"Kendi görüşünü beğenen sapıtır!"

A -
A +

"Kendi görüşünü beğenen sapıtır, yolunu şaşırır. Aklını kâfi gören, aklım bana yeterlidir diyen, ayağı kayar ve düşer, insanlara karşı kibirlilik gösteren, hor ve hakîr olur."

Kibriyâ, büyüklük sıfatı, Allahü teâlâya mahsustur. İnsan, nefsini ne kadar aşağılarsa, Allahü teâlâ indinde kıymeti o kadar yükselir. Kendine kıymet verenin, Allahü teâlâ katında kıymeti olmaz. Kibrin zararını bilmeyen kimse için âlim demek, yalan olur. İnsanın ilmi arttıkça, Allahü teâlâdan korkması artar, günah işlemeye cesaret edemez. Hadîd sûresinin 23. âyetinde meâlen; (Allahın size verdiği nimetlerle şımarmayınız! Kaybettiğiniz maldan ötürü üzülmeyiniz! Allah, kendini beğenen kibirli kimseleri sevmez) buyurulmuştur.

İnsan deyince, insanın nefsi anlaşılır. Herkes 'ben' deyince nefsini bildirmektedir. Nefsini beğenen kimse ise, muhakkak helâka, felâkete düçâr olur. Kendini beğenen kimse, hep ben, ben der. Toplantılarda baş tarafta bulunmak ister. Her türlü sözünün kabul olunmasını ister. Hadîs-i kudsîde; (Nefsini, düşmanın bil! Çünkü o, bana düşmandır) buyuruldu.

Hazreti Ali, oğlu hazreti Hüseyin'e nasihat olarak buyurur ki:
"Ey oğul! Sana gizlide ve açıkta Allahü teâlâdan korkmayı, doğruyu söylemeyi, zenginlikte ve fakirlikte iktisatlı olmayı, dosta düşmana adâletli davranmayı, çalışkan olmayı, darlıkta ve genişlikte Allahü teâlânın takdîrine rızâ göstermeyi tavsiye ederim.

İstemediğin bir şeyin sonu Cennet ise, buna şer denmez. Hoşuna giden bir şeyin sonu Cehennem ise, buna da hayır denmez.

Ey oğul? Bil ki, kim kendi ayıbına bakarsa, başkalarının ayıbı ile uğraşmaz. Allahü teâlânın taksimine râzı olan kimse, kaybettiği şeyden dolayı üzülmez.

Azgınlık ve taşkınlık kılıncını çekenin, kendisi öldürülür. Kim başkasının kuyusunu kazarsa, oraya kendisi düşer. Başkasının perdesini yırtanın, kendi çoluk çocuğunun gizli şeyleri ortaya çıkar. Kendi hatasını unutan, başkasının hatasını büyük görür.

Denize dalan boğulur. Kendi görüşünü beğenen sapıtır, yolunu şaşırır. Aklını kâfi gören, aklım bana yeterlidir diyen, ayağı kayar ve düşer, insanlara karşı kibirlilik gösteren, hor ve hakîr olur. Nefsinin arzu ve isteklerini terk eden, hür olur. Hasedi bırakanı, insanlar sever."

İmâm-ı Gazâlî hazretleri bir talebesine hitaben buyurur ki: "İlim öğrenmekten maksadın eğer dünya menfâatlerini toplamak, Müslümanlara büyüklük göstermek idi ise, sana yazıklar olsun! Çok aldanmışsın. Yok eğer maksadın, Muhammed aleyhisselâmın dînine yardım etmek, ahlâkını temizlemek ve nefsini kırmak idi ise, sana müjdeler olsun!"

Netice olarak, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin buyurduğu gibi: "İyi kul, sâhibinin yaptıklarından râzı olan, onları beğenen kuldur. Kendi isteklerini beğenen kimse, kendine kuldur."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.