Karabağ’daki Ermeni zulmü

A -
A +
24 Nisan yaklaşırken, her yıl olduğu gibi  ‘ABD Başkanı soykırım diyecek mi, demeyecek mi?’ sorusu gündeme geliyor. Biden’ın seçim kampanyası sırasındaki sözleri, Başkan Yardımcısı Harris’in Ermeni diasporasına yakınlığı ve Biden’ın çalışma arkadaşlarının Ermeni iddialarına geçmişte verdiği destekler düşünüldüğünde, ABD Başkanı’nın 1915’te yaşananları ‘soykırım’ olarak niteleyebileceğine dair görüş daha ağır basıyor. Diğer yandan, Türkiye’yi zaten S-400 ve F-35 konularında bunaltmışken, bir de ‘soykırım’ yapmış olmakla itham ederek iyice yabancılaştırmanın ABD’nin uzun vadeli stratejik çıkarlarına uygun olmayacağını ileri sürenler var.
Yüz yıllık Ermeni yalanlarının peşine düşen Biden’ın, Ermenilerin günümüzdeki zulmüne gözlerini kapıyor oluşu tabii ki sürpriz değil. Karabağ anlaşmazlığını çözmek niyetiyle 29 yıl boyunca beyhude kürek çeken Minsk Grubu’nun eş başkanlarından biri olması sebebiyle ABD’nin Karabağ’da ne olup bittiğini herkesten çok bilmesi gerekir. Ama öyle değil.
Geçen hafta, aralarında ABD, Rusya, İngiltere, İspanya, Almanya, İsrail, İtalya gibi ülkelerin de bulunduğu çok sayıda ülkeden devlet adamları, akademisyenler ve gazetecilerle birlikte Azerbaycan ADA Üniversitesi ve Uluslararası İlişkiler Analiz Merkezinin davetlisi olarak işgalden kurtarılan toprakları dolaşma imkânı bulduk. Yıllardır Minsk Grubu’nun eş başkanlığını yapan ülkelerin asla dile getirmediği, bildikleri hâlde sakladığı korkunç gerçeğe kendi gözlerimizle şahit olduk. Tarihte eşi benzeri az kaydedilmiş büyük bir barbarlığın yol açtığı yıkımı gördük.
Ermenilerin neredeyse 30 yıl boyunca işgal altında tuttukları Azerbaycan toprakları için sadece tek bir niteleme yapılabilir: Kafkasya’nın Hiroşima’sı. Ağdam, Fuzuli, Laçin, Kubadlı, Cebrayil gibi yerleşim birimlerinde taş üstünde taş bırakılmamış. Ermeniler işgal ettikleri bölgelerdeki binalarda para eden ne varsa çalmışlar. Evlerin çatılarını, pençelerini, döşemelerini, tuğlalarını sökmüşler. Geriye kalanı da yıkmışlar. Ermeni vahşeti mezarlıklara da uzanmış. Altın ve gümüş diş bulmak için, tüm mezarlar tek tek açılmış ve iskeletler dağıtılmış.
İşgalci Ermeniler, bu toprakların bir gün nasılsa ellerinden çıkacağını düşünmüş olacaklar ki, yakıp yıktıkları yerlere tek bir çivi çakmamışlar. ABD ve Fransa’daki diasporadan güya Karabağ Ermenileri için her yıl milyonlarca dolar yardım toplamalarına rağmen, Şuşa’da yöneticiler için iki villa dışında hiçbir şey inşa etmemişler.
Tarım arazilerinin tamamı mayınlanmış. Azerbaycan’ın ısrarına rağmen mayın tarlalarının haritalarını vermeyen Ermenistan, kaybettiği savaşın kendince intikamını alıyor. Ateşkesin ilan edilmesinden bu yana 20’den fazla Azerbaycan vatandaşı mayına basarak can vermiş.
Minsk Grubu yıllardır havanda su dövdüğü ‘Dağlık Karabağ ihtilafının çözümü’ için yeni bazı öneriler geliştirmeye çalışırken, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, konuya nasıl yaklaştığını çok net cümlelerle ifade ediyor. Aliyev’e göre ‘Dağlık Karabağ’ sorunu bitmiştir. Artık buranın statüsü bir tartışma konusu değildir. Karabağ Azerbaycan’ın bir parçasıdır. Problem, Azerbaycan’ın Ermenistan’a karşı kazandığı kesin zaferle çözüldüğüne göre, problemi çözmek gayesiyle kurulan Minsk Grubu’na da bir gerek kalmamıştır. Kalıcı barış ancak Ermenistan’ın Azerbaycan’ın sınırlarını ve toprak bütünlüğünü tanımasıyla mümkün olabilir. Minsk Grubu eş başkanları olumlu bir iş yapmak istiyorlarsa, Ermenistan’ı komşularının topraklarında hak iddia etmekten vazgeçirebilirler.
Azerbaycan’ın Karabağ’da yapacağı çok iş var. Ermeni barbarlığının yıkıntılarını kaldırmak kolay olmayacak. Evvela mayınlar temizlenecek, yollar yapılacak, yerleşim alanları yeniden planlanarak inşa edilecek. Ana yurtlarından uzakta mülteci durumunda yaşayan yüz binler yavaş yavaş işgalden kurtarılan topraklara yerleştirilecek. Bu süreçte Azerbaycan’ın en büyük destekçisi yine Türkiye olacak.
Biden ya da bir başkası ‘soykırım’ dedi diye, tarihî gerçekler değişmeyecek. Hiçbir yalan, Ermenilerin işgal ettikleri topraklarda gerçekleştirdikleri soykırımı ve mezalimi örtmeye yetmeyecek.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.