Kabirler üzerine türbe yapmak

A -
A +
Türbe, ölü için değil, dirilerin, saygılı olup, evliyadan istifade edebilmeleri için yapılmaktadır.
 
Sual: Kabirler üzerine türbe yapmanın, Allaha ortak koşmak olduğunu ve bunun için türbelerin yıkılması gerektiğini söyleyenler oluyor. Gerçekten türbe yapmak, dinimizce mahzurlu mudur?
Cevap: Türbe, oda demektir. Türbe yasak olsaydı, Eshab-ı kiram, Resulullah efendimizi, hazret-i Ebu Bekir ve hazret-i Ömer’i oda içine defnetmezlerdi. Türbe, ölüye tapınmak için değil, ona sevgi, saygı göstermek ve okumaya, dua etmeye gelenleri yağmurdan, güneşten korumak için yapılmaktadır. Mecma'ul-enhürde diyor ki:
“Muhammed bin Hanefiyye, Abdullah bin Abbas’ı defnedince, kabri üzerine çadır kurdu. Ziyaretçiler, üç gün bu çadırda okudular.” Keşf-ün-nûrda deniyor ki:
“Âlimlerin, velilerin kabirleri üzerine türbe yapmak, onları cahillerin hakaretlerinden korumak içindir.” Câmi'ul-fetâvâda ve Tenvîrde “kabir üzerine kubbe yapmak mekruh değildir” deniyor.
Diri veya ölü olan bir veliden feyiz almak, faydalanmak için, onu sevmek ve hürmet etmek lazımdır. Cahil halk, ölüyü toprak altında, hareketsiz görünce, onu kendinden aşağı sanır. Türbeyi, sandukayı da herkesin saygı ile ziyaret ettiğini görünce, o da saygılı olur. Türbe ölü için değil, dirilerin, saygılı olup, evliyadan istifade edebilmeleri için yapılmaktadır. Ehl-i sünnet âlimleri buyuruyor ki:
“Kabir üzerine, süs, övünmek için türbe yapmak haramdır. Unutulmamak için olursa mekruhtur. Meyyiti hırsızdan, hayvandan korumak için ise, mekruh olmaz. Resulullah efendimiz oğlu İbrahim’in kabrini bir karış yüksek yaptı ve sıvattı. Bir gün kabri yanından geçerken, bir yerini açılmış görünce, burasını kapattığı Hülâsada yazılıdır.”
İbni Hacer-i Mekkî hazretleri Fetâvâ-i fıkhiyyesinde buyuruyor ki:
“Peygamberlerin türbelerinde namaz kılmak sahihtir, mekruh dahi değildir. Peygamberler, mezarlarında diridirler, fakat, onların hayatları, her bakımdan bizim hayatımız gibi değildir.”
Tâhir Muhammed Süleymân Mâlikî hazretleri, Zahîre-tül-fıkhil-kübrâ kitâbında diyor ki:
“Şeyh Advî, kabirler üzerine türbe yapmak, dört şart ile caiz olur dedi. Kabir yeri, meyyitin mülkü olmalıdır. Türbede fesat, bidat yapılmamalıdır. Türbeler, zevk ve övünme vasıtası olmamalıdır. Kabirdeki veliye alamet niyeti ile yapılmalıdır. İbni Teymiyye'nin sapık sözlerinin kıymeti yoktur.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.