüğü, konuştuğu, sevdiği, korktuğu kimselerin hepsinin, birer birer öldüklerini görmesi ve ibret alması lâzımdır. Sonsuz olarak ateşte yanmanın, ne büyük bir azâb olduğunu veya  sonsuz ni'metler içinde olmanın, ne büyük bir ni'met olduğunu iyi düşünmelidir. Bunlardan birini seçmek, dünyada iken, insanın kendi elindedir. Herkesin sonu, bu ikisinden biri olacaktır. Bundan kurtulmak imkânsızdır. Bunu düşünmemek ve tedbîr almamak, büyük câhillik ve cinnettir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.