Kılıçdaroğlu, HDP’ye dokundurtmamaya devam ediyor…

A -
A +
 
CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu HDP’ye dokundurmamaya devam ediyor. Kendisine sorulan soruya "Niye dokundurayım? Muhalefet partisi. İyi Parti’ye neden dokundurayım muhalefet partisi. Saadet Partisine neden dokundurayım? Hiç kimsenin şüphesi olmasın yanlış bir şey olursa eleştiririz. Muhalefet partisi. Muhalefet muhalefetle niye uğraşsın. Demokrasiden de haberi yok bunların. HDP ayrı parti biz ayrı partiyiz. Yanlışı olursa söyleriz. Meclis genel kurulunda gerekli eleştirileri yeri geldiğinde yaparım" diye cevap veriyor.
Kılıçdaroğlu, HDP’nin iktidara karşı muhalefet yaptığını düşünüyor. Keşke böyle olsa. HDP, iktidara değil, en hafif ifadeyle Türkiye’ye karşı muhalefet yapıyor. Türkiye karşıtlığı yapıyor.
Türkiye karşıtı ne kadar gelişme varsa içinde yer almaya gayret gösteriyor. Sadece, TBMM’de grubu bulunan partilerin Türkiye’nin çıkarına olan gelişmeler konusunda yayınladıkları bildirilerdeki tutumu bile bunu gösteriyor.
Bu yüzden, Kılıçdaroğlu’nun HDP’ye dokundurtmama konusunda ileri sürdüğü argüman doğru değil. Çünkü, HDP, ilişkileri, tavırları, uygulamaları, söylemleri itibarıyla herhangi bir demokratik ülkede normal bir muhalefet partisine benzemiyor.
Bir muhalefet lideri olarak başka bir muhalefet partisi konusundaki hassasiyet anlaşılabilir ama Türkiye’ye muhalefet yapan bir partiye karşı korumacı tutum takınmak, onu savunmak, onun Türkiye karşıtı tavırlarını görmezden gelmek anlaşılır bir durum olamaz.
Kılıçdaroğlu aynı konuşma içinde “HDP’nin yanlışı olursa söyleriz” diyor.
Bu durumda akla şu sorular geliyor:
Peki, bugüne kadar HDP’nin size göre hiç yanlışı olmadı mı ki, sizden hiç HDP eleştirisi duymadık?
Onun için mi grup toplantılarında HDP’ye karşı iki çift söz söyleyemiyorsunuz?
Yoksa, kamuoyu önünde HDP’ye karşı sessiz olurken, onlarla yaptığınız görüşmelerde HDP’nin PKK ile olan ilişkisi başta olmak üzere, yaptıkları yanlışları yüzlerine söylüyorsunuz da bizim mi haberimiz yok?
Daha da önemlisi, “muhalefet partisini” korumak, Türkiye’yi korumaktan daha mı önemli?
Öyle anlaşılıyor ki, bu sorular bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da cevapsız bırakılacak, Kılıçdaroğlu ve CHP tarafından HDP korunmaya devam edilecek.
Çünkü, Millet İttifakı içinde HDP’yi tutma görevi CHP’nin olduğu görülüyor. Başta İyi Parti olmak üzere diğer partiler sessizliğini korurken CHP, HDP konusunda daha görünür bir şekilde HDP’ye dokundurtmamaya gayret gösteriyor: Sinemalara gidiliyor, ağaç dikme etkinlikleri yapılıyor…
Seçime kadar, Millet İttifakı CHP üzerinden HDP ile ilişkileri sıcak tutmaya çalışıyor.
Her ne kadar, Kılıçdaroğlu “Biz ayrı partileriz. Bizim amacımız demokrasiyi korumak, muhalefete sahip çıkmak” dese de, esas amacın ittifak olduğu rahatlıkla görülüyor.
Söz konusu ittifak olunca, HDP’nin tüm yanlışlıkları, PKK ile ilişkileri, Türkiye karşıtı faaliyetleri “muhalefet davranışı” olarak görülüyor. Gösterilmeye çalışılıyor.
Görülmeye de devam edilecek.
Çünkü, HDP, Millet İttifakı’nın mütemmim cüzüdür.
Kılıçdaroğlu’nun HDP’ye dokundurtmama gayretleri, İyi Parti’nin sessizliği ve Millet İttifakı’na meyilli yeni partilerin tavırlarının altında yatan temel neden ne demokrasiyi ne muhalefeti ne de Türkiye’nin çıkarlarını korumaktır.
Varsa yoksa “mütemmim cüze” sahip çıkmaktadır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.