Türk Devletleri Teşkilatı

A -
A +
Türk devletlerinin başkanları, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi) zirve toplantısı için İstanbul’da bir araya geldiler.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Türkmenistan Cumhurbaşkanı Gurbangulu Berdimuhamedov, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ve Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Bagdat Amreyev’in katıldığı toplantıya Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlık etti.
Zirvedeki en dikkat çekici değişiklik Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyinin adının Türk Devletleri Teşkilatı olarak değiştirilmesi oldu.
Toplantı sonunda 121 maddeden oluşan zirve bildirisi yayınlandı.
Hem liderlerin toplantıdaki konuşmalarına hem de Zirve Bildirisindeki maddelere baktığımızda, Türk devletleri arasındaki ilişkilerin her geçen gün sağlam zemine oturduğunu görebiliyoruz.
Bağımsızlığın ilk kazanıldığı 1990’lı yıllardaki acemilik gitmiş, onun yerini hamasetten uzak, ayağı yere basan, birbirinin hassasiyetini anlayan, ortak çıkarlar etrafında ilişkileri geliştirmenin yollarını arayan ve bu uğurda iş birliği yapan devletler ortaya çıkmış.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasının üzerinden otuz yıl geçti. Geçen otuz yılda Türk devletleri, bağımsızlıklarını derinleştirmeyi, devlet kapasitelerini sağlamlaştırmayı, istikrarı korumayı bildiler.
Artık hem kendi aralarında hem de başka ülkelerle ilişkilerinde daha güvenli bir şekilde hareket edebilmektedirler.
Toplantı sonunda yayınlanan Zirve Bildirisinde neredeyse değinilmeyen konu kalmamış gibi.
Bildiride; ülkelerin ortak ve ikili ilişkileri, dış politika ve güvenlik konuları, Karabağ-Kıbrıs gibi doğrudan üyeleri ilgilendiren konular, Afganistan gibi bölgesel meseleler, terör, aşırıcılık ve bölücülük gibi sıcak konular yer bulmuş.
Ermenistan işgalinden kurtarılan Azerbaycan toprağı Karabağ’ın üzerinde özellikle durulmuş. Otuz yıl sonra 44 gün gibi kısa bir zamanda kazanılan net zafer Türk devletleri tarafından takdirle karşılanmış ve bu çerçevede birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası kabul görmüş sınırların dokunulmazlığını tanıma ve saygı duyma temelinde ilişkilerin geliştirilmesinin önemi vurgulanmış.
Başarı her zaman ilişkilerin derinleşmesine ve gelişmesine katkı yapar. Azerbaycan’ın dikkat çekici Karabağ Zaferi ve Türkiye’nin savaş sırasındaki duruş ve desteği de zirvede etkisini göstermiştir.
 
 
İlişkilerin kurumsallaşması
 
Türk devletleri arasındaki ilişkilerin 1990’lı yıllarda yaşananlardan ders alınarak, hamasetten uzak kurumsal zemin üzerinde ilerlediği görülmektedir. Olması gereken de budur.
Özellikle, Zirve Bildirisindeki Ekonomik ve Sektörel İş Birliği başlığı altında ele alınan ve amaçlanan hedeflere baktığımızda üye ve gözlemci devletler arasındaki ilişkilerin karşılıklı çıkar çerçevesinde yürütüldüğü/yürütülmesi hedeflendiği anlaşılmaktadır.
Ekonomi başlığı adı altında ortak yatırım, enerji, ulaşım, taşımacılık gibi alanların öne çıktığı görülmektedir.
Türk devletlerinin diğer bir deyişle Türk dünyasının tarih, coğrafya, kültür gibi ortak değerlere vurgu yapmasının yanında ilişkilerin kalıcı ve sürdürülebilir kılınması için ortak çıkarlar çerçevesinde kurumsallaşması önemlidir.
Ekonomik ilişkilerin dışında, Türk devletleri ve halklar arası iş birliğini daha da derinleştirmek için TÜRKPA, TÜRKSOY, Türk Akademisi, Türk Kültür ve Miras Vakfı gibi kurumların yanında farklı alanlarda yeni kurumların oluşturulması ve desteklemesi önemlidir.
 
Aslında bir rüya gerçekleşiyor…
 
Bazıları bunun farkında olmayabilir, umurlarında da olmayabilir, fakat bir çoğumuz için otuz yıl öncesini göz önüne alarak bugün yaşananları değerlendirdiğimizde bir rüyanın gerçekleştiğine şahit oluyoruz.
Kardeşler özgürce bir araya geliyor, ortak hedefler için toplantılar yapıyor, kararlar alıyor ve birlikteliği kalıcı kılmak için kurumsal ilişkiler geliştiriyor…
İşte bu ortak yürüyüşün geldiği nokta: Türk Devletleri Teşkilatı.
Yürüyüşe ortak olanlara selam olsun…
İsmail Gaspıralı’nın “Dilde, Fikirde, İşte Birlik” düsturu üzere Türk Devletleri Teşkilatının Türk Birliğine dönüşmesi dileğiyle…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.