Her tercümeye itibar edilir mi?

A -
A +
Herhangi bir kitaptan tercüme yapanın, o kitaptaki ilmi, muradı, maksadı iyi anlayıp aktarması esastır...
 
 
Sual: Kendini yetkili görüp, her âyet, hadis ve din kitabı tercümesi yapanların, bu yaptıkları tercümelere itibar edilebilir mi?
Cevap: Birçok kelimeler, her ilimde, başka mana ile kullanılır. Mesela, zalimler kelimesi tefsir ilminde kâfirler anlamında, fıkıh ilminde ise, başkasının hakkına saldıran kimseler anlamında kullanılır. Tasavvufta ise, ayrı manası vardır. O hâlde, bir ilme ait bir kitabı okuyup anlayabilmek için, önce kelimelerin bu ilimdeki hususi manalarını bilmek lazımdır. Birkaç sene Mısır'da, Bağdat’ta bulunup da argo lisanı Arapça öğrenenlerin ve eline bir cep lügati alıp, Kur’an-ı kerimi ve hadis-i şerifleri tercüme etmeye kalkışanların, para kazanmak için yaptıkları tercüme ve tefsirler, bozuk ve zararlı olmaktadır. Bir tasavvuf aliminin huzurunda, senelerce dirsek çürütüp, emek verip, pişmeden, olgunlaşmadan, Mesnevî okutan, Tasavvuf kitapları tercümesine kalkışanların sözleri ve yazıları da, yanlış ve çok zararlı olmaktadır. Zira herhangi bir kitaptan tercüme yapanın, o kitaptaki ilmi, muradı, maksadı iyi anlayıp aktarması esastır.
           ***
Sual: Cennet nimetleri, Cehennem azapları deniyor. Bu nimet ve azaplar dünyada tattığımız nimetler ve gördüğümüz azaplar gibi midir?
Cevap: Ahiret işleri, hiçbir bakımdan dünya işlerine benzemez. Bu dünya, yok olmak için yaratıldı, yok olacaktır. Ahiret, sonsuz kalmak ve sonsuz kalacak şekilde yaratıldı. Sonsuz kalacak şey ile çabuk yok olacak şey arasında ne kadar fark varsa, dünya ile ahiret yapısı ve işleri arasında da o kadar fark vardır. Yalnız isimleri, anlatılması benzemektedir. Mesela Cennet kelimesi, dünyada bostan, ahirette ise, Cennet denilen, sonsuz nimetlerin bulunduğu yer demektir. Cehennem de, burada derin ateş kuyusu, orada ise Cehennem denilen azap dolu yere denir.
           ***
Sual: Adalet denilince, herkes bir şeyler söylüyor. Dinimizde adalet nasıl tarif edilmiştir?
Cevap:Adalet, bir amirin, bir hakimin, memleketi idare için koyduğu kanun, kaide, çizdiği hudut içinde hareket etmektir. Zulüm ise, bu kanunun, bu hududun, bu dairenin dışına çıkmaktır. Adaletin dinimizdeki esas tarifi ise; “Kendi mülkünde olanı kullanmak” demektir. Zulüm de, başkasının malına, mülküne tecavüzdür. Adaletin, dinimizdeki tarifi budur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.