Bu topraklarda nefret tohumu bitmez

A -
A +

Mefkûre bilmezler.

Anadolu irfanı bilmezler.

Tarih bilmezler.

Selçuklu bilmezler.

Osmanlı bilmezler.

Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’ndaki mayacıları bilmezler.

Kolonizatör Türk dervişlerini bilmezler.

Yesevi bilmezler.

Yunus bilmezler.

Hacı Bektaş bilmezler.

Hacı Bayram bilmezler.

Anadolu’nun belli zamanlarda kimler tarafından mayalandığını bilmezler. Gidip Batı’dan aldıkları veya ellerine tutuşturulan “nefret tohumları”nı sisli ve karanlık bir havada güzelim topraklara ekmeye kalkarlar.

Bilmezler ki, bu topraklar nefret tohumlarını kabul etmez. Mayacılar öyle bir mayalamışlardır ki Anadolu’yu ne kadar çaba gösterseniz de kirletmeye gücünüz yetmez.

Elinizdeki zehirli tohumları “organik, millî ve yerli diye” anlatmaya çalışsanız da necip Türk milletinin irfanını geçemezsiniz. Boşuna uğraşmayın.

Hatta, Batı’dan aldığınız veya size verilen “nefret tohumu”nun üzerine yine Batı’dan aldığınız “ırkçılık, yabancı düşmanlığı” gübresi atsanız da o zehirli tohum burada tutmaz.

Sizin elinizdeki “nefret tohumu” ne Anadolu’nun mayasına ne Türk milletinin irfanına ne de toplumsal iklime uygundur.

Lütfen aldığınız veya size verilen o elinizdeki “nefret tohumu”nu tekrar sahibine teslim edin. Ne siz yorulun ne de bizi uğraştırın.

Kirletmeyin topraklarımızı…

Öncü olunması gerekirken, kışkırtıcı ve yıkıcı olmayın.

Bakın Anadolu’nun en ücra köşesinde, kendi hâlinde hayatını sürdüren, toprağa, bayrağa, devlete ve millete bağlı insanlar sizi ibretle izliyor.

Okuduğunuz, eğitiminiz, tecrübeniz, desteğiniz ve hırsınız sizi yanıltmasın.

Bu millet kimin ne olduğunu bilir, anlar.

Oynanan oyunu, kurulan tezgâhı ve çevrilmek istenen fırıldağı görür.

Hangi söylem hangi sembol kullanılırsa kullanılsın, “nefret tohumu” ekenden “ülke sevdalısı” olmayacağını adı gibi bilir.

Acele etmez sabreder…

Bu millet deriyi bile terbiye etti. Zehirli pancardan şifalı “Tirşik çorbası” yaptı.

Anlayacağınız; deneyimli bir milletle karşı karşıyasınız.

Ne zehirli tohumlar ekilmek istenmedi ki bu topraklara!

Soğuk Savaş dönemine azıcık bakmanız yeterli olacaktır.

Birilerinin bölgesel ve küresel jeopolitik çıkarları için ne gerekiyorsa devreye sokuldu.

Türk-Kürt

Sünni-Alevi

Sağ-Sol

Laik-Antilaik

Çatışması çıkarılmak istenmedi mi?

Şimdi de çıkmış birileri toplumdaki sığınmacı/mülteci hassasiyetini kullanmaya, toplumsal barışı bozmaya çalışıyor.

Bilerek (veya bilmeyerek) attığı adımlar, kullandığı söylemler ve yaptığı hareketler Türkiye düşmanlarının ağızlarını sulandırıyor.

ABD’si, Fransa’sı, PKK’sı, YPG’si ve Türkiye karşıtı diasporalar “Buradan bize ekmek çıkar mı? Bizim yıllardır yapamadığımızı bunlar yapar mı? Türkiye’de düzen ve toplumsal barış bozulur mu?" diye heyecanla bekliyorlar.

Görün artık…

Yaptığınız işler bu milletin hayrına değil...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.