Kim ne derse desin, Erdoğan bir “devrimci”dir

A -
A +
4 Ağustos’ta Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Başkanlığında Yüksek Askerî Şûra (YAŞ) sessiz sedasız toplantı.   Yapılan YAŞ toplantısı kararları Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın tarafından açıklandı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in görev süresi bir yıl uzatıldı. Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanları kadrosuzluk nedeniyle emekli edilirken, yerlerine yeni komutanlar atandı.   38 general ve amiral emekliliğe sevk edildi. 30 Ağustos 2022'den geçerli olmak üzere 16 general ve amiral bir üst rütbeye, 47 albay ise general ve amiralliğe yükseltildi. Tüm bunlar olurken ne Askerî Şûra’nın toplanma süreci ne gündemi ne de alınan kararlar Türkiye’de dikkate değer bir gündem konusu oldu. Demokratik bir ülkede olması gerektiği gibi YAŞ toplandı ve bitti.   Eskiden öyle miydi?   YAŞ’ın toplanma tarihi yaklaşınca ortalık toz duman olur, açıklamalar havalarda uçuşur, siyaset ve ülkenin gündemi demokratik ülke görüntüsünden uzaklaşırdı.   Ana akım medyamızın anlı şanlı gazetecileri beş yıldızlı generallerimizle röportajlar yapardı. Siyasete açıktan mesaj/ayar verilmek isteniyorsa açıklama “çok üst düzey bir askerî yetkili”den diye servis edilirdi. Gazetecilerimiz başbakanlıktan daha çok Genelkurmay Başkanlığında neler olup bittiğini merak ederlerdi. Çünkü genelkurmayın ne dediği başbakanlığın görüşünden daha önemli görülürdü.   Aldığı açıklamayla gazeteci arkadaşlarını atlatan bir gazetecimiz heyecanla son dakika haberini vermek üzere çalıştığı TV kanalına bağlanır ve aldığı açıklamayı kamuoyuna aktarırdı. Genelkurmay Başkanı ve Başkanlığı varken Savunma Bakanı ve Bakanlığının esamesi okunmazdı. Ne dediği ne düşündüğü hiç merak edilmezdi.   Beş yıldızlı generaller tarafından yapılan açıklamalar ağırlıklı olarak mesleki/görev alanlarıyla ilgili değil, bol “irtica” ve “laiklik” soslu olurdu. Açıktan ve örtülü olarak siyasi iktidara ve siyasilere laf “sokulur”du. Askerler haftalar aylar önce YAŞ kararlarını vermiş olur, siyasilere sadece imza atmak kalırdı. O kadar gürültü koparılırdı ki, YAŞ toplantısına katılan siyasiler kendilerini baskı altında hisseder ve “Bitse de kurtulsak şu YAŞ toplantısından” derlerdi.   Daha toplantı başlamadan oluşturulan havayla, YAŞ siyasiler için kâbusa dönüştürülürdü. Seçilmiş siyasilere karşı kesif bir vesayet görüntüsü yaz aylarını kapsardı. YAŞ toplantısı öncesi öyle bir hava oluşturulurdu ki, siyasilerin itiraz edecek hâlleri kalmazdı.   Neler haber olmazdı ki;   Beş yıldızlı generallerin her açıklaması, her işareti haber yapılırdı. Göz işaretleriyle ne demek istedikleri yorumlanırdı. Televizyonlarda YAŞ konulu özel gündem programları olurdu.   Yeni göreve getirilen kuvvet komutanlarının geçmişte yaptıkları “laiklik” ve “şeriat” konulu açıklamaları ve davranışları üzerinden yeni görevlerini ne kadar hak ettikleri anlatılırdı. Askerler mesleki görev ve başarıları üzerinden değil “siyasi” tavırları üzerinden değerlendirilirdi. Üst düzey askerî bir yetkili siyasi bir açıklama ve değerlendirme yaptığında “Paşamız siyasilere ne güzel ayar verdi” diye haberleştirilirdi. Bu tür açıklamalardan heyecan duyanlar olurdu.   Yediden yetmişe herkes ülkenin başta Genelkurmay Başkanı olmak üzere kuvvet komutanlarının isimlerini ister istemez ezberlemiş olurdu. Hatta kendini tutamayan, tutma gereği duymayan bazı komutanlar siyasilere karşı küfre varacak açılamalarda bulunarak kendilerini hatırlatırlardı. Siyasilerin ve askerlerin katılım sağladığı toplantı ve davetlerde siyasilerden daha fazla çok yıldızlı askerî komutanların açıklamaları merak edilirdi. Ülke gündemiyle ilgili görüşleri alınmak için onlara mikrofon uzatılırdı. Gazeteciler etraflarında toplanırdı.   Ülkenin siyasi gündemiyle ilgili mikrofon uzatılan çok yıldızlı askerî görevli de hiç çekinmeden düşündüklerini rahat rahat açıklardı. Aynı toplantıda bulunduğu siyasilere basın üzerinden mesaj vermek “vaka-i adiye”dendi. Anti-demokratik açıklama ve tavırlarla demokrasinin korunacağı gibi bir iklim oluşturuluyordu. Şimdi bunlar olmuyorsa, YAŞ toplantıları sessiz sedasız yapılıyorsa, Ülke gündemi gereksiz bir şekilde suni gündemlerle meşgul edilmiyorsa, askerî personeller siyasi açıklama ve tavırlarıyla değil de mesleki görev ve başarılarıyla anılıyorsa, Çok yıldızlıların ülke gündemiyle ilgili açıklamaları medya tarafından merak edilmiyorsa, Savunma Bakanı ve Bakanlığın ismi Genelkurmay Başkanı ve Başkanlığının önüne geçmişse, Kuvvet komutanlarının ismi zor hatırlanıyorsa, Zaman zaman demokrasinin üzerine çöken vesayet bulutları dağılmışsa, Bu Erdoğan sayesindedir…Kabul etseniz de etmeseniz de bu böyledir… Keşke geçmiş YAŞ toplantılarında yaşananlar anlatılabilse…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.