"Bu dünya kimseye kalmaz"

A -
A +
Sa'dî-i Şîrâzî hazretleri buyurdu ki: "Ey insan! Bu dünya kimseye kalmaz. Gönlünü, her şeyi yaratan Allahü teâlâya bağla, sana bu kâfidir. Dünya mülküne güvenip bel bağlama."

Dünya ve içindekiler, kimseye bâkî değildir. Çünkü dünya, fâni yani geçici, yok olmak üzere yaratılmıştır. İnsanoğlu da fâni yani geçici olduğu için, bir fener misâli, vakti gelince mutlaka söner yani ölür. Bunun için İmâm-ı Gazâlî hazretleri, nefsine hitaben;
"İhtiyarlamadan önce gençliğin, hasta olmadan önce sıhhatin ve sıkıntı çekmeden önce rahatlığın ve ölmeden önce hayatın kıymetini niçin bilmiyorsun?" buyurur.
Allahü teâlâ, dünyada kendisine îmân eden kullarına, Cennetteki ni'metlerini arttırmak için, dertler, hastalıklar veriyor. İbâdetleri zahmetli, sıkıntılı oluyor. Buna karşılık, dünya işlerinde, rahatlık, kolaylık ve rızıklarına bereket veriyor. Kendisine îmân etmeyen, ibâdet yapmayanlara, rahatlık, huzur ve bereket vermiyor. Bunlar, zahmet çekerek, hile ve hıyânet yaparak, çok kazanıp, zevk ve safâ içinde yaşarlar ise de, bu zevkleri uzun sürmez. Az zaman sonra, hastanelerde, hapishanelerde sürünürler. Âhiretteki azâbları da,  şiddetli olur. Şakîler dünyaya, Saîdler ise, bâkî olana sarılır. Sa'dî-i Şîrâzî hazretleri buyuruyor ki:
"Ey insan! Bu dünya kimseye kalmaz. Gönlünü, her şeyi yaratan Allahü teâlâya bağla, sana bu kâfidir. Dünya mülküne güvenip bel bağlama. Çünkü bu dünyada senin gibi birçokları yaşamış ve sonunda ölüp gitmiştir. Diyelim ki en sonunda ölüm vardır ve bu can ölüm yolunu tutacaktır. O hâlde ister taht üzerinde can vermişsin, ister toprak üzerinde ne fark eder?.."
İmâm-ı Rabbânî hazretleri, bir talebesine hitaben buyurur ki:
"Sevgili oğlum! Fırsat ganimettir, yani zaman çok kıymetlidir. Bu kıymetli zamanları faydasız şeylere harcamamalıdır. Allahü teâlânın razı olduğu, beğendiği şeyleri yapmakla geçirmelidir. Beş vakit namazı, dünya işlerini düşünmeyerek ve cemâatle kılmalıdır. Ta'dîl-i erkân ile kılmaya dikkat etmelidir. Teheccüd namâzını kaçırmamalıdır. Seher vakitleri istiğfâr etmelidir. Gafletten, nefse uymaktan lezzet almamalıdır. Dünyanın geçici lezzetlerine aldanmamalıdır. Ölümü hatırlamalı, âhıretin dehşet ve şiddetini göz önüne getirmelidir. Kısacası, yüzümüzü dünyadan âhırete çevirmelidir. Dünya işleri ile zaruret miktârı uğraşmalı, başka zamanlarda, hep âhıreti kazandıracak işleri yapmalıdır. Sözün özü, gönül Allahdan gayrisine tutulmaktan kurtulmalı, beden ve âzâları da, ahkâm-ı islâmiyyeye uymakla süslemelidir."
Netice olarak, dünya nimetleri geçici, hâlleri ise değişicidir. Dünya, ibâdet edenlere kazanç, ibret alanlara hikmet, onu tanıyanlara selâmet yeridir. Ana rahmine nisbetle Cennet, âhırete nisbetle çöplük gibidir!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.