Merhamet etmeyene, merhamet edilmez!

A -
A +
Zulmedenler, Allahü teâlânın huzuruna sürünerek getirilirler. Yaptıkları kötülükleri inkâr edemezler. Dünyada yaptıkları işkencelerin karanlığı, etraflarını kaplar, önlerini göremezler.
Bir insanın önce kendisine, hareketlerine, organlarına adâlet etmesi lâzımdır. İkinci olarak, çoluk çocuğuna, komşularına, arkadaşlarına adâlet yapması gerekir. Devlet adamlarının da, millete adâlet yapması lâzımdır. Demek ki, bir insanda adâlet huyunun bulunabilmesi için, önce kendi hareketlerinde, organlarında adâlet bulunmalıdır. Her kuvvetini, her âzâsını, ne için yaratıldı ise, o yolda kullanmalıdır. Allahü teâlânın âdetini değiştirip, onları aklın ve İslâmiyetin beğenmediği yerlerde kullanmamalıdır. Çoluk çocuğu varsa, onlara karşı da, akla ve dîne uygun hareket etmeli, dînin gösterdiği güzel ahlâktan sapmamalı, güzel ahlâk ile huylanmalıdır.Bir kimse, eğer bir topluluğun âmiri ise, onlara Allahü teâlânın emirlerini anlatmalı, yaptırmalı ve kendisi de yapmalıdır. Böyle olan kimse, bu dünyada, Allahü teâlânın halîfesi olur ve kıyâmette de âdiller için vâdedilen ni'metlere kavuşur. Böyle bir hayırlı kimsenin hayır ve bereketi, onun bulunduğu tâlihli zamana, mübârek yere ve orada bulunan insanlara, hayvanlara, hattâ nebatlara ve rızıklara sirâyet eder, yayılır. Fakat, Allah korusun, âmirlik makamında bulunanlar, şefkatli, iyi huylu, adâletli olmazsa, insan haklarına saldırırlar, zulüm, yağma, işkence yaparlarsa, bunlar adâlet erbâbı değil, şeytânların yoldaşları olurlar. Emri altında olanlara merhamet etmeyenler, kıyâmet günü Allahü teâlânın merhametinden uzak kalacaklardır. Zira;(Men, lâ yerham, lâ yurham! Acımayana acınmaz) buyurulmuştur.Emri altında olanlara merhamet etmeyen böyle zâlimlerin topluluğuna, eşkıyâ denir. Bunlar, birkaç senelik, geçici dünya zevkleri için, milyonlarca kişiye eziyet ederler. Fakat, zulümlerinin cezâsını çekmedikçe de, bu dünyadan gitmezler. O kadar refâh ve lezzetler içinde oldukları hâlde, elbette şiddetli sıkıntılar, büyük dertler yakalarını bırakmaz. O saltanat hiçbirinin elinde kalmaz. Çok olur ki, saltanatları düşmanlarının eline geçer. Bu hâli görür, ciğerleri yanar. Meryem sûresinin 81. âyetinde meâlen;(Mâlik, hâkim olduğunu söylediği şeylerin hepsini elinden alırız. Yalnız başına huzurumuza gelir) buyuruldu.Netice olarak, zulmedenler, Allahü teâlânın huzuruna yüzü kara, sürünerek getirilirler. Yaptıkları kötülükleri inkâr edemezler. Dünyada yaptıkları zulümlerin, işkencelerin karanlığı, etraflarını kaplar, önlerini göremezler. Azap meleklerinin pençesinde, kendi yaptıklarının kat kat kötüsünü çekmek için, Cehennem azâbına atılırlar. Allahü teâlânın emirleri ile alay ettikleri için, orada rahmete kavuşamazlar...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.