"Müminin ölümüne gökler ağlar"

A -
A +
Vefât eden veya şehît olan mübârek zâtların hiçbirisi için mâtem tutmak câiz olmaz. Ancak, sessiz ağlamak câizdir. Zira "Müminin ölümüne gökler ağlar" buyuruldu...
Dinimiz, nimetlere şükretmeyi, musibetlere de sabır ve susmayı emrediyor. Çocuk olunca, akika kesmeyi bildiriyor. Ölünce, hayvan kesmeyi veya başka bir şey yapmayı emretmiyor. Bağırıp çağırmayı, yas tutmayı yasak ediyor. Hadis-i şerîfte; (Ölü için yas tutmak insanı küfre sürükler) buyuruluyor.İslâmiyet kötüleme ve yas tutma dini değildir. Yas tutmanın caiz olduğunu gösteren hiçbir âyet ve hadis yoktur. Aksine yasaklandığı bildirildi. Müslümanların, on Muharremde kendilerine eziyet etmeleri harâmdır. Yas tutmanın Müslümanlıkla hiç ilgisi yoktur. Dinimizde, yas tutmak günah olduğundan, vefât eden veya şehît olan mübârek zâtların hiçbirisi için mâtem tutmak câiz olmaz. Ancak, ölü için sessiz ağlamak câizdir. Zira; (Müminin ölümüne gökler ağlar) buyuruldu.  Ölü için yüksek sesle ağlamak, mâtem tutmak, siyah elbise giymek, siyah perdeler ve rozetler, işaretler asmak, mâtem işâretleri, resmini taşımak câiz değildir. Cenâzeye ve cenâze çıkan yere siyah örtmek ve siyah giyinmek de câiz olmadığı gibi, Müslüman âdeti değildir. Peygamber efendimiz; (Ölüyü överek ağlamak cahiliyet âdetidir) buyurmuştur.Dinimize göre, hem sevinç, hem de üzüntü bulunan bir günün yıl dönümlerinde, üzülmeyip, sevinmek, o gündeki sevinçli şeyleri hatırlayıp, üzüntülü şeyleri düşünmemek gerekir. Çünkü İslâmiyette yas tutmak yoktur. Bütün hadis kitapları, Peygamber efendimizin ölü için yüksek sesle ağlamanın ölüye sıkıntı vereceğini bildirmektedir. Nitekim bir hadis-i şerifte; (Ölü, yakınlarının kendisine bağırarak ağlamasından sıkılır) buyuruluyor.Mâtem yapmak, bağırıp çağırmak, ilk olarak Muhtar-ı Sekafi tarafından ortaya çıkarıldı. Bu bid'at, zamanla bir ibâdetmiş gibi yayıldı. Halbuki Muhtar-ı Sekafi, bunu Kufe halkını aldatıp, onları Emevilerle harbe sürüklemek, böylece hükümeti ele geçirmek için bir hile olarak yapmıştı...Peygamberlerden hazret-i Zekeriyya ile hazret-i Yahya'yı keserek şehit etmişlerdi... İlk İslâm şehidi hazret-i Yâser ve hanımı Sümeyye Hatun idi... Resûlullah efendimizin sevgili amcası hazret-i Hamza da feci şekilde şehit olmuştu... Peygamber efendimiz, şehit olan Peygamberlerin, hazret-i Yaser ile hanımının ve hazret-i Hamza'nın şehit edildiği günün yıl dönümlerinde mâtem tutmadı ve mâtem tutmayı yasakladı.Netice olarak, ölü için bağrıp çağırarak ağlamak ve mâtem tutmak yasak olmasaydı, herkesten önce Peygamber efendimizin vefâtı sebebi ile mâtem tutulurdu. Dinimiz buna izin vermemiştir. Hadîs-i şerîfte buyurulduğu gibi:(Mâtem tutan, ölmeden tövbe etmezse, kıyâmette şiddetli azâb görür.)
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.