Devlet protokolle yönetilmez

İlk duyduğumda, “Herhâlde şaka yapıyorlardır. Olamaz böyle bir şey. 6’lı Masa’ya karşı olabilirsiniz, beğenmeyebilirsiniz ama akla mantığa, anayasaya, yasalara uymayan şeylerin masa etrafında döndüğünden bahsetmeyin lütfen” diye içimden geçirdim.

Aklı ve mantığı da geçtim. Masada oturanları şöyle bir gözümün önünden geçirdim. Hepsi bir partinin genel başkanı. Tamamı TBMM’de bulunuyor veya bulunmuş. İçlerinde başbakanlık, başbakan yardımcılığı, bakanlık yapanlar var.

Yani, devletin ne olduğunu, nasıl yönetildiğini, iktidarın meşruiyet kaynağının neye dayandığını, anayasa ve yasaların ne işe yaradığını hiçbirinin bilmemesi imkânsız.

Serbest demokratik seçimlerle seçilmiş bir iktidarın/yöneticinin üzerinde meşru olmayan nüfuz kullanımının ne anlama geldiğini masadaki siyasilerin hepsinin derinlemesine bilmesi beklenir.

Bu kadar siyasi deneyime rağmen bilmiyorlarsa biz hatırlatalım; Bunun adı VESAYETTİR.

 

 

Madem 6’lı Masa, parlamenter sistem etrafında toplanmış, o zaman “De Facto” bir parlamenter sistem uygulanmalıymış. Mevcut Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nde cumhurbaşkanına çok geniş yetkiler verildiği için masa etrafında toplanan genel başkanların geçiş süreci için bir yol haritası ortaya koymaları gerekirmiş. Bu konuda yazılı bir mutabakata varacaklarmış. Gösterecekleri ortak cumhurbaşkanı adayı ile protokol imzalayacaklarmış. Eğer söz konusu aday cumhurbaşkanı seçilirse anayasaya göre değil, hiçbir meşru kaynağı olmayan protokole göre hareket edecekmiş.

Yanlış duymadınız. Anayasayla belirlenmiş cumhurbaşkanının görev ve yetkileri masada imzalanan protokolle yeniden düzenlenecek, yetkilerine sınırlama getirilecek ve bir kısmı belirlenen siyasi aktörlere devredilecekmiş. Hatta, ortak adayın cumhurbaşkanı seçilmesi hâlinde hükûmeti kurma görevi seçimden birinci çıkan partinin genel başkanına verilecekmiş. Görevi alan lider yürütmeden sorumlu cumhurbaşkanı yardımcısı olarak görev yapacakmış.

6’lı Masa etrafında bir araya gelen partilerin temsilcileri bu aralar bu konularla meşgulmüş.

Özellikle DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, söz konusu protokol olmadan ilerleme olmaz diyormuş.

 

6’lı Masa’da bir araya gelenlerin cumhurbaşkanı tarifine, beklentilerine, söylemlerine baktığımızda seçilmek istenenin cumhurbaşkanı değil de daha çok CEO’ya benzeyeceği anlaşılıyor.

Masadakiler sistem değişikliği isteyebilirler. 28 Şubat’ta açıkladıkları parlamenter sistem önerisini şu an TBMM’de yeterli sandalyeleri olmadığı için önümüzdeki seçimden sonra oluşacak yeni tabloya göre değerlendirebilirler. Buna kimsenin diyeceği bir şey yoktur.

Eğer getirilecek olan öneri millet tarafından kabul görürse yeni sisteme geçilmiş olur. Değişikliğe göre cumhurbaşkanının görev ve sorumlulukları belirlenirken parlamenter sistem yeniden devreye girer.

Yok bunlar olmadan, mevcut sistem yürürlükte iken “Biz bunu beğenmiyoruz. Halkın oyu ile kabul edilse de biz, de facto parlamenter sistem uygulayacağız. Anayasa bizi bağlamaz. Biz altı siyasi parti bir araya gelerek bir protokol imzaladık. Ona göre bir yönetim uygulayacağız.” diyemezsiniz.

Son günlerde sizin bahsettiğiniz, cumhurbaşkanına benzemiyor. Daha çok altı ortaktan oluşan bir şirketin yönetim kurulunun seçmek istediği CEO’ya benziyor.

Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri masada değil, anayasada belirlenir.

Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri protokolle değil, anayasayla sınırlanır.

Cumhurbaşkanını masa değil, millet seçer.

Cumhurbaşkanı masaya karşı değil, millete karşı sorumludur.

Cumhurbaşkanı masaya değil, millete hesap verir.

Cumhurbaşkanı anayasaya göre hareket eder, masadakilerin keyfine göre değil.

Sayın siyasiler, siz ne önerdiğinizin farkında bile değilsiniz.

Seçtirmek istediğiniz cumhurbaşkanını suça teşvik ediyorsunuz.

Kendinizi anayasanın üzerine koyup cumhurbaşkanının görev ve yetkilerinin nasıl kullanılacağına karar vermeye çalışıyorsunuz.

Tam bir vesayet masası olmayı amaçlıyorsunuz.

Siz ne söylediğinizin ne yapmak istediğinizin farkında mısınız?

Devlet anayasa ve yasalarla yönetilir, içinde oy oranı bile belli olmayan parti liderlerinin olduğu siyasilerin imzaladığı protokolle değil.

Komik olmayın…