CHP ve İyi Parti, Demirtaş’ın mesajını almış!

A -
A +
Hatırlayalım;
HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, nisan ayı başında “Millet İttifakı”na yönelik değerlendirmede bulunarak: “Bana göre, eğer muhalefetteki milliyetçi odaklar demokrasi ittifakına ısrarla engel olmaya devam edeceklerse bu durumda HDP’nin öncülüğünde üçüncü bir ittifak, ‘demokrasi ittifakı’ olarak ilan edilebilir” diye konuşmuştu.
O dönemde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Demirtaş’ın açıklaması hatırlatılarak sorulan soruya “Herhangi bir değerlendirmem yok. Bir ittifak olur olmaz şu an için bilmiyorum, ama şu anda görülen iki ittifak var zaten. Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı. 3. bir ittifak olur mu, onu zaman gösterecek” diye cevap vermişti.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise, “Şu anda seçime yönelik bir çalışma yok. Herhangi bir şey yok. Herkes bir şey söylüyor. Siyasi partilerin ilan etmediği her şeyi karşı taraf konuşuyor. Bunun için biz de o tuzağa düşmeyeceğiz.” demişti.
Söz konusu açıklamalar o dönemde de çok tartışılmıştı.
Demirtaş’ın açıklamaları, siyasi değerlendirmelerden daha çok “Millet İttifakı”nın bileşenlerine verilmek istenen mesaj gibiydi.
Nitekim; iki partinin genel başkanı tarafından yapılan açıklamalar mesajın alındığının işaretini veriyordu.
Kılıçdaroğlu her zaman olduğu gibi HDP’yi kollamaya devam ederken, Akşener’in “HDP’yi PKK ile irtibatlı görüyoruz” açıklamasını unuttuğu anlaşılıyordu.
Daha Demirtaş’ın açıklamaları ve HDP’nin kapatılması konusunda açılan davanın tartışılması yeni bitmişken, 1915 olaylarıyla ilgili HDP Yürütme Kurulunun ABD Başkanı Biden ile paralel yaptığı “soykırım” suçlaması gündeme düştü.
“Ermeni Soykırımı utancıyla yüzleşin!” başlığı ile verilen açıklamada 1915 olayları “soykırım” olarak adlandırılıyordu.
Arkasından, ABD Başkanı Biden’ın açıklaması geldi.
Bunların yanında, Boğaziçi Dayanışması adıyla tanınan grup ve benzerlerinden de aynı minvalde açıklamalar yapıldı.
Hepsinin ortak noktası, 1915 olaylarının “soykırım” olarak görülmesiydi.
İşin ilginç yanı,
Türk milleti ve devleti mesnetsizce suçlanırken biri Türkiye’nin ilk siyasi partisi CHP ve diğeri milliyetçilik iddiasında olan İyi Parti genel başkanlarının ve yönetimlerinin tepkisiz kalmalarıydı.
Önceden HDP konusunda İyi Partili bazı siyasetçilerden açıklamalar gelirdi. Bu defa HDP’nin söz konusu açıklaması neredeyse tamamen görmezden gelindi.
Her iki partinin yöneticileri Biden’ın açıklaması üzerinden iktidara yüklenirken, HDP’den yapılan açıklamayı tamamen göz ardı ettiler.
Terörle ilişkisinden dolayı bazı HDP’li belediyelere kayyum atanırken gösterilen sahiplenme ve hassasiyet, HDP tarafından soykırım gibi kabul edilemez bir suçla millet ve devlet suçlanırken gösterilmedi/gösterilemedi.
Çünkü, Demirtaş’ın mesajı alınmış, “uyarıcı sözler” muhatapları tarafından değerlendirilmişti.
Her ne kadar inkâr etseler de fiilî ittifaka/iş birliğine zarar gelsin istemiyorlardı.
Hatta, Demirtaş’ı ve Biden’ı memnun edercesine yüksek tonda, yaşananlardan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve iktidar sorumlu tutuldu.
1915 olaylarının “soykırım” olarak tanınmasının Türkiye’nin izleye geldiği dış politikadan kaynaklandığı ileri sürüldü.
Biden da, HDP de Türkiye’nin izlediği dış politikadan rahatsız.
Yani; Türkiye’nin Suriye’de PKK/PYD/DEAŞ’a karşı operasyon yapmasından,
Irak’ta terörü engelleyici faaliyetlerinden,
Doğu Akdeniz’de haklarını koruma faaliyetlerinden,
Karabağ’da Azerbaycan’ın haklı davasının yanında olmasından,
Libya’daki oyun değiştirici hamlelerinden,
Rusya’yla ilişkilerinden.
Maalesef, tek hedef seçim olunca Biden ve HDP’nin “soykırım” suçlamaları görmezden gelinirken, Türkiye’nin kendi hayati çıkarlarını korumak için yürüttüğü dış politika faaliyetleri sorun olarak görülebiliyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.