Lütfü, lütfetmiş!

A -
A +
İyi Parti Kocaeli Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Lütfü Türkkan’ın bir şehit abisine ağza alınmayacak derecede küfretmesinin yankıları devam ediyor.
Bir kesimin kör, sağır ve dilsiz olmuşçasına sessizliğe gömülmesi ve görünmez olmasına rağmen toplumdan gelen tepkiler artarak devam ediyor.
Milliyetçi gelenekten geldiklerini, taşıyıcı kolanlarından birinin milliyetçilik olduğunu, millî ve manevi değerlerin takipçisi olduğunu iddia eden bir partinin milletvekilinin ve grup yöneticisinin hadsiz bir şekilde ülke için varlığını ortaya koymuş bir şehit yakınına galiz küfürler etmesi, şehit kanıyla toprakları sulanmış bir ülkede hazmedilecek bir durum değildir.
Ülke yönetimine talip olduğunu iddia eden hiçbir siyasi parti böyle bir şahsı bünyesinde barındıramaz.
Gazi unvanını taşıyan TBMM’de şehit ailesine küfreden biri hiçbir şey olmamış gibi orada oturamaz.
Önce inkâr ve parti yönetiminin sessizliğinden sonra şehidin yakınına küfreden milletvekili sıfatını kazanmış şahıs Genel Başkan Meral Akşener’in isteği ile grup yönetiminden istifa etmiş.
İşin ilginç yanı istifadan önce güya özür videosu olarak bir video yayınlıyor ve genel başkanından özür diliyor.
Hadsiz bir şekilde galiz küfrü kime ettiysen önce ondan ve ailesinden, sonra Türk milletinden ve bir şekilde üyesi olma fırsatı bulduğun TBMM’den özür dile.
Sonra git, genel başkanından ve partinden özür mü diliyorsun ne yaparsan yap.
O senin ve partinin bileceği iştir. Bizi doğrudan ilgilendirmez.
Ama şahıs hâlâ ya ne yaptığının farkında değil ya da milleti kandıracağını zannediyor.
Genel Başkanı Meral Akşener’den özür dileyerek diyor ki: “Bu kontrolsüz hareketimle size ve partime zarar verdim. Onun için sizden özür diliyorum ve grup yönetimindeki görevimden ayrılıyorum...”
Yani sahsın pişmanlığı şehit ailesine küfretmesinden değil, genel başkanına ve partisine zarar vermesinden kaynaklanıyor.
Açıklamasından öyle anlaşılıyor.
Anlayacağınız, “İstanbul Beyefendisi” Lütfü Bey, lütfediyor!..
 
Neden bazı kesimler kör, sağır ve dilsiz oldular?
 
Ülkede yaşanan en ufak bir olayda, hatta yurt dışında terörist Sakine Cansız’ın öldürülmesi olayına bile ses verenler ve “İnsanlık öldü” diyerek tepki gösterenler oldu.
Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’a sosyal medya üzerinden kötü söz söylenmesi üzerine yürütülen destek kampanyasına neredeyse katılmayan kalmadı.
Siyasi parti temsilcilerinden dernek yöneticilerine, sanatçı ve aydınlardan oda başkanlarına hepsi sıraya girerek Demirtaş’a destek açıklaması yapma gereği duydular.
Toplumsal hassasiyeti bir kampanyaya dönüştürme gayretine girdiler.
Yazılar yazdılar, tweetler attılar, programlar yaptılar…
Kılıçdaroğlu’ndan Akşener’ine, Mansur Yavaş’tan Babacan’ına hepsi tepkisini gösterdi.
Ya şehit ailesine yapılan küfre nasıl tepki verdiler?
Kör oldular, sağır oldular, dilsiz oldular, yok oldular…
“Altan alta kapatın bu olayı artık. Çok uzattınız” tavrına bürünmeye başladılar.
“Aslında o bildiğiniz gibi değil. İstanbul Beyefendisidir” gibi sözlerle şirin göstermeye başladılar bile…
Kurulduğu günden beri iddia ettikleri kimliğin aksine şahsın partisi şehit ailesine yapılan küfre beklenen tepkiyi veremedi.
Sahip olduklarını iddia edegeldikleri “mukaddesatçı müktesebat” bir anda unutuldu…
“Biz yönetime geldiğimizde onlar gibi yapmayacağız. Kandil'i yerle bir edeceğim” diyen siyasi parti liderinden ve ekibinden hâlâ bir ses yok.
“MHP, CHP’lileşiyor” diye MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye mektup yazan Mansur Yavaş’tan hâlâ bir açıklama gelmedi. Başak Demirtaş’a gösterdiği ihtimamı şehit ailesine gösteremedi.
AK Parti’den ayrılıp hızlı adımlarla Millet İttifakı’na koşan iki parti yönetimi açıklama yapma gereği duymuyor bile.
Saadet Partisi bildiğiniz gibi...
Aydın ve sanatçı kesimi ne zaman şehit ve gaziler konusunda hassasiyet gösterdi ki şimdi göstersinler?
Bunların tavrı tam tersi oluyor.
Bazı sanatçıların Mehmetçiğe desteği gündeme gelince hemen onlara karşı tavır alınıyor. Mahalle baskısı devreye sokuluyor.
Afrin Operasyonu sırasında görmedik mi?
Mehmetçiğe destek için Hatay’a giden sanatçılara demediklerini bırakmadılar.
Siz kör, sağır ve dilsiz olabilirsiniz. Siyasi, kişisel ve grup çıkarlarınız uğruna sessiz kalabilirsiniz.
Bir taraftan elde tülbent şehir şehir gezerken diğer taraftan şehit ailesine yapılan hakarete seyirci kalabilirsiniz.
Ama unutmayın millet not almasını da bilir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.