Receb ayına saygının neticesi

A -
A +
Receb ayı, Âdem aleyhisselamdan beri kıymetli idi. Bu ayda muharebe etmek günah idi.
 
Sual: Receb ayı, her ümmet için kıymetli mi idi ve her ümmet bu aya saygı gösterir miydi?
Cevap: Receb ayı, Âdem aleyhisselamdan beri kıymetli idi. Bu ayda muharebe etmek günah idi. Her ümmet, bu aya saygı gösterirdi. Receb demek, mürecceb, muazzam, muhterem, kıymetli demektir. Fârisî Enîsülvâ'ızîn kitabında deniyor ki:
“İsa aleyhisselâm zamanında bir genç, güzel bir kıza tutulmuştu. Ona kavuşmak için çırpınıyordu. Nice zaman sonra söz aldı. Bir akşam, odada buluştular. Genç, pek sevinçli idi. Ansızın, pencereden hilali, yeni ayı gördü. 'Bu hangi aydır' dedi. Kız, 'Receb' deyince, genç toparlandı, gitmek için hazırlandı. Kız şaşırıp, 'ne oluyorsun' dedi. Genç, 'babalarımdan işittim. Receb ayında günah işlenmez. Bu aya saygı gösterilir' deyip, özür diledi ve evine gitti. Allahü teâlâ, İsa aleyhisselâma vahiy gönderip, olanları bildirdi. 'Bu genci ziyaret et! Selamımı söyle' buyurdu. Genç, receb ayına gösterdiği bir saygı için, büyük bir peygamberin kendine gönderildiğine sevinerek iman etti. İyi bir mümin oldu. Receb ayına gösterdiği bir saygı sebebi ile, iman şerefine kavuştu.” Hadîs-i şerifte de;
(Receb, Allahü teâlânın ayıdır. Receb ayına ikram edene, saygı gösterene, Allahü teâlâ, dünyada ve ahirette ikram eder) buyuruldu.
           ***
Sual: Zamanımızda kullanılan miladi ve hicri senelerdeki gün sayısı, uzunlukları ve bu takvimlerin başlangıçları aynı mıdır?
Cevap: Uzunluk bakımından iki türlü sene vardır ki bunlar; Şemsî ve Kamerî senedir. Şemsî sene, güneş senesi olup, dünyanın güneş etrafında bir devir yaptığı zamandır ki, 365 vasatî güneş günüdür. Kamerî sene; Ay'ın, Dünya'nın etrafında 12 kere döndüğü zaman olup, 354 güneş günüdür. Güneş yılı, kamerî yıldan 10 gün daha uzundur. Başlangıç zamanına göre, iki türlü sene kullanılmaktadır. Bunlar; milâdî sene, hicrî sene. Milâdî sene, İsa aleyhisselamın doğum günü zannedilen zamandan başlar. Hicrî sene, Peygamber Efendimizin Medine’ye hicret ettiği seneden itibaren başlamaktadır.
           ***
Sual: Selam verene veya aksırıp elhamdülillah diyene hemen, geciktirmeden cevap vermek gerekir mi?
Cevap: Selam verene ve üçe kadar aksırıp da Elhamdülillah diyene hemen cevap vermek farz-ı kifayedir. İşitenlerin cevabı geciktirmesi haramdır. Tövbe etmeleri lazım olur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.