Suriye’de yarım kalan iş bitirilmeli

ABD uzaklardan gelip Suriye’ye yerleşmiş.

Rusya gelip yerleşmiş.

İran gelip yerleşmiş.

Almanya’sı, Fransa’sı, Norveç’i, İsveç’i kim varsa duyan gelmiş.

İngiltere’nin olmadığını kimse söyleyemez. Söylense de inanan olmaz.

İsrail her istediğinde Suriye’ye giriyor, vuruyor, çıkıyor, ne isterse yapıyor.

Maliyet ağırlıklı olarak Türkiye’nin üzerinde kalmış.

Türkiye bir taraftan birilerinin maşası olan terör örgütleri ile mücadele ederken diğer yandan sığınmacı/mültecilerle uğraşıyor.

ABD, NATO müttefikine karşı terör örgütünün hamiliğine, destekçiliğine soyunmuş. Ne eksikleri varsa tamamlıyor. Türkiye’nin etkisiz hâle getirdiği teröristler için baş sağlığı mesajları yayınlıyor.

Suriye’nin kuzeyinde PKK/PYD/YPG/SDG terör örgütüne kuluçkalık yapıyor.

İran, doğrudan kendi unsurları ve desteklediği, örgütlediği, beslediği Şii milislerle Suriye’de yıkıma devam ediyor.

Rusya, iç savaşı kullanarak hiç olmadığı kadar Suriye’ye yerleşti. Bir taraftan üsler edinirken diğer taraftan Suriye’nin hava sahasını kontrol ediyor.

Almanya, Fransa, İngiltere gibi Avrupa devletleri, her biri Suriye’de varlık gösterecek vekalet unsuru bulmuş, onlar üzerinden işlerini görüyorlar.

Kimi “Bizi Esad çağırdı” kimi “DEAŞ’la mücadele için geldim” diyor.

Herkesin bir bahanesi var…

“Bu iş çok uzadı. Gelin birlikte terörle mücadele edelim. Suriye’de istikrarın kapısını aralayalım” dediğinizde ortalıkta kimse gözükmüyor.

Suriye, Suriyelilerin elinden alınmış, herkes birilerinin üzerinden kendi işini görüyor.

Ne Suriye’yi ne de Suriyelileri düşünen var.

Orta Doğu’da Irak’la devam eden “Lübnanlaşma” süreci Suriye’yle derinleştiriliyor.

Türkiye, güvenli bölge, terörle mücadele, sığınmacıların durumu, bölgesel istikrar konusunda çağrı yaptığında kimse ses vermiyor.

Türkiye, “Madem öyle. Kendi göbeğimi kendim keserim. Tek başıma ben işimi görürüm” dediğinde yer yerinden oynuyor.

“Olmaz. Giremezsin. Eğer operasyon yaparsanız bundan terör örgütleri faydalanır ve bölge istikrarına katkısı olmaz” açıklamaları üst üste geliyor.

Başka konularda birbirlerini yiyen, kanlı bıçaklı düşman ülkeler ve gruplar, konu Türkiye ve yapacağı operasyon olunca bir anda aynı çizgide buluşuyorlar.

ABD, Rusya’yla,

İran, İsrail’le,

Müttefiklerimiz(!) komşularımızla,

PKK, DEAŞ’la,

Güya birbirleriyle düşman bilinenler vakit kaybetmeden birliktelik kurabiliyorlar.

Türkiye hem Suriye’de hem de Irak’ta “Kilit”i kapatmalı artık...

Bu iş çok uzadı. Uzadıkça Türkiye’ye karşı kirli oyunlar devreye sokulmaya başlandı. Türkiye uzatmadan güneyimizde teröre karşı “Kilit”i kapatmalı artık. Yoksa bozguncular boş durmayacaklar.

Bakın. Irak’ın kuzeyi Duhok’ta ortaya çıktılar. Kurşunu Duhok’ta sıktılar, ses Bağdat ve güneyden yükseldi/yükseltildi.

Türkiye’nin Pençe-Kilit Operasyonu ile Irak’ta teröre kilit vurmasından rahatsız olanlar, birbirlerini yerken bir anda birleştiler.

Amaç;

Türkiye’nin Bölgesel Kürt Yönetimi’yle,

Türkiye’nin Bağdat Yönetimi’yle,

Türkiye’nin bölge ülkeleriyle,

Türkiye’nin komşularıyla,

Türkiye’nin kendi Kürt vatandaşlarıyla ilişkileri bozmak

Ve,

Türkiye’nin Irak ve Suriye’de etkili bir şekilde yürüttüğü teröre karşı operasyonlarını durdurmaktır.

Yanı başımızda oyun ve oyuncu çok. Bu yüzden, Türkiye elini hızlandırma ve terör gruplarının ve destekçilerinin oyununu boşa çıkarmak için “Kilit”i vurmalıdır.

Türkiye’nin terör temizliği için Suriye’nin kuzeyine yapacağı operasyon bir değil birçok oyunu, bir devletin ve terör grubunun değil birden fazla devletin ve terör grubunun kötü niyetini kursaklarında bırakacaktır.