Mal, hayra da şerre de sebeptir

A -
A +

Mal, birbirine zıt iki şeye yani hayra ve şerre sebeptir. Hayra, iyiliğe sebep olan mal övülmekte, şerre, kötülüğe sebep mal da kötülenmektedir...
Malı ve dünyalığı kötüleyen haberler çoktur. Fakat bu haberler, malı, dünyalığı değil, bunların sevgisini, zararlı kullanılmasını kötülemektedir. İnsanın azmasına, Allahü teâlâyı unutturmasına, ibâdete mâni olmasına sebep olan mal, zararlıdır. Ölümü ve ölümden sonrasını unutturan mal da zararlıdır. Mal, birbirine zıt iki şeye yani hayra ve şerre sebeptir. Hayra, iyiliğe sebep olan mal övülmekte, şerre, kötülüğe sebep mal da kötülenmektedir. Allahü teâlâ, Kur'ân-ı kerîmde, mala "Hayrlı şey" ismini vermekte ve Habîbine verdiği nimetleri hatırlatırken; (Sen malsız idin, sana, kimseye muhtaç olmayacak kadar, mal verdim) buyurmaktadır.

İslâm âlimlerinin büyüklerinden olan Süfyân-ı Sevrî hazretleri; "Bu zamanda mal, insanın silâhıdır" buyurmuştur. Yani, insan canını, sıhhatini, dînini ve şerefini mal ile korur.
Mal, Allahü teâlânın verdiği bir nimettir. Âhıreti kazanmak, mal ile olduğu gibi, dünya ve âhıret, mal ile intizâm bulur, rahat olur. Hac, cihâd sevâbı, hep mal ile kazanılır. Bedenin sıhhat, kuvvet bulması, mal ile olur. Başkasına muhtaç olmaktan insanı koruyan maldır. Sadaka vermek, akrabayı dolaşmak, fakîrlerin imdâdına yetişmek mal ile olur. Mescidler, mektebler, hastahaneler, yollar, çeşmeler, köprüler yaparak, asker yetiştirerek insanlara hizmet etmek de hep mal ile olur. Dînimiz; (İnsanların en iyisi, onlara faydası çok olanıdır) buyuruyor.
İnsanlara yardım etmek için çalışıp para kazanmak, nâfile ibâdet yapmaktan daha çok sevâbdır. Cennetin yüksek derecelerine mal ile kavuşulur. Hadîs-i şerîfte; (Allahü teâlâ, bir kuluna mal ve ilim verir. Bu kul da haramlardan kaçınır. Akrabasını sevindirir. Malından, hakkı olanları bilip verir ise, Cennetin yüksek derecesine gider) buyuruldu.

Abdullah ibni Mes'ûd hazretlerinin haber verdiği bir hadîs-i şerîfite de; (İki şeyden birine kavuşan insana gıbta etmek, buna imrenmek yerinde olur. Allahü teâlâ bir kimseye islâm ilimlerini ihsân eder. Bu da, her hareketini, bilgisine uygun yapar. İkincisi, Allahü teâlâ, birine çok mal verir. Bu kimse de malını, Allahü teâlânın râzı olduğu, beğendiği yerlere harceder) buyuruldu.

Peygamber efendimiz, Amr ibni Âs hazretleri için; (İyi kimseye malın iyisi, ne güzel yakışır) buyurmuştur.

Netice olarak, âyet-i kerimelerde ve hadis-i şeriflerde bildirildiği gibi mal, hayırlı işlerde ve hayırlı yerlerde kullanıldığı zaman, büyük bir nimettir. Aynı mal, Allahü teâlanın harâm, yasak ettiği yerlerde, isyân ve günâh işlemekte kullanıldığı zaman da, kullanan için büyük bir felâkettir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.