Ortada ne aday var, ne de sistem

A -
A +
Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento Seçimlerine bir yıldan az zaman kaldı. Aralıksız yirmi yıldır iktidarda olan partinin karşısında ciddi alternatif olacak derli toplu bir muhalefetin oluşmadığını görüyoruz. Dağınıklık görüntüsünü ortadan kaldırmak için bir araya gelen altı partinin 28 Şubat’ta yaptıkları ilk ortak toplantının üzerinden bayağı zaman geçti. "6’lı Masa" diye adlandırılan muhalefet partileri beşinci toplantılarını geçen hafta gerçekleştirdiler.
Millet iki şeyi merak ediyor:
1) Muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı veya adayları kimler olacak?
2) “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" adını verdikleri sistemin ayrıntıları neler? Eğer önümüzdeki seçimlerde istedikleri sistem değişikliğini sağlayabilecekleri parlamento çoğunluğunu yakalarlarsa nasıl bir geçiş süreci planlıyorlar?
Şu ana kadar milletin merak ettiği yukarıdaki iki sorunun cevabı, muhalefet tarafından net olarak ortaya konabilmiş değil.
“Adayınız kim? Milletin önüne kiminle çıkacaksınız?” soruları sorulduğunda; “İktidar seçim tarihini belirlesin adayımızı görürsünüz. Anında açıklanır” şeklinde açıklamalar yapılıyor olsa da ortada karar verilmiş bir adayın olmadığı CHP içindeki ve 6’lı Masa’da oturan partiler arasındaki çekişmeli adaylık meselesinden rahatlıkla anlaşılıyor.
Ortak belirlenmiş bir aday var da açıklanmıyor değil. Şu ana kadar ortak adayda anlaşamadıkları için topu taca atıyorlar.
6’lı Masa’nın ilk tur görüşmelerinde bir aday çıkmadı. İkinci tur görüşmeler başlarsa onu takip edeceğiz artık.
28 Şubat tarihinde yaptıkları toplantıda “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" adı altında bir öneriyle toplumun karşısına çıkmışlardı. Önerdikleri parlamenter sistemde cumhurbaşkanının kim tarafından (Millet mi, Parlamento mu?) seçileceğinin dahi belirtilmediği çalışma beklenen heyecanı oluşturmadı.
Aradan yaklaşık beş ay sonra geçiş dönemiyle ilgili kafalarındaki planlar ortaya çıkmaya başladı. Masa etrafındaki parti temsilcilerinin sistem ve geçiş süreciyle ilgili açıklamaları geldikçe, aday dışında sistem ve geçiş süreciyle ilgili kafaların iyice karışık olduğu ortaya çıktı.
Neymiş efendim,
Geçiş döneminin nasıl olacağına dair kendi aralarında bir protokol yapacaklarmış. Bu protokolü hem kendileri hem de destekledikleri aday imzalayacakmış. Aday seçilirse anayasadaki görev ve yetkilerine göre değil, 6’lı Masa’nın direktifleri doğrultusunda hareket edecekmiş.
Bundan şunu mu anlamalıyız?
Ortak belirlenen aday seçim sürecinde toplumun karşısına çıkıp “Ey millet! Ben sizden oy istiyorum ama eğer seçilirsem ülkeyi ben yönetmeyeceğim. Anayasadaki yetkilerimi kullanmayacağım. Onları 'Masa’nın belirlediği kişilere devredeceğim. Ben başkaları adına sizden oy istiyorum” mu diyecek?
“De Facto” bir Parlamenter Sistem olacakmış.
Akla burada bir kritik soru daha geliyor. Mevcut Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nde “Güvenoyu” doğrudan en az 50+1’le seçilen cumhurbaşkanına veriliyor. Eğer 6’lı Masa’dakilerin bazılarının açıklamalarına göre fiilî bir parlamenter sistem uygulanacaksa, 'Masa’nın belirlediği başbakan ve kabinesi güvenoyunu nereden alacak?
Altı, bilemedin yedi kişinin güveni yetecek mi?
Milletin güvenoyuyla seçilen cumhurbaşkanı ülkeyi yönetmeyip, güvenoyu olmayan, içinde oyunun yüzdesi bile bilinmeyen ve yüzde birin altında oy oranına sahip siyasilerin belirlediği kişi mi ülkeyi yönetecek? %1 bile oy almayan %50’nin üzerinde oy alanı devre dışı mı bırakacak?
Hangi siyasi akılla bunu halka izah edeceksiniz, nasıl açıklayacaksınız?
İlginç bir şey daha açıkladılar. Sistem değişikliğine gidecek parlamento çoğunluğunu yakalasalar dahi hemen uygulamaya geçmeyebilirlermiş. Elde ettikleri beş yılı fiilî durumla götürebilirlermiş.
Ee o zaman insana sormazlar mı?
Hani bütün kötülüklerin sebebi sistemdi? Niye beş yıl bekleyeceksiniz?
Yoksa halka açıklayamadığınız başka hesabınız mı var?
Sorular, sorular…
6’lı Masa’da kafalar karışık. Hesaplar farklı.
Şurada seçime bir yıldan az bir süre kalmış, ortada ne bir ortak aday ne de anlaşılır bir sistem ve geçiş süreci planı var...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.