Erdoğan niye hedefte?

ABD’de, Türkiye düşmanı olan kötücül bir grup bir araya gelerek “Türk Demokrasi Projesi” (Turkish Democracy Project) adı altında bir dernek kurmuşlar.

Kimler yok ki danışma kurulunda,

Trump’ın “Aptal, hasta ve herkesin üzerine bomba atmak istiyor.” dediği ABD’nin eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton,

George W. Bush’un kardeşi, eski Florida Valisi Jeb Bush,

İtalya’nın eski Dışişleri Bakanı Sant'Agata,

CHP eski milletvekili FETÖ firarisi Aykan Erdemir,

FETÖ firarisi akademisyen Süleyman Özeren’in de içinde olduğu bir grup Türkiye düşmanı…

Derneğin web sitesine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın resmini koymuşlar.

Tanıtım yazısında son yıllarda Türk demokrasisinin gerilediğinden, Erdoğan’ın komşularını tehdit ettiğinden, saldırgan bir dış politika güttüğünden, aşırıcı grupları desteklediğinden, azınlıklara zulmettiğinden, muhalifleri hapse attığından bahsetmişler.

Neredeyse bölgedeki tüm kötülüklerin kaynağı olarak Erdoğan’ı göstermişler.

Derneğin amacının “Türkiye'yi daha demokratik politikalar benimsemeye teşvik etmek ve Türkiye'nin demokratik kurumlarının, insan haklarının korunmasına ve ekonomik refahına yönelik sürekli erozyonu durdurmak olduğu”nu belirtmişler.

Anlayacağınız,

Neoconların Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi’nin yöneticisi, ABD’nin Irak’ı işgalinin yılmaz savunucusu ve ABD’nin Irak’ta yaptıklarının BM’de savunmakla görevlisi John Bolton,

Irak’ı “Demokrasi getireceğim” diye işgal ederek ülkeyi mahveden, Ebu Gureyblerin yaşanmasına neden olan ABD eski başkanı George W. Bush’un kardeşi Jeb Bush,

251 şehit ve 2.196 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan tarihin en kanlı ve hain darbe girişiminin destekçileri bir araya gelmişler güya Türkiye’ye demokrasi getireceklermiş.

Yazılanlara baktığımızda,

Bu kötücüller “Demokrasi havarileri”ymiş.

Hayatını vesayet odaklarıyla mücadele ederek geçiren, millî iradeyi şiar edinen, türlü darbe girişimlerine karşı dik duran, millî iradeyi gasbetmeye çalışan çeteye karşı halkı sokağa çağırarak darbeyi önleyen Erdoğan “otoriter”miş.

 

 

 

Erdoğan karşıtı kampanya yeni başlamadı.

İşaretleri 2010 gibi verilmeye başlansa da, 2013’ten sonra Erdoğan karşıtlığı sistematik bir kampanyaya dönüştürüldü.

Kampanyacılar açısından, bölgede giderek görünür hâle gelen “Türkiye modeli” ve “Erdoğan örneği” ya ortadan kaldırılmalı ya da etkisiz hâle getirilmeliydi.

Bu kampanya çerçevesinde Erdoğan’ı otoriter göstermeye dönük biyografiler sipariş edildi, yazıldı, yazdırıldı.

Özellikle Batı’da önemli gazeteler olumsuz manşetlerle çıktı,

Erdoğan’ı kötüleyen editöryal ve köşe yazıları yazıldı, röportajlar yayınlandı.

Önemli dergiler kapaklarında Erdoğan’ı otoriter gösteren resimlere yer verdiler,

Konuşmacıların içinde PKK ve FETÖ gibi Türkiye karşıtı örgüt üyelerinin de olduğu konferanslar, paneller, toplantılar düzenlendi.

Dışarıda önemli televizyon kanallarında konuşmalar yapıldı, programlar düzenlendi.

İşte bir grup kötücülün bir araya gelerek “Türkiye Demokrasi Projesi” adıyla kurduğu yeni dernek eski kampanyanın devamıdır. Son da olmayacaktır. 

 

 

Bir araya gelen kötücüllerin amaçları farklı olsa da hedef noktaları aynı: Millî iradeyi kırmak.

Erdoğan “millî iradeyi” güçlü bir şekilde temsil ettiği için içerideki güç/vesayet odakları istedikleri şekilde merkeze nüfuz edemiyor, belli güçler ise Türkiye’yi sınırlarına hapsedilmiş şekilde tutamıyor.

Maazallah, iradeyi bir kırsalar, mezkûr kötücüller üşüşecekler.

“Adı bizden olup da çipi bizden olmayanlar” içeride kaybettikleri güç merkezlerine yönelirken, Bolton gibiler ise Suriye’nin kuzeyinde akamete uğratılan “terör kuşağı”na devam edecekler.

Onun için, tüm kötücüller bazen nöbetleşe bazen ise hep birlikte aynı yere vurmaya çalışıyorlar.

Kötücüllerin Erdoğan karşıtlığı bundandır.

Maalesef,

Kimi açık, kimi gizli,

Kimi kininden, kimi kibrinden,

Kimi bilerek, kimi bilmeyerek,

Kötücüllerle aynı yere odun taşıyorlar.

Türkiye düşmanı/karşıtı ne kadar örgüt varsa ağız birliği etmişçesine aynı dili konuşuyor, aynı şeyleri söylüyor, aynı yerlere sesleniyorlar.

PKK/PYD “demokrasi” diyor, insanları katlediyor,

FETÖ “demokrasi” diyor, kanlı darbe girişimine kalkışıyor,

ABD “demokrasi” diyor, ülkeleri işgal ediyor.

Size tavsiyem; siz bölgede dolaşırken sessizce bir Amerikalı yanınıza gelip, kulağınıza usulca “size demokrasi getirelim mi?” diye sorarsa, aman ha arkanıza dahi bakmadan oradan uzaklaşın…