Ermeni meselesi, emekli büyükelçiler, emekli subaylar ve aydınlar

Türkiye’de bazı konular gündeme geldiğinde toplumun önemli kesimlerinden bazen tepkiler ortaya çıkar. Bazı meslek kuruluşlarının mensupları, özellikle emekli olduktan sonra, yaşanan gelişmelerle ilgili ne düşündüklerini ortak bir bildiriyle kamuoyuna aktarmaya çalışırlar.

Yayınlanan her ortak metinden sonra, meslek grubunun yapısı ve metnin içeriğine göre ülkede ciddi tartışmalar yaşanır. En son 104 emekli amiralin yayınlamış olduğu bildiride olduğu gibi... Genelde yayınlanan bildirilerde iç siyaset/gelişmeler konu edilir ve siyasete müdahale anlamı taşıyacak içerikler yüklenir veya çok ağır eleştiriler getirilir.

Üç meslek grubu tarafından yayınlanan üç ortak bildiriyi hatırlatarak esas konuya geleceğim;

1. Türkiye, PKK’nın kazdığı hendekleri kapanmak ve terör örgütünü bölgeden temizlemek için operasyon başlatınca, 1128 akademisyen bir araya gelerek Ocak 2016’da ortak imzayla devleti suçlayan ama PKK’ya ses çıkarmayan bir metin yayınladılar. “Barış Akademisyenleri” adı altında birleşerek PKK’ya karşı yürütülen mücadeleyi “bu suça ortak olmayacağız” diyerek lekelemek istediler.

2. Kanal İstanbul tartışması gündeme gelince, 126 Emekli Büyükelçi Montrö Sözleşmesi üzerinden planlanan kanalla ilgili eleştirilerini Ocak 2020’de ortak bir bildiriyle kamuoyuyla paylaştılar.

3. Yine, 104 emekli amiral Kanal İstanbul ve Montrö Sözleşmesi üzerinden, içinde siyasete müdahale anlamı taşıyacak cümlelerin de olduğu çok tartışılan bir bildiriye imza attılar.

Gelelim şimdi esas meseleye;

Yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi toplumun önemli meslek mensuplarının zaman zaman sıkıntı da çıkarmış olsa iç politik gelişmelerle ilgili kendi görüşlerini dile getirdikleri ortak bildirilerine şahit olduk. Maalesef, konu Türkiye’nin hassas çıkarlarının olduğu dış politik gelişmeler olunca aynı hassasiyete şahit olamıyoruz.

24 Nisan günü ABD Başkanı Biden 1915 olaylarını “soykırım” olarak adlandıran bir açıklama yaptı. İlgili kişi ve kurumlar Biden’ın açıklamasına karşı tavırlarını ortaya koydular. Her zaman olduğu gibi klasik diplomasinin gereği yapılmaya çalışıldı.

Bu tür gelişmelerde sadece klasik diplomasinin imkânlarıyla hareket etmek yeterli olmayabiliyor ki Ermeni Meselesi de bunlardan bir tanesidir. Kamu diplomasisinin de imkânlarından faydalanmak, bazen onun imkânlarını devreye sokmak gerekebiliyor.

Yukarıda dile getirdiğimiz etki yapabilecek ve iç politikayla ilgili bildirilere imza atan meslek mensupları 1915 olaylarıyla ilgili Biden’ın yaptığı açıklamaya karşı ortak bir metin ortaya koyamaz mıydı?

 

 

Emekli büyükelçilerin yapabileceği hiçbir şey yok mu?

Klasik diplomasinin görevlisi iken edindikleri deneyimleri emekli olduktan sonra kamu diplomasisinin hizmetine sunamazlar mı?

Türkiye’nin Washington büyükelçisi olarak görev yapmış olanlar, ABD’yi daha iyi tanıdıkları için 1915 olaylarıyla ilgili ortak bir çalışma yapamazlar mı?

ABD Dışişleri Bakanlığı, Kongre ve düşünce kuruluşları nezdinde Türkiye’nin haklı davasını anlatacak bağlantıları yok mu?

Ermeni terör örgütü ASALA tarafından 40’ın üzerinde meslektaşı şehit edilen emekli büyükelçilerimizin yapacağı hiçbir şey yok mu?

Biden’ın açıklamasına karşı diplomatik deneyimlerini de kullanarak en azından farklı dillerde ortak bir metin yayınlayamazlar mı?

Eğer bu konuda girişimleriniz olursa, mesleğiniz icabı anlamlı bir iş yapmış olursunuz. Hâlâ da fırsatı kaçırmış değilsiniz.

 

 

İç politik meselelerde ortak metinler yayınlarken Biden’ın açıklamaları karşısında niye sesiniz çıkmaz?

NATO içinde görev yaparken edindiğiniz deneyim ve networku kullanarak 1915 olaylarıyla ilgili Türkiye’nin haklı davasını anlatamaz mısınız?

Ortak bir metinle rahatsızlığınızı muhataplarınıza iletmenizin faydası olmaz mı?

Biden’ın yaptığı “soykırım” açıklamasının, ABD-Türkiye askerî ilişkilerine zarar verebileceğini dile getirmeniz uygun olmaz mı?

 

 

Yapabileceğiniz çok şey var ama sizlerden fazla bir şey beklemiyoruz.

“Barış Akademisyenleri”nin yaptığı gibi yapmayın!

Sözde soykırıma destek vermeyin!

Biden’ın yanında olmayın yeter...