Amel imandan bir parça olsaydı…

A -
A +
Müslümanlığa inanan bir kimseyi, kusurlarından dolayı Müslümanlıktan çıkarmak doğru değildir.
 
Sual: İşlenen bir günah sebebi ile, bir kimse dinden çıkar mı?
Cevap: Müslümanlığa inanan ve seven bir kimseyi, kusurlarından dolayı Müslümanlıktan çıkarmak doğru değildir. İman, Müslümanlık esaslarını kabul etmek ve bütün ahkamına, hükümlerine uymakta kusur etse bile, saygı göstermek olduğundan, Müslümanlığın temelidir. Amel imandan bir parça olsaydı, her günah işleyen, kâfir olurdu. Dünyada Müslüman kalmazdı. Hadîs-i şeriflerde bazı iyilikler imana, bazı kötülükler küfre bağlı olarak bildirilmiş ise de, böyle buyurulması, bu iyilik ve kötülüklerin şiddetini, derecesinin çokluğunu bildirmek içindir. Başka âyet-i kerimelerin ve hadîs-i şeriflerin yardımı ile, bunların, imandan veya küfürden parça olmadıkları anlaşılmaktadır. (Hayâ imandan bir şubedir)(Temizlik imanın yarısıdır)(İman namazdır)(Mümin, insanların emin olduğu kimsedir)(Mümin, mümin iken zina etmez)(Müminde her huy, her tabiat bulunabilir. Yalnız hainlik ve yalancılık bulunmaz) hadîs-i şerifleri böyledir. Bu hadîs-i şerifler, hayâ, taharet, namaz, emanet, iffet, doğruluk gibi iyiliklerin olmaması ve yalan, hainlik ve zina gibi kötülüklerin bulunması imanın olmaması gibidir diyerek, bunların ehemmiyetlerini bildirmektedir. Bazı amellere iman kadar kıymet verilmekle, bunların ehemmiyetleri bildirilmiştir. Dinde reformcular, buna karşılık olarak, Peygamberlerin imana dâhil ettiği şeyleri, Ehl-i sünnet âlimlerinin imandan ayırmaya ne hakları olabilir derlerse, (Mümin olarak ölen kimse, zina etmiş ve hırsızlık etmiş ise de, sonunda Cennete girer) hadîs-i şerifi, bunlara cevap vermektedir. Ankebût sûresinin 2. âyet-i kerimesinde; (İnsanların, iman ettik demekle bırakılmayarak, din yolunda karşılaşacakları sıkıntılara katlanmalarına göre, iman ettik sözlerinin doğru veya yalan olduğu anlaşılacağı) meâl-i şerifi ile bildirilmektedir. Bu âyet-i kerimede, sıkıntılara dayanmanın çok mühim olduğu anlatılmaktadır.
           ***
Sual: İbadetleri yapmak lazım olduğu gibi, bunların emir olduğuna inanmak da lazım mıdır?
Cevap: İslâmiyetin emrettiği ibadetleri yerine getirmek lazım olduğu gibi, her birinin vazife, emir olduğuna inanmak da ayrıca lazımdır. Böyle inanan bir Müslüman, bu vazifeleri elbette severek yapacaktır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.