"O kimse Cennete girer"

A -
A +
Cennetin bekçisi Rıdvân dedi ki: "Onun ümmeti üç grup hâlinde Cennete girecektir. Bir grup hesâpsız girer. Bir grubun hesâbı kolay geçer. Bir grubu da şefâat ile girer..."

Doğru bir îmâna sâhip olup, emirleri yapan, yasaklardan sakınan ve bu hâlini muhafaza ederek vefât edenler, Cennete girmekle müjdelenmişlerdir. Ebû Hüreyre hazretleri şöyle nakleder:
Bir gün Peygamber efendimiz, Eshâb-ı kirâm ile otururken; "Bugün sizin içinizde oruçlu olan var mıdır?" diye suâl edince hazret-i  Ebû Bekir; "Ben oruçluyum yâ Resûlallah" dedi. Peygamber efendimiz; "Sizden bugün kim cenâze hizmetinde bulundu?" deyince, hazret-i  Ebû Bekir; "Ben bulundum" cevabını verdi. Resûlullah efendimiz; "Sizden bugün, bir fakîre kim yiyecek verdi?" buyurunca, hazret-i  Ebû Bekir; "Ben verdim" dedi. Yine Peygamber efendimiz; "Sizden bugün, kim hasta ziyâretine gitti?" diye suâl edince, hazret-i  Ebû Bekir; "Ben gittim yâ Resûlullah" dedi...
Bunun üzerine Resûlullah efendimiz; "Bu hasletler bir kimsede bir arada olunca, o kimse Cennete girer" buyurdu...
***
Hazret-i Ömer'in, Zâide isminde, çok temiz, sâliha bir hizmetçisi vardı. Bu hanım şöyle anlatır:
Bir gün Resûlullah efendimizin huzûruna gittim. Bana; "Ey Zâide, niçin yanıma seyrek geliyorsun, senin hâlin iyidir, ben seni severim" buyurdular. Ben de; "Yâ Resûlallah, huzûrunuza gelmeme sebep, bugün başıma acâib bir iş gelmesindendir" dedim. "O hâdise nedir?" diye sorunca, şöyle anlattım:
"Sabahleyin odun toplamaya gitmiştim. Bir kucak odun toplayıp bağladım ve bir taşın üzerine koydum. O sırada yer ile gök arasında bir süvârî gördüm. Bana selâm verdi ve; 
-Seyyidine, peygamberine selâm söyle ve de ki: Cennetin bekçisi Rıdvân şöyle dedi: Müjdeler olsun ki, ümmeti üç grup hâlinde Cennete gireceklerdir. Bir grup hesâpsız girer. Bir grubun hesâbı kolay geçer. Bir grubu da Onun şefâati ile girer... Bunları söyledikten sonra göğe yükseldi. Yer ile gök arasında bana iltifâtlarda bulundu. Topladığım odunları zor taşıdığımı görünce;
-Ey Zâide, odunları taşın üzerine koy, dedi. Taşa da; 
-O odunları Zâide ile birlikte Ömer'in evine götür! dedi. Taş hareket etti ve odunu hazret-i  Ömer'in  evinin kapısına kadar getirdi...
Resûlullah efendimiz kalkıp, onunla hazret-i Ömer'in kapısına gitti, o taşın izlerini gördü ve; "Allahü teâlâya hamdolsun ki, ben dünyada iken Rıdvân, ümmetimin affedileceğini müjdeledi ve ümmetimden bir kadını hazret-i Meryem derecesine ulaştırdı" buyurdu...
Netice olarak Allahü teâlâ, îmân ile ölenleri, dilerse günâhlarının hepsini affederek Cennetine koyar. İsterse Cehennemde günâhları kadar, azâb yapar. Fakat sonunda kurtularak, yine Cennete girer. Çünkü âhırette merhamete kavuşamayan, yalnız kâfirlerdir. Zerre kadar îmânı olan, rahmete kavuşacaktır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.