Kâfir olan ana-babaya hizmet etmek

A -
A +
Bezzâziyyede deniyor ki: "Kâfir olan anaya babaya hizmet etmek, nafakalarını vermek, ziyaretlerine gitmek lazımdır."
 
 
Sual: Müslüman olmayan ana, babaya hizmetin, bunları ve akrabaları ziyaret etmenin, bunlarla görüşüp sohbet etmenin, dinimiz açısından hükmü nedir?
Cevap: Konu ile alakalı olarak Bezzâziyye fetvâsında deniyor ki:
“Her çeşit çalgı dinlemek haramdır. Fısk, günah anlatan şiir dinlemek mekruhtur. Günah işlemeyi istemek günah olmaz. İşlemeye karar verirse, yalnız karar vermek günahı yazılır. İşlemek günahı yazılmaz. Küfür, inkâr ve küfre sebep olan şeyler böyle değildir. Bunlara karar verince iman gider, kâfir olur. Kâfir olan anaya babaya hizmet etmek, nafakalarını vermek, ziyaretlerine gitmek lazımdır. Küfre sebep olan şeyleri yaptıracaklarından korkulursa, ziyaretlerine gitmemelidir. Fakat, anaya, babaya, yine tatlı söylemek, onları incitmemek lazımdır. Kâfirlerle birlikte yiyip içmek, bir iki kere caizdir. Her zaman ise, mekruh olur. Ücret karşılığı, şarap yapmak için üzüm sıkmak mekruhtur. Kilise tamirinde çalışmak mekruh değildir. Çünkü, bu işin kendisi günah değildir.”
Görülüyor ki, İslâmiyete uymaya gericilik diyen, yani ibadet yapmayı ve haramlardan sakınmayı beğenmeyen ananın, babanın evine gidilmez. Böyle olan akrabanın evine de gitmek caiz değildir. Başka özürler, sebepler söyleyerek gitmemeli, kalp kıracak, fitne çıkaracak şeyler söylememelidir. Hiç kimse ile münakaşa etmemelidir. Münakaşa etmek, dostluğu giderir, düşmanların çoğalmasına sebep olur. Fitne çıkarmamalı, dost ve düşman ile de tatlı konuşmalı, herkese karşı güler yüzlü olmalıdır. Bidat sahiplerine ve açıkça günah işleyenlere tatlı dil ve güler yüz caiz olmadığı için, zaruret olmadıkça, bunlarla karşılaşmamaya, görüşmemeye çalışmalı, zaruret miktarını aşmamalıdır.
           ***
Sual: Bulunduğu yerde kıbleyi tayin edemeyen kimse, Müslüman veya gayr-i müslim herhangi bir kimseye kıbleyi sorabilir mi?
Cevap: Cami, mihrap bulunmayan, hesap, yıldız gibi şeylerle de anlaşılamayan yerlerde, kıbleyi bilen, salih Müslümanlara sormak lazımdır. Kâfire, fasıka ve çocuklara sorulmaz. Kâfire, fasıka, muamelatta inanılırsa da, diyânâtta yani ibadetlerde inanılmaz. Kıbleyi bilen kimseyi aramaya, lüzum yoktur. Kendisi araştırır. Karar verdiği cihete, yöne doğru kılar. Sonradan, yanlış olduğunu anlarsa, namazı iade etmez.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.