Haşhaşîlerin bugünü

A -
A +
Haşhaşîlerin lideri Hasan Sabbah, İran'ın kuzeyindeki müstahkem Alamut kalesinde dünyayı korkuya salan planlarını yapıyor; kendisiyle kimse baş edemiyordu. Böylece Haşhaşîler, fesad ve cinayetlerine devam edip; suikastlerini Musul ve Diyarbekir'e kadar uzandırdılar. Kimse, elbisesinin içine zırh giymeden dışarı çıkamaz oldu. Güvercinlerle haberleşme tekniğini çok iyi kullanan Hasan Sabbah, Haçlılarla da irtibata geçerek Sünnîlere karşı onları destekledi. Selçuklu devletini zayıflatan ve Türk-İslâm birliğini tehdit eden en büyük fitne oldu. Tarihçiler, o devri, felâket yılları olarak adlandırır.
Dinsizin hakkından...

Hasan Sabbah, pek zeki, kabiliyetli, teşkilatçı, matematikten büyüye kadar çok ilme vâkıftı. Âdil, dindar, ciddi, çilekeş ve kanaatkâr bir imaj verirdi. Öyle ki biri şarap içtiği ve diğeri bir cinayete karıştığı gerekçesiyle iki oğlunu öldürtmüştür. İnanç esaslarındaki sadakat ve itaat prensibi, onun en büyük silahı olmuştur. Maksadı mevcut siyasî ve sosyal yapıyı çökertmekten ibaretti. Adamlarını, dinî ve siyasî bakımdan motive ettiği için, sistemi sağlam ve uzun ömürlü oldu. Alamut'ta meydana getirdiği "yalancı cennet", burayı görmeden yazan Marco Polo gibi tarihçi ve seyyahların hayalinin mahsulüdür.
Ama dünya ona da kalmadı. 1124'te 80 yaşlarında iken Alamut'ta öldü. Kaleme aldığı eserlerden pek azı günümüze gelmiştir. Sergüzeşt-i Seyyidinâ, Hasan Sabbah'ın hayat hikâyesini; el-Fusulü'l-Erbaa ise mezhebinin esaslarını anlatır. "Dinsizin hakkından imansız gelir" kaidesince, Moğol valisi Hülâgu'nun birlikleri, 1256'da Alamut'u yerle bir edip, fedaileri imha etti. Kaçabilenler Azerbaycan ve Anadolu'ya gelerek cahil halk arasında Hurûfîlik adıyla yeni Bâtınîlik inancını yaydılar ve zamanla bazı tekkelere sızarak Anadolu Bektaşîliğine tesir ettiler. Haşhaşîlerin sekizinci ve son imamı Rükneddin'in veziri meşhur âlim Nâsırüddin Tûsî, Hülâgu'nun hizmetine girdi ve muazzam Alamut kütüphanesini imhadan kurtardı. Bir tek, Alamut imamlarının altıncısı III. Hasan Sünnî ve Hanefî idi.
Karmâtî Devleti 983'te yıkıldı. Fâtımî Devleti'ni de 1171'de Salâhaddin Eyyûbî ortadan kaldırarak, Kuzey Afrika'da tekrar Sünnî hâkimiyetini tesis etti. Buradaki Bâtınîlerin Müsta'liyye kolu, Hindistan'a ve Yemen'e yerleşerek faaliyetlerini daha yumuşak tarzda devam ettirdi. Rivayete göre Kuzey Afrika'dan bir grup Bâtınî Sicilya'ya geçti. Burada yerli halka karışarak faaliyetlerini mafya adıyla gizli devam ettirdiler. Nitekim bu kelimenin Arapça gizli manasına mahfiyye'den geldiği söylenir. Tapınak Şövalyeleri ve bunların asırlar sonraki hâli Masonluğun, Bâtınîlerden hayli ilham aldığı iddia edilir.
Hasan Sabbah ve Haşhaşîler, Avrupalıların çok alâkasını çekmiş; kitap, roman ve filme mevzu olmuştur. Hasan Sabbah'ın fedâîleri, günümüzdeki "radikal İslâmcı" teröristlerin öncüsü olarak görülürse de, unutmamalıdır ki, Haşhaşîlerin hedefi yalnız ve öncelikle Müslümanlar olmuştur.

Hasan Sabbah'ın torunları

Son Haşhaşî imamı Rükneddin'in soyu, Doğu İran'da küçük bir topluluğun lideri olarak günümüze kadar devam etmiştir. Bu soydan geldiğini iddia eden Radıyüddin, 1507'de Şah İsmail'den kaçarak Türkistan'a geldi. Soyundan gelenler sonraki İran şahlarının valisi olarak vazife yaptılar ve gizli imam sıfatı taşıdılar. Bu soydan 1792'de ölen Ebu'l-Has Han, resmen İsmailî imamı olduğunu ilan etti. Bunun torunu ve İsmailîlerin dinî lideri I. Ağa Han, 1838'de İran'da bir ayaklanma çıkarıp yenilince, Hindistan'a sığınarak Bombay'da bir çiftlik aldı ve İngilizlerce prens unvanıyla İsmailîlerin lideri tanındı.
Ağa Han'ın soyu bugüne kadar gelmiştir ve dünyanın en zengin insanları arasındadır. Hindistan'da İngiliz hâkimiyetini desteklemiş; diplomatik misyon üstelenmişlerdir. Ankara'ya yazdığı mektup sayesinde halifeliğin kaldırılmasına yardımcı olan ve böylece Sünnîliğe son Bâtınî darbesini vuran III. Ağa Han, magazin gazetelerinin ve Akdeniz sahillerinin popüler bir şahsiyeti idi. Oğlu Ali Han, Hollywood artistlerinden Rita Hayworth ile evliydi. Ali'nin oğlu Kerim IV. Ağa Han, mezhebin bugünki lideridir ve adıyla anılan meşhur bir mimarlık mükâfatının sahibidir. Dünyada İsmâilîlerin sayısı, 4 milyonu Hindistan, 1,5 milyon İran, 900 bin Pakistan, gerisi de Afganistan, Tanzanya, Suriye, Seylan, Kenya, Madagaskar, Yemen gibi ülkelerde olmak üzere 8 milyon kadardır. İsmailîler, bilhassa milletlerarası ticaretle meşgul zengin bir topluluktur. Asya'nın çok yerinde Hasan Sabbah'ın soyundan geldiği iddiasında başka İsmailî imamları da vardır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.