İman, bildirilenlere inanmaktır

A -
A +
Din bilgileri, felsefe ile ölçülmeye kalkışılırsa, filozofa inanılmış olup, Peygambere inanılmış olmaz.   Sual: Dinin inanılmasını emrettiği şeyleri, deneyerek veya akıl ile araştırarak mı öğrenip inanmalı yoksa Peygamberimizin bildirdiği gibi mi inanmalıdır?Cevap: Dinin bildirdiği inanılması lazım şeyler için, tecrübi ilimlere danışıp, tecrübeye uygun ise, inanır, tecrübe ile ispat edemeyince, inanmaz veya şüpheye düşerse, o zaman, tecrübesine inanmış olup, Resulullah efendimize inanmamış olur ki, böyle iman, kâmil, olgun değil, zaten bu iman da olmaz. Çünkü iman parçalanamaz, az ve çok olmaz. Din bilgileri, felsefe ile ölçülmeye kalkışılırsa, bu sefer filozofa inanılmış olup, Peygambere inanılmış olmaz. Evet, Allahü teâlânın var olduğunu, Muhammed aleyhisselamın, Allahın Peygamberi olduğunu anlamakta, aklın, felsefi ve tecrübi ilimlerin yardımı büyüktür. Fakat, bunların yardımı ile Peygambere inanıldıktan sonra, Onun bildirdiği şeylerin her biri için akla, felsefeye ve tecrübi ilimlere danışmak doğru olmaz. Çünkü, akıl, tecrübe ve felsefe yolu ile elde edilen birçok bilgilerin, zamanla değişmekte, yenileri bulununca, eskilerinin atılmakta olduğunu gösteren misaller, literatürlerde az değildir. O hâlde iman, Resulullah efendimizin, Allahü teâlâ tarafından, Peygamber olarak, bütün insanlara getirdiği ve bildirdiği emirlerin hepsine itimat etmek, güvenmek ve inanmaktır. Bu emirlerin, bilgilerin herhangi birine inanmamak veya şüphe etmek küfürdür, inkârdır. Çünkü, Resulullah efendimize inanmamak veya itimat etmemek, güvenmemek, Resulullah efendimize yalancı demek olur. Yalancılık kusurdur ve kusuru olan kimse, Peygamber olamaz. İman demek, Nasslarda, yani, Kur’ân-ı kerimde ve icmâ ile ve zaruri olarak bilinen hadis-i şeriflerde açıkça bildirilen şeylerin hepsine, inanmak demektir. Burada icmâ demek, Eshâb-ı kiramın söz birliği demektir. Bir şeyi, Eshâb-ı kiram, söz birliği ile bildirmedi ise, Tâbiinin söz birliği bu şey için icmâ olur. Tâbiin de bu şeyi söz birliği ile bildirmedi ise, Tebe-i tâbiinin söz birliği ile bildirmeleri, bu şey için icmâ olur.

İman; Muhammed aleyhisselamın, Peygamber olarak bildirdiği şeyleri, akla, tecrübeye ve felsefeye danışmaksızın, tasdik ve itikat etmektir, inanmaktır. Akla uygun olduğu için tasdik ederse, aklı tasdik etmiş, Resulü tasdik etmiş olmaz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.