Ne müttefikmiş ama!

A -
A +

ABD’den bahsediyorum. Türkiye’nin hem NATO’daki ortağı hem de ikili anlaşmalarla önemli müttefiki.

Uluslararası ilişkiler alanında çalışan biri olarak söylüyorum; “Devletler arasında ebedi dostluklar ve düşmanlıklar olmaz” düsturunu bilmek bile ABD’nin bir müttefikine yani Türkiye’ye karşı uzun süredir almış olduğu pozisyonu açıklamaya yetmiyor.

Daha önceye gitmiyorum. 2013’ten beri ABD’nin Türkiye’nin yakın çevresine yönelik politikaları doğrudan müttefiki olan Türkiye’nin dış ve güvenlik çıkarlarını tehlikeye atacak şekilde ilerlemektedir.

Geçmiş yıllarda da ABD’nin açık ve gizli Türkiye karşıtı yaklaşımları olmuştu. Ama son yıllardaki Türkiye karşıtı faaliyetleri kadar hayati tehlike içermiyordu. İnsan ABD’nin önemli bir müttefikine açıktan düşmanlık içeren yaklaşımlarını görünce “Böyle dost düşman başına” demekten kendini alamıyor.

 

Ne mi yapıyor?

 

Bir taraftan Türkiye’nin stratejik öneminden ve değerli müttefikliğinden bahsederken diğer taraftan Türkiye için hayati çıkarlarını tehlikeye atacak adımlar atıyor. Azıcık geri çekilip ABD’nin Türkiye’nin yakın çevresinde yaptıklarına baktığınızda “ABD, Türkiye’yi çevrelemeye çalışıyor” kanaatine varırsınız. Gelişmelere biraz daha dikkatli baktığınızda Türkiye’ye karşı özenle kurgulanmış bir vekâlet (Proxy) savaşının işletildiğini görürsünüz.

“Olamaz. NATO üyeleri birbirlerine karşı kirli savaşın içinde bulunamaz. Hele kendi ortağına karşı terör örgütleriyle asla angajman içine giremez. Onlara destek vermez, koruyup kollamaz. Bütçelerinden terör örgütlerine ödenek ayırmaz. Eğitmez, donatmaz. Onları ortak olarak görmez” diye düşünmeyin. Şu an bunların hepsi oluyor. Hatta daha ilerisi.

 “Konsorsiyum terör örgütü” DEAŞ bahanesiyle Suriye’ye gelen ABD, PKK/PYD/YPG/SDG’yi kendine ortak olarak seçti. Türkiye’nin güneyinde, Suriye’nin kuzeyinde Türkiye dâhil bölge ülkelerini her açıdan doğrudan etkileyecek bir terör statüsünün oluşması için ne gerekiyorsa onu yapmaya çalışıyor.

NATO üyesi olup da PKK/PYD kadar ABD’den destek alamayan müttefik ülkeler var. Ne demek istediğim ABD’nin PKK/PYD’ye verdiği eğit, donat ve mühimmat desteğine bakıldığında daha iyi anlaşılacaktır. Ayrıca bu destek önemli bir NATO üyesinin hayati çıkarlarını tehlikeye atacak şekilde yapılıyor.

Müttefikinin oyununu gören Türkiye, ABD ve ortaklarının karşı çıkmalarına rağmen Suriye’de Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Barış Kalkanı gibi önemli operasyonlar gerçekleştirdi. Şimdi terör örgütünün son günlerde artan saldırıları üzerine yeni bir operasyon gündemde.

Önceki operasyonlar sürecinde olduğu gibi yine müttefikimiz! ABD rahatsızlığını dile getirdi. Neymiş efendim Türkiye’nin terör örgütüne karşı yapacağı operasyon Suriye’deki hassas dengeyi bozarmış.

Ne tuhaf değil mi? Terör örgütlerini kendine ortak seçip onlara destek vererek bölgesel dengeyi bozacaksın, sonra kalkıp bölgeyi terörden temizlemek isteyenlere karşı “hassas denge”den bahsedeceksin yavuz hırsız ev sahibini bastırır hesabı.

Güneydeki faaliyetler Türkiye’yi istedikleri noktaya çekmek için yeterli olmayınca şimdi de Batı’dan yeni bir süreci devreye sokmaya çalışıyorlar.

Yunanistan üzerinden yeni bir oyun sahnelenmek isteniyor. Yunanistan’daki Türk ve Türkiye karşıtlığı birilerinin hizmetine sunulmak üzere şişiriliyor. DEAŞ’la mücadele bahanesiyle Suriye’ye yerleşen ABD, Rusya bahanesiyle Yunanistan’ı üssü hâline getiriyor.

Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in ABD Kongresindeki bol alkışlı konuşmasından sonra Yunanistan’da giderek artan Türkiye karşıtı eylem ve söylem Ege’yi hızla bir yeni bir krize doğru sürüklüyor.

Suriye’de işler daha durulmamışken şimdi de NATO üyesi ülkenin/ülkelerin telkin ve destekleriyle iki NATO üyesi ülke krize doğru itiliyor.

Yüzyıl öncesini unutan Yunanistan, son yıllardaki hatta son aylardaki olaylardan hiç ders almamış gibi gaza basmaya devam ediyor.

Son söz; Kongre’de aldığınız bol alkışlara güvenmeyin derim. ABD’ye güvenerek hareket edenleri dünya en son uçak kanatlarına tutunurken gördü…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.