"Herkes, yanında bulunandan verir"

A -
A +

Îsâ aleyhisselâma "Yahudiler, sana kötülük yapıyor, sen onlara iyi söylüyorsun" dediklerinde "Herkes, başkasına, yanında bulunandan verir" buyurdu...

Kötülük eden kötülük, iyilik eden de iyilik görür. Herkes yaptığının karşılığını görecek, eden, ne etmiş ise karşılığını bulacaktır. Îsâ aleyhisselâm, Yahûdilerin yanından geçerken, kendisine çok kötü şeyler söylediler. Onlara iyi ve tatlı cevaplar verdi. Yanında bulunanlar;

-Onlar, sana kötülük yapıyor, sen onlara iyi söylüyorsun dediklerinde;

-Herkes, başkasına, yanında bulunandan verir buyurdu.

Ebû Bekr Verrâk hazretleri, Allahü teâlânın emirlerine uymak hususunda şöyle buyururdu:

"Kul, gizli ve açık her zaman Allahü teâlâya itâat eder, hiçbir ân Onun emrinden çıkmaz. Kendisine kötülük edene iyilik eder, nefsin arzusuna uymaz, nîmet zamânında şükreder, şiddet zamanında sabreder. Kendinden aşağı olana ikrâm eder. Kendisiyle istişâre edenin sözünü dinler."

Câfer-i Sâdık hazretleri, oğluna nasihat ederek buyurdu ki:

"Ey oğlum, Allahü teâlânın kitâbını okuyucu, iyilikleri emredici, kötülüğü nehyedici, sana gelmeyene sen gidici, seninle konuşmayanla konuşucu ol! İsteyene ver. Gıybetten, koğuculuktan sakın. Çünkü söz taşımak, insanların kalbinde düşmanlığı arttırır. İnsanların ayıplarını görme, insanların ayıplarını gören, onların hedefi olur."

Ebû Hafs-ı Haddâd hazretleri, Allahü teâlâya ve Onun kullarına karşı edeb hakkında şöyle buyururdu:

"Allahü teâlâya karşı edeb; Onun emirlerini ihlâs ile yerine getirmek, Ondan korkmak, çekinmek. Bir belâ ve sıkıntı ânında insanlara güzel muâmele, genişlik zamanında yumuşaklıkla, nefsin yoksulluğa düşmekten çekindiği zamanlarda cömertlik ile davranmak, gücü yettiği zaman affetmek, insanlara merhamet ve şefkat göstermek, gelmeyene gitmek, kötülük yapana iyilik yapmak ve bütün Müslümanlara hürmet etmektir."

Ahmed-i Bedevî hazretleri, Abdül'âl ismindeki talebesine hitaben şu vasiyette bulunmuştur:

"Ey Abdül'âl! Allahü teâlânın kullarından birine bir musîbet gelse, bunun için sakın sevinme! Gıybet ve dedikodu yapma! İnsanlar arasında söz taşıma! Sana eziyet vereni, zulmedeni affet! Kötülük yapana iyilik et! Sana vermeyene ver."

Netice olarak, Süfyân-ı Sevrî hazretlerinin nasihat olarak buyurduğu gibi:

"Boş yere, sebepsiz konuşma. Senin olmayan şeyi alma. Kalan ömrün için, 'acaba dînime ve âhiretime bir zarar gelir mi?' diye kork, bunun hüzün ve endişesi içerisinde ol. Allahü teâlâya tâatta bulunan sâlih bir Müslümana buğzetme. Büyük-küçük herkese merhametli ol. Akraban ile alâkayı kesme. Sana gelmeyene, sen git. Akraban, seninle alâkayı kesse de, sen kesme. Sana zulmedeni affet. Peygamberler ve şehîdlerle berâber olursun."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.